Tüm yönleriyle tuz gerçeği!

Yüzyıllardır yemeklere verdiği lezzet ile ön plana çıkan tuz, zaman içerisinde eski popülaritesini yitirmiştir. Bunda en büyük etmen, sağlık üzerine yaptığı düşünülen olumsuz etkileridir. Peki, tuz gerçekten sağlığımızı tehdit mi ediyor? Yoksa vücudumuzun belirli miktarlarda tuz alımına ihtiyacı var mı? Alınması gereken düzeyin üzerine tüketildiğinde vücudumuz için ne tür problemler doğurabilir?

İŞTE TUZ İLE İLGİLİ BİLİNMEYENLER

Tuzun doğal hayatta ve vücudumuzda iki farklı temel görevi vardır. Doğada besinlerin korunması için yıllarca kullanılan tuzun, vücudumuz için en önemli etkisi sıvı dengeleyici özelliği olmasıdır. Bütün vücut sisteminin bir denge içerisinde çalıştığı düşünüldüğünde tuzunda vücuda alınması gereken temel maddelerden biri olduğu ortaya çıkmaktadır.

Sağlıklı bir bireyin günlük tuz alımı 6 gramı aşmamalıdır. Bu miktarı dengeleyebilmek için, sofralarınızda bulunan tuzlukları kaldırmanız yeterli olacaktır. Gün içerisinde tükettiğimiz ekmekte ve yemeklerimizde yeterli tuz alımı sağlanır. Bireylerin yapmış oldukları hataların başında ise tuz içeriği yüksek olan besinleri fazla tüketilmeleri gelir. Salamura, turşu, tuzlu bisküviler, birçok hazır ürün içerisinde bulunan tuza dikkat edilmemesi, günlük tuz limitini aşmaktadır. Özellikle ülkemizde günlük tuz tüketimi ortalama 15 gram civarındadır. Bu rakamın artması, tansiyon hastası bireylerin sayısının artması ile paralellik göstermektedir.

TUZ HAKKINDA TÜM MERAK EDİLENLER

Tuzun Vücudumuz İçin Yararları-Zararları

Bireylerin besinlerle almış oldukları tuz miktarı, vücudunuz için yararlı veya zararlı etki göstermesinde etkilidir. Su tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gerekli olan tuza, vücudumuzun ihtiyacı dönemsel olarak değişebilir. Terleme ile vücudumuz fazla miktarda tuz kaybettiği için, yaz aylarında tuz gereksinimi artmaktadır. Ayrıca yaptığımız işin ağırlığı ile tuz alımını dengelemekte oldukça önemlidir. Ağır işte çalışan bireylerin günlük tuz ihtiyacı, masa başı çalışan bireylerin tuz ihtiyacından fazladır. Yüksek ateşli hastalıklar ve ishal gibi durumlarda yine gereksinim artmaktadır.

Tuzun vücuda en önemli etkisi kan basıncını arttırmasıdır. Bu nedenle, yüksek tansiyon problemi olan bireyler, günlük tuz alımını 2 gram ile sınırlamalıdırlar. Ayrıca, ödem (vücudun su tutması), kalp hastalıklarında ve böbrek hastalıklarında tuz tüketimi azaltılmalıdır. 

Fazla tuz tüketiminin vücudumuzda yarattığı en önemli problem kalsiyum kaybıdır. Tuz tüketimi fazla olan bireylerde, idrarla kalsiyum kaybı gerçekleşir. Kalsiyum kaybı ise ileriki dönemlerde osteoporoz (kemik erimesi) ve kemiklerin kolay kırılma riskini arttırır.

Tuz Kaynaklarımız Nelerdir?

En önemli tuz kaynağı sofralarımızda bulunan iyotlu tuzdur. Doğadaki besinler içerisinde az miktarda olsa da tuz bulunmaktadır. Özellikle et ve ürünleri, süt ve ürünleri, yumurta ve yeşil yapraklı sebzeler kendi bileşimlerinde tuzu bulundurmaktadırlar. Vücudumuza aldığımız tuzun asıl kaynakları sofra tuzu, zeytin, peynir, turşu, bisküvi ve işlenmiş tüm besinlerdir.

Tuz Tüketimini Azaltmanın Yolları 

İşlenmiş besinlerin tüketimini azaltmak, tuz tüketimini azaltmanın en aktif yoludur. Bu besinleri hayatımızdan mümkün olduğunca uzaklaştırmak ve yerine doğal besinler tüketmek günlük tuz alımını ciddi oranlarda düşürecektir.

Tuz, ülkemizde en çok kullanılan baharattır. Özellikle yemeklerimizin içinde olmazsa olmazlarımızdandır. Yemeklerde tuz yerine nane, kekik, fesleğen, dereotu gibi baharatlar eklemek hem yemeklerinizin lezzetini arttıracaktır hem de tuz alımınızı azaltacaktır.

Etiket bilgisi maalesef toplum olarak çok arkada kaldığımız bir konu. Doğru etiket bilgisi ve bireylerin doğru etiket okuma bilgisi tuz tüketimini azaltacaktır. Almış olduğunuz besinin etiketinde tuz miktarı azaltılmış olanları tercih etmelisiniz.

Bu uygulamalara dikkat edilmesi toplum sağlığı açısından oldukça önemlidir. Yapılan bilimsel araştırmalar, tuz tüketimini azaltmanızın olumlu etkilerini en az 5 hafta sonra göreceğinizi belirtmektedir. Bu nedenle sabırlı davranmak ve sonuçların uzun vadeli olacağını kabullenmek gereklidir.

TUZ HAKKINDA TÜM YANLIŞ BİLİNENLER

Hiç tuz ve tuzlu besin tüketmiyorum!

YANLIŞ: Hiç tuz tüketilmemesi sonucu tansiyon düşmesi, bulantı, kusma, iştahsızlık, kas yorgunluğu, kramp ve ağrılar meydana gelir. Bu sebeple az miktarda tuz tüketilmelidir.

Tuz tüketimimi oldukça azalttım artık tansiyonum düşecek!

YANLIŞ: Yüksek tansiyon tuza dirençli ve tuza dirençsiz olarak ayrılmaktadır. Eğer tuza dirençli hipertansiyon hastasıysanız, sadece tuzu kullanmamakla veya azaltmakla tansiyonunuzu düşüremezsiniz. Bu konuda uzman yardımı almanız şarttır.

Böbrek hastası olduğum için sodyum klorür değil, potasyum klorür tuzu kullanabilirim!

YANLIŞ:Böbrek hastalığınız var ise potasyum klorür kullanmanızda sağlığınız açısından bir tehdittir.

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."