Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte tatil planları da yapılmaya başlandı. Bu dönemde kadınların korkulu rüyası haline gelen selülitlere karşı önlem almanın yolu ise doğru besinleri uygun miktarlarda tüketmekten geçiyor.
Selülitten kurtulmanın birinci yolu, gerekli miktarda su tüketiminin sağlanmasıdır. Her gün 2-2,5 litre su tüketimi; dolaşımın düzenlenmesine iyi gelirken, metabolizmanın hızlanması, toksinlerin atılması ile cildin nemli, parlak ve elastik olmasına yardımcı olur. Zorlanan kişilerin taze zencefil ya da salatalık ilave ederek suyu aromalı hale getirmeleri mümkündür. Aşırı çay ve kahve tüketiminin vücudu susuz bırakacağı ve selülit oluşumunu tetikleyeceği unutulmamalıdır. Bunun yerine meyve çayları ya da metabolizmayı hızlandırarak ödemin azalmasına yardımcı olan yeşil çay tercih edilebilir.
Vücudun yağ dokusunu artıran beyaz un ve şekerli gıdaların günlük beslenme programından çıkartılması gerekmektedir. Bu besinlerin yerine tok tutan yulaf, çavdar veya tam buğday ile yapılmış gıdaları tercih etmek kilo kontrolüne yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte bu besinleri tüketmek; cildin sağlıklı ve esnek görünmesini sağlayan kollajen ve elastin proteinlerinin üretimini de arttırmaktadır.
C vitamini içeren besinleri düzenli olarak tüketmek vücutta kolajen üretimini artıracağı için cildin pürüzsüz ve daha parlak olmasını sağlamaktadır. Her gün 2-3 porsiyon meyve ve 7-8 porsiyon sebze tüketmek c vitamini ihtiyacını karşılamaktadır. Özellikle marul, roka, dereotu, maydanoz, kuşkonmaz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler ile mevsim meyvelerinin tüketilmesi cildi beslemektedir.
Günlük beslenme düzeninde omega 3 içeren besinlerin tüketilmesi selülit oluşumunu azaltırken bağ dokusunu güçlendirir. Haftada 2-3 kez ızgara ya da fırında pişirilmiş balık tüketmenin yanında;
Semizotu
Ceviz ve badem
Keten ve chia tohumu gibi omega-3 içeren kaynakları beslenme programına dahil etmek, selülitlerin giderilmesine yardımcı olurken; kırışıkların azalmasına, cildin pürüzsüz ve parlak bir görünüm almasına katkıda bulunur.
Deri altı yağ dokusunda fazla miktarda yağ birikmesinden dolayı oluşan selülit, hastalık değil estetik bir sorundur. Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam ve hormonların da etkisiyle kan dolaşımının yetersiz hale gelmesi, dokulara yeteri kadar oksijen taşınamamasına neden olmaktadır. Oksijenden yoksun kalan dokuların zamanla elastikiyetini kaybetmesi, cilt yüzeyinin bozulması ve pürüzleşmesine yol açmaktadır. Östrojen hormonundan dolayı daha çok kadınlarda görülen selülit, zayıflarda da görülmekle birlikte kilolu kişilerde daha belirgin bir hal almaktadır. Selülitlerden tamamen kurtulmak ya da gözle görülmez hale gelmesi için öncelik beslenme alışkanlıklarını değiştirilmesidir. Hızla kilo vermek için uygulanan şok diyetler, yağ kaybından çok kas ve su kaybına neden olduğu için selülit oluşumun hızını artırmaktadır. Şok diyetler yerine; pilates, yürüyüş, yüzme gibi düzenli sporlar ve sağlıklı beslenme ile kas gerginliğini iyi duruma getirmek selülitlerden kurtulmak için daha faydalıdır.