Yoğun şehir yaşantısı içerisinde beslenme düzeni oluşturmakta ve evde yemek yapmakta zorlanıyoruz. Fakat sürekli dışarıdan beslenmenin de sonuçları ortada. Bu konuda yapılan yeni bilimsel araştırmalar eski bulguları ortaya yeniden koyuyor. Evde yemek yiyenler in dışarıda beslenenlere göre daha sağlıklı olduğu belirtiliyor.
Amerika Kalp Vakfı’nın bu sene düzenlenen toplantısında açıklanan bir bilimsel çalışmanın sonuçlarına göre evde yemek yiyenlerin şeker hastalığına yakalanma riski daha düşük.
100.000 kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; haftalık 11-14 ana öğününü (öğle ve akşam yemekleri) ev yemeği olarak tüketenlerin, haftanın yarısında öğünlerini dışarıda tüketen kişilere göre Tip 2 diyabete yakalanma riskleri %13 daha düşük. Aynı zamanda ev yemeği tüketen kişilerin 8 senelik araştırma süresince toplam aldıkları kilo çok daha az. Yani dışarıda beslenenler daha obez.
Her gün ne pişireceğim derdi aslında sağlıklı beslenmemizin önünde büyük engel teşkil ediyor. Plansız mutfak alışkanlıkları dışarıda daha fazla yemek yememize veya dışarıdan sipariş vermemize sebep oluyor. Öğle ve akşam yemeklerinizi haftalık olarak önceden planlamak, yoğun günlerde yemek planlama endişesinden sizi korur ve daha çeşitli beslenmenize olanak tanır. Aynı zamanda haftalık alışverişinizde sağlıksız besinler almanızı ve gereksiz harcamalar yapmanızı da engeller.
Düzensiz bir mutfak ve buzdolabı, sağlıklı pişirme ve yemekten sizi uzaklaştırır. Bu nedenle öncelikle mutfak ve buzdolabınızı düzenleyerek işe başlayın. Kızartma tavası gibi sağlıksız pişirme araçlarından ve buzdolabınızdaki yüksek yağlı ve şekerli atıştırmalık, krema ve soslardan kurtulun. Buzdolabı ve mutfak düzeni, yemek yaparken işinizi kolaylaştıracağı için evde yemek yapma hevesinizin kırılmasını engeller.
Günümüzde elimizi attığımız alandan yemek tariflerine ulaşmak mümkün. Ancak bazı tariflerin içeriğindeki malzemeler her zaman ulaşabileceğimiz kadar kolay değil, bazen de tarifin görüntüsünü sevsek de içerisinde yer alan besinleri sevmiyor olabiliyoruz. Karmaşık, zor ve yapım süresi uzun olan tarifler kısa zamanınız olan dönemlerde mutfakla küsmenize yol açabilir. Bu nedenle sürekli tarif takip etmek yerine sağlıklı pişirme metotları hakkında bilgi edinin. Daha lezzetli haşlama yapmanın yollarını veya fırınınızın yeni bir pişirme ayarını keşfettiğinizde uzun dönemli yeme alışkanlıklarınızı oluşturmak daha kolay olur.
Şehir yaşamının koşturmacası içinde kimi zaman alışveriş yapmaya bile zamanımız kalmayabiliyor. İşte böyle acil durumlarda hemen pes edip dışarıdan sipariş etmek yerine buzluktaki hazineden yararlanabilirsiniz. Önceden haşlayıp buzluğa koyacağınız nohut, barbunya, kuru fasulye gibi baklagiller, kullanılmaya hazır sebze ve tavuk suyu küpleri, köfteler, et ve balık her zaman imdadınıza yetişir.
Hala ülkemizde kullanımı yaygın olmayan yavaş pişiriciler ya da düdüklü tencereler veya rosto gibi yiyeceklerde saatlerce kurulan fırın ayarları. Bunlar gibi sağlıklı ve yavaş pişiren yöntemlerden yararlanarak eve geldiğinizde hazır ve sıcak yemeğe ulaşmanız çok kolay.
Kullanımı kolay ve pratik yeni nesil düdüklü tencereler, buharlı ızgaralar ve sağlıklı kızartma yapmanıza olanak verecek cihazlar hem mutfakta ilhamınızı arttıracak hem de sağlıklı ve evde beslenmenizi kolaylaştıracaktır.
GÖRSEL: GETTY IMAGES TURKEY