İngiltere’de ve İspanya’da haftada 1, cumartesi akşamları yayınlanan konuk sunucu olarak yer aldığım bir televizyon programım var. Bu programda moda, erkek kişisel bakımı, magazin ve diğer her şeyden konuşuyoruz çünkü dış görünüşüne dikkat etmesi gereken yalnız kadınlar değil, erkeklerin de bakımlı olması gerekir. Sadece spor salonuna gitmek yeterli değil. Ve erkeklerin makyaj yapamayacağını, makyajın sadece kadınlara özgü olduğunu kim söyledi? Bersu: Peki Türk erkeklerine ne söylemek istersin? Onlar da senin gibi enerjik, fit ve bakımlı olmak için neler yapabilir? Rodrigo: Kişisel olarak Türk insanları son derece güzel. Türk kadınları çok güzel, Türk erkekleri de çok yakışıklı, hafif uzun boylu, iri ve maskülen yapıdalar. Sadece dış görünüşünüze özen göstermelisiniz, bazı erkeklerin bakımsız sakallarla dolaştığını gördüm. Sadece sakalınıza şekil verin ve onu temiz tutun. Artık günümüzde sakalı yumuşatan, güzelleştiren bakım ürünlerini bulabiliyoruz ve lütfen deodorant kullanın. Geçen gün toplu taşıma aracını denedim, çünkü ben gittiğim yerlerde toplu taşıma araçlarını deneyimlemeyi seviyorum ve insanların ter kokmasına çok şaşırdım. Anti-perspirant kullanmak temel bir kişisel bakım uygulamasıdır. Spor salonuna gidip kaslı bir vücuda sahip olmak çok güzel ama sakalınıza da özen gösterin, cildinizi kirden arındırıp yüzünüze nemlendirici sürün, İstanbul’da harika şeyler bulabilirsiniz. Kendinize bakın, anti-persirant kullanmayı unutmayın ve nemlendirici kullanın.

Bersu: Nemlendiricinin yanında belki güneş koruyucu da kullanabilirler. Rodrigo: Evet kesinlikle, burada, Türkiye’de yaz oldukça sert geçebiliyor ve güneş koruyucularla cildinizi güneşten koruyabilirsiniz. Burada yaşlı göstermek istediğini söyleyen biri varsa mutlaka yalan söylüyordur ve güneş koruması cildinizde kırışıklık oluşmasını engelliyor. Tabii yine de kırışıklığınız olabilir ama güneş koruması sürerseniz kırışıklıklarınız derinleşmez ve daha az kırışığınız olur. Ben her zaman sürüyorum, o yüzden böyle görünüyorum yalnızca estetik operasyonlar sayesinde değil. Ece: Peki aşk hayatınız bu ameliyatlardan nasıl etkilendi? Bersu: İyi bir şekilde mi? Rodrigo: Evet, aşk hayatım iyi bir şekilde etkilendi. Çünkü kendimi bulmaya başladığımda kendimi sevmeye de başladım. Kendinizi sevdiğinizde, başkalarını da sevebiliyorsunuz. E: Çünkü mutlusunuz. R: Kesinlikle, eğer kendinize güveniyorsanız, bu güzelliği de beraberinde getiriyor. Yani ben de, daha fazla aşk yaşamaya başladım ve evet iyi yönde etkilendi. Ama şunu unutmayın ben ilk estetik ameliyatımı olduğumda çok gençtim ve aşkı aramıyordum bile. Şu anda da kitabımı yazmakla, seyahat etmekle ve televizyon ve reality programlarımla çok meşgulüm ve bunun için vaktim yok.

Bersu: Aşk için vakit bulamıyorsun. Rodrigo: Evet aşka vaktim yok! Fakat beni sokakta yürürken gördüklerinde insanlarda oluşan bir izlenim var, benim ulaşılmaz ve dokunulmaz olduğumu düşünüyorlar. Ben kişisel alanımı korumayı seviyorum ve bana dokunmalarını, sıkıca sarılmalarını istemiyorum, yani silikonların var… Ben insanlarla birlikte olmayı seviyorum... B: Bence insanların seni bu kadar çok sevmesinin bir nedeni de bu. Sen çok samimisin, halktan kaçmıyorsun, basına çok iyi davranıyorsun. R:Evet,doğru çünkü kendimi ve ailemi seviyorum. Barışçıl bir dünyada yaşamak istiyorsanız diğerlerini sevmelisiniz. B: Evet, sen her zaman insanların iyi taraflarını görüyorsun.

Rodrigo: Dünyada çok fazla nefret var savaşlar, mutsuzluk, fakirlik… Eğer yapabilecek gücüm olsaydı gerçekten dünyayı değiştirirdim ama ben kimim ki? Şu kadarcık biriyim. Ama bir iletişimci, halka mal olmuş biri olarak üzerime düşen görevleri yerine getiriyorum. Çalışmalara katılıyorum, insanlardan gelen soruları yanıtlıyorum, yolda yürürken gelinlerle fotoğraf çektiriyorum. Herkesle fotoğraf çektiriyorum ve vakit ayırmaya çalışıyorum. Bersu: Bizimle olduğun için sana çok teşekkür ederiz, sorularımıza açık yüreklilikle cevap verdin.