Keely o günlerde otoparktan işyerine yürüğü kısa bir yolda bile nefes nefese kalmaya başladı. Üç hamilelik yaşayan Keely'nin doğumlarla dolu 5 yılını tam bir gıda bağımlılığına dönüşmüştü. Aşırı kiloları Keely'yi sadece fiziksel olarak değil ruhsal ve sosyal olarak da etkilemeye başladı. Kendinden nefret etmeye başlayan Keely çok sevdiği insanlarla bile bir arada olmaktan kaçan, sürekli kendini yiyeceklerle mutlu etmeye çalışan birine dönüştü.
Kilolu olduğu günlerdeki beslenme düzenini Keely, Daily Mail'e şöyle anlattı: "İşyerinde öğle yemeği için hemen hemen her gün kızarmış yiyecekler ve kekler yiyordum. ya da dilimleri olurdu. Oturma odasında zaman geçirdiğimde 1 oturuşta 12 tane doughnut yiyordum. Tatlı yada tuzlu fark etmez her şeyi canım istiyordu. Geceleri yatağımın yanına 2 litre kola bile alıyordum."
SAĞLIKLI GIDA NE DEMEK BİLMİYORDUM!
Ergenliğinden bu yana kilo dalgalanmaları yaşadığını söyleyen Keely, "Sağlıklı gıdaların ne olduğunu biliyordum, ailem iyi örnekler gösterse de çok fazla abur cubur yiyordum ve bundan çok hoşlanıyordum. Üniversitedeysen 20 kilo vermeyi başardığım bir dönem vardı. Ama mezun olduktan ve çalışmaya başladıktan sonra kötü beslenme alışkanlıklarıma geri döndüm. Egzersiz motivasyonumu kaybettim ve kaybettiğimden daha fazla kilo aldım."
DOĞUMLARDAN SONA KABUSA DÖNÜŞTÜ
3 doğumun ardından vücudumun ağırlığı kendisinden çok fazla şey götürmeye başladığını söyleyen Keely, artık mutsuz, uyuşuk ve huzursuz bir kişiliğe sahip olduğunu fark etti. Hiç değişmeyeceğini sandığı vücudunun içine kendini sıkışmış hissetmeye başlamıştı. Bu döngüyü kırmak için kilo verme kararı alan Keely başlarda vazgeçmeye çok yakın olduğunu söylüyor ve şu itirafta bulunuyor:
"Gerçekten hiç kilo veremeyeceğimi düşünüyordum."