Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, gece oburluğunun kontrolsüz yeme davranışı olarak tanımlandığını belirterek şunları söyledi:
“Gece oburluğu aslında kendi kendini tanımlayan bir davranım şeklidir. Gecenin ilerleyen saatlerinde başlayan açlık hissi ve durdurulamayan, kontrolsüz yeme davranışını içerir. Bu durum genellikle kişinin sabah uyandığında pişmanlık duymasına neden olur ancak çoğunlukla bu pişmanlığın ardından yine gece kontrolsüz yemeleri gelir.”
Gece oburluğunun iki şekilde ortaya çıktığını belirten Ertaş, “Birinci grup uyku aralıklarını kullanır, sık sık uyanarak atıştırır. İkinci grup gecenin ortasında bir kez uyanır ve kontrolsüz yeme davranışını gerçekleştirir.
Gece oburluğu çeşitli nedenlere bağlanmaktadır. Birincil neden metabolizmaya bağlanır. Kişi yediklerini hızlı tüketir ve sık sık açlık hissi çekebilir. Bu tür nedene bağlı oburluk sadece gece değil gün içinde de devam eder.
Norveç’te yakın zamanda yapılan bir araştırma sonucuna göre, “gece yarısı oburluğuna” na yakalananlar, genelde sabah kahvaltısında hiç iştahı olmayan, günün diğer öğünlerini ise saat 19.00’dan sonra yiyen kişiler. Bu kişiler, gecenin bir vakti, aniden uyanıp mutfağa yöneliyor ve genelde kek börek gibi karbonhidratları tüketiyorlar.
Çoğunluğu çabuk strese giren ve oburluk riski yüksek olan kişiler. Araştırmaya göre stres hormonu “kortizol” un salgılanması, gece yarısı oburlarında farklılıklar gösteriyor.
Gece oburluğunun diğer bir boyutu ise dürtü kontrolü veya depresyon gibi psikolojik nedenlere bağlanmaktadır. Aslında bu tür durumlarda hissedilenin gerçek açlık değildir. Ayrıca diyette olunması veya akşam yemeğinin atlanmış olması gece oburluğu için bir bahane olarak kabul edilememektedir. Gece oburluğu sürekli var olan bir davranıştır, yani psikolojik bir açlık olarak başlayan gece oburluğu giderek karşı konulmaz kötü bir alışkanlık haline gelivermiştir. Gece derin uykudan uyandıracak kadar güçlü hissedilen bu açlığın sebebi ise genellikle kişinin stres altında olmasını ve yiyerek bir miktar da olsa bu kötü düşüncelerin bastırılması çabasıdır. Uykuda bile sorunlarından kaçamayacağını anlayan kişi çözümü, ne kadar geç olursa olsun üşenmeden mutfağa gidip bir şeyler atıştırmakta bulur.
Zaman zaman hepimizin gecenin ilerleyen saatlerinde bir şeyler atıştırdığı ya da gece uykudan uyanarak yemek yediği olmuştur. Gece oburluğu tanımını bu durumdan ayırmak önemlidir. Gece oburluğunda kişi bunu sürekli olarak tekrarlar ve ertesi sabah pişmanlık duyguları ile uyanır. Eğer bu davranış kontrolden çıkıp, kişinin günlük yaşamını da gerek duygusal gerekse fiziksel olarak etkiliyorsa, psikolojik bir destek önerilir. Psikolojik destekli bir çalışma, kişiyi gece oburluğuna götüren sebepler, stres yaşantıları üzerine odaklanacaktır.”
Hande Sinirlioğlu Ertaş, gece oburluğuna karşı yapılabilecekleri de şöyle sıraladı:
-Akşam yemeği mutlaka yenmeli, saati biraz geciktirilip, hafif gıdalar tüketilmelidir.
-Uykuları düzenlemek amacı ile uyku saatlerini belirleyin ve buna uymaya gayret edin.
-Gece uykularını bölebileceği düşünülen ağır yemek ile kahve, çay, alkol gibi uyarıcı nitelikli içeceklerden uzak durun. (Özellikle bu içeceklerin belirli bir saatten sonra tüketimi uyku düzenine zarar vererek, kişiyi alıştığı davranışı yapmaya itecektir.)
-Evde atıştırmaya yönelik, karbonhidrat içerilik; çikolata, kurabiye, bisküvi, tatlı v.b gıdaları bulundurmamaya çalışın.
-Kontrolü kaybedeceğiniz kaygısı yaşıyorsanız, yanınıza kalorisi düşük gıdalar, süt veya su gibi içecekler alarak yatağa gidin. Böylelikle davranışı kontrol altına alana kadar geçen sürede pişmanlık duygusunu aza indirgemiş olacaksınız.”