Eğer mideniz konuşabilse, size neler söylerdi?

Midenizin guruldaması ya da konuşması size bir şeyler anlatmaya çalışıyor olması demektir. Ona kızıp durmayın, dinleyince hak vereceksiniz.

Eğer mideniz konuşabilse, size neler söylerdi?

"Bakar mısın! Hey sana diyorum! Tıka basa yemeyi bırakıp beni iki dakika dinler misin? Acıkmadığın sürece benden sesler gelmesine pek alışık değilsin. Fakat benimle ilgili bilmen gereken birkaç şey var. Benden pek hoşlanmadığını biliyorum, çünkü diyetini bozduğumu ve senin kilo almana sebep olduğumu düşünüyorsun.

Söylediklerimi dinler ve yaparsan, aslında çok iyi dost olabiliriz. Ayakta kalman ve sağlıklı olman için sandığından daha çok iş yapıyorum. Bir gün boyunca hiç durmadan, mesailerle ve tatillerle birlikte çalışıyorum. Bazen yediğin yiyeceklerde bakteriler oluyor ve ben senin hasta olmaman için onlarla tek tek savaşıyorum, onları yok ediyorum. Sırf sen üzülme ve spor yapıp fit olasın diye, yediğin yiyecekleri enerjiye çeviriyorum.

Gerçekten senin iyiliğini düşünüyorum ve senden sadece bir şans vermeni istiyorum. Bana cimri davranma yani beni uzun süre aç bırakma. Sen böyle incecik olacağını sanıyorsun fakat az öğünlerle beni beslediğin sürece asla incecik olamayacaksın.

Keşke istediklerini sana verebilsem ama ben sadece 10 cm uzunluğunda, 25 cm genişliğindeyim.  Hesap sorman, kızman gereken ben değilim genler, senin vücut yapını çok önceden belirledi.

Şimdi sen bol çikolata parçacıklı ve çileklerle süslenmiş koca bir dilim pastayı silip süpürürken, ben neler yaptığımı anlatayım:

Bedenimin üst kısmı yani bekleme odası, senin bana yolladığın yiyecekleri orada misafir ediyor ve sırayla bana gönderiyor. Yediklerini sindirmek için ben o sırada kaslarımı tempolu hareketlerle genişletmeye çalışıyorum. İşim bununla da bitmiyor, yediklerini asit ile karıştırıyor protein, şeker ve yağ olarak ayırıyorum.

Benim sihirli güçlerim filan yok, sadece üzerimi örten ve beni bakterilere karşı koruyan bir mukozam var. Sen bazen sağlıksız zayıflama hapları veya enfeksiyonla aşındırdığın için benim senin için yapabileğim bir şey kalmıyor. Midenin guruldaması ve reflünün olması hep bunun yüzünden.

Seninle acil durumlar dışında haberleşebileceğim bir telefonum yok bu nedenle, senin diyette olup olmadığını ayırt edemem. Sen şeker yerine tatlandırıcı kullandığında, ben onu diğerleri gibi sanıyorum ve aynı şekilde sindiriyorum. Senin diyet yaparken canının yasaklı ve lezzetli yiyeceklerden çekmesinin nedeni bu yüzden kaynaklanıyor.

Eğer seninle tartışmamı istemiyorsan. Abur-cuburdan uzak dur, onları benimle yüzyüze getirme. O zaman bir anlaşma yapmaya ne dersin? Sen abur-cubur yeme, benim söylediklerime kulak ver, bende senin zayflamana yardımcı olacak olan 'Dur' diyeyim. Leptin hormonu salgılayarak, senin doyduğunu işaret edebilirim ancak bana sadece 20 dakika zaman vermen şartıyla. Lokmalarını küçük alarak ve yavaş çiğneyerek 20 dakikanı değerlendirebilirsin. Az ama sık ye! Beni aç bırakma! Aç yiyerek beni küçük porsiyonlara alıştırabilirsin. Bu durumda hem az yemiş, hem de çabuk doymuş olacağım.

Balık, tavuk, yağsız biftek, yumurta ve yağsız süt, esmer pirinç ve yulaf unu beninle en iyi dost olan lifli yiyeceklerdir.

Söyliceklerim bu kadar, sadece senin iyiliğini düşündüğüm için söylüyorum. Tıka basa yemeyi bırakırsan ve sağlıksız diyetler yapmazsan, ben seni korumaya her zaman ki gibi devam edeceğim.

Önümüzdeki yaz seni bikininle görmek üzere, hoşçakal."

 

Yorumlar