Ada hayatının rahatlığından ilham alan koleksiyonda klasik siluetler eklektik bir filtreden geçerek yeniden canlanıyor. Ünlü tekstil tasarımcısı Josef Frank’tan ilham alan çiçek ve hayvan desenli kumaşlar uçuşan elbiselere neşe katarken, tropik tonlarda patchwork desenli ve canlı renklerde çizgili kumaşlar gerek yazlık elbiselerde, gerek ayrı parçalarda enerjik bir görünüm yaratıyor.

Denim ceketlerin ve chino pantolonların soldurulmuş stilleri severek giyilmiş etkisi verirken boncuklu şeritler ve kenarlardaki yama dikişler dikkat çeken detaylar oluyor. Klasik kriket süveteri, tığ işlemeyle yeniden yaratılırken, polo yaka tişörtlerde file kumaşlara geçiş yapılıyor ve Oxford gömlekler işlemeli deliklerle kişisel bir tarz kazanıyor. Bu tür el işi detaylar, büyük plaj çantalarından spor ayakkabı stiline benzeyen terlik ve katmanlı espadrillere kadar her üründe karşımıza çıkabiliyor.

Tommy Hilfiger tropik adalara doğru çıkardığı bu yolculuk ile ilgili duygularını; “2016 İlkbahar koleksiyonumuz, Jamaika, Formentera ve Mustique gibi tropik adalardaki yaşamın bir kutlaması niteliğinde. İlham kaynağımız olan 70’li yılların nostaljik tatil stillerine modern, sofistike ve yeni bir yorum getirdik. Eklektik, güneşle yıkanmış, elde işlenmiş lüks stilleri rahat ve çabasız bir yaklaşımla sunan bir koleksiyon.” Sözleriyle ifade ediyor.

İlkbahar 2016 koleksiyonu 1970’lerin başında bu adaları ziyaret etmeyi pek seven tanınmış İngilizlerin ilginç tatil stillerini yansıtıyor. Takım elbiselerde ışığı yakalamak için metalik iplikle dokunan jakar kumaşlar kullanılması dikkat çekerken, ipekli kaftanlar şımartan bir rahatlık hissi veriyor. Güneşin ısıttığı bu koleksiyon, görünümlerini sevimli tığ işi şapkalar ve boncuklu takılarla tamamlayan yeni nesil dünya gezginlerine de hitap ediyor.