"Anne babalar çocuğun okul hayatına aşırı müdahalede bulunmakla, hiç ilgilenmemek arasında faydalı bir yerde dengeyi bulmaları gerekir" diyen Deniz Temur, "Bir çocuğu en iyi anne-babası tanır ve bu durum öğretmenlerin işini kolaylaştırır. Anne ve babaların öğretmenle doğru bir ilişki kurması öğrenci-öğretmen arasındaki ilişkinin kalitesini de yükseltir. Bu nedenle öğretmenlerle konuşmaktan çekinmeyin. Bu görüşmeler için ille de bir sorun yaşanmasını da beklemeyin" dedi.
Öğretmenlerin de velilerle kaliteli bir iletişim kurmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Temur, "Doğru şekilde konumlanmış bir öğretmen-veli ilişkisi çocuğunuzu sandığının aksine utandırmaz, onun kendisini güvende hissetmesine yardımcı olur" diye konuştu.
OKUL ÖĞRENMENİN TEK YOLU DEĞİLDİR
Anne babaların eğitim söz konusu olduğunda düştükleri en büyük hatanın öğrenmenin sadece okulla sınırlı olduğu görüşü olduğunun da altını çizen Deniz Temur, "Okul öğrenmenin tek yolu değildir. Öğrenme okul dışında da sosyal, fiziksel, duygusal sayısız başka biçimle gerçekleşir. Bu nedenle okulu ve okul başarısını hayatınızın merkezine koymayın. Çocuğunuzun okul dışında geçirdiği zamanı 'ders çalışma fırsatı' gibi görmeyin. Elbette çalışma disiplini şart ancak çocukların okul dışında ödev ve ders çalışmadan uzak farklı aktivitelere ihtiyacı olduğunu unutmayın ve onu teşvik edin...
HAYATI BİR BÜTÜN OLARAK ORGANİZE ETMESİNİ ÖĞRETİN
Derslerini olumsuz etkiler diye mesela futbol oynamasına, bir müzik kursuna katılmasına engel olmayın. Hayatı bir bütün olarak organize etmesini öğretin okul sorumluluklarını yerine getirirken hobileri de olmasına izin verin" önerisinde bulundu.
"Tembellik de bir haktır" diyen Deniz Temur, her çocuğun yavaşlamaya, hiçbir şey yapmadan zaman geçirmeye de ihtiyaç duyduğunu anlattı. Temur, "Tembellik yeniden başlamak için gerekli enerjiyi sağlar" dedi.