-Yemekler 20-30 dakikadan uzun sürmemelidir. Uzun öğünlerin daha fazla yemeye belirgin bir katkısı yoktur. Olumlu yeme davranışının gelişmesine hizmet etmez, bir sonraki öğüne çocuğun acıkmış gelmesini de engelleyebilir. -Ne kadar çok yediği ya da az yediğine bakılarak ödül vermek veya cezalandırmak önerilmez. Yemek asla bir performans olarak değerlendirilmemelidir. Çocuğun kendini kaşıkla beslemesine olanak vermeli ve bu şekilde kazanımları sözel olarak ödüllendirilmelidir. -Beslenme sırasında televizyon kapalı olmalı, masada ve etraftaki oyuncaklar ve ilgi çeken şeyler kaldırılmalıdır.
5 3
-Çocukların beslenme araçlarını ve besini atması önlenmeli, büyük çocukların yemekle oynamaması sağlanmalıdır. -Çocuklar konuşmayı çok severler. Eğer ebeveynlerinden uyarı alamazlarsa kendi sohbetlerini ve oyunlarını üretirler. Bu nedenle ne aşırı uyarıcı olmalı, ne de tamamen sessiz kalınmalıdır. -Öğürme, kusma ve tükürme gibi reaksiyona neden olan besinler verilmemelidir. -Yeni besinler için çocuğun denemek isteğini zamanı beklemek önemlidir. Çocuğun tabağına yeni besini koyup denemesini söylemek besin reddini artıracaktır. Çocuklar yemeğin denenmesinde kontrolün kendilerinde olmasını isterler.
5 4
Yemek sırasında çatışmadan kaçınmalıdır. Yemekteki çatışma son bulursa bazı çocuklar rahatlar, kaygıları azalır ve hatta yeni besinleri kendileri denemek ister. -Çocuklar tatlı yiyecekler ve şekerlemelere düşkündürler. Her öğünde olmamak kaydı ile diğer besinlerle beraber sunulabilir, hatta yemeğin başında da tüketebilir. -Ailenin sevdiği yemekler çocukların yemeğe olan merak ve ilgisini artırır.
5 5