Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Pedagog Dr. Melda Alantar, anne-babaların en zorlandığı konulardan biri olan "Çocuklara ölümü anlatmak" hakkında bilgi verdi.
Yaşam olayları arasında ölüm, çocuk ve yetişkinler için kabul edilmesi güç bir gerçektir. Ancak insanlar acı ve üzüntü veren olaylarla başa çıkmayı öğrenerek büyür ve olgunlaşırlar. Önlenemez kayıplara uyum sağlamak, ölümle yaşamayı öğrenmek ve yaşama sevincini yaratarak hayatı sürdürmek için yas sürecinde çocuklara uygun ve gerekli destek verilmelidir.
111
0-2 Yaş: İki yaşından küçük bebekler ölümle ilgili kavramları anlayamazlar. Ölümü algılayamayacak kadar küçüktürler. Ölüme ilişkin tek bilgi sadece sürekli çevrelerinde bulunan yakınlarının artık olmadığını fark etmeleridir. Bu durumda örneğin, yatmaya giderken gördükleri resmi gösterip, ”Anne?” diye sorabilirler. Ölen kişinin koku, ses gibi özelliklerine özlem duyabilirler.
2-6 Yaş: Genellikle 4 yaş civarında çocuklar ölüm hakkında sınırlı ve belirsiz anlayışa sahiptirler. Ölümün kalıcı bir durum olduğunu düşünemezler. Olayın değişebileceğini sanarak, gelecekte ölen kişiyle birlikte yapacakları işlerden söz edebilirler. Okul öncesi dönem çocukları sıklıkla sihirli düşünce ve oyunlarla ilgilenirler. Yeterince dua ederek ya da güçlü dileklerde bulunarak ölen kişinin yeniden canlanacağını düşünebilirler.
112
6-9 Yaş: Bu dönemde çocuklar ölümün bir son olduğu gerçeğini algılamaya başlarlar. Ancak diğer yandan sihir, düşünce ve dileklerle ölümü alt edebilecek güce sahip olduklarını düşünürler. Güçlerine ilişkin bu inanç onların ölüme engel olabilecekleri, ölen insanı koruyabilecekleri düşüncesine kapılmalarına neden olur. Bu görüş doğrultusunda kişinin ölümünden dolayı suçluluk ve sorumluluk duyabilirler.
9-12 Yaş: Gelişimsel olarak bu yaş çocukları macera kitapları okurlar, hayaletlere ilişkin hikayeler anlatırlar ve kahramanlarla ilgilidirler. Genellikle yaşlı insanların öldüklerini düşünmelerine karşın, gençleri, anne-baba ve yakınlarını da kaybedeceklerini kavramaya başlarlar. Anne-baba ve sevdikleri kişilerin ölümlerine ilişkin kabuslar görür ve korkular geliştirirler.
113
13-18 Yaş: Bu dönemde çocuklar ölüm gerçeğini yetişkinler gibi algılarlar. Herkesin başına gelebilecek kaçınılmaz bir durum olarak değerlendirirler. Ergenler zamanlarının önemli bir bölümünü ölüm hakkında felsefe yaparak, düşünüp, hayal kurarak geçirebilirler. “Hayat nedir?”, “Ölüm nedir?”, “ Ben kimim?” gibi sorulara yanıt ararlar. Ölümü büyüleyici bir durum olarak değerlendirirler. Kendi cenaze törenlerini hayal ederek, kimlerin geleceğini, kendilerini ne kadar kötü hissedeceklerini, sağken ölene karşı daha iyi davranmaları gerektiğine ilişkin pişmanlık duyacaklarını düşünürler. Ölüm olayı üzerinde bu denli yoğunlaşmaları onları pervasızca araba kullanma, sarhoş olma, uyuşturucu madde kullanma gibi riskli davranışlara yöneltebilir.
114
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.