Sinüzit sadece büyükler için değil, çocuklar için de sorun olabiliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları, büyümüş geniz eti ve alerji ise sinüzit yapan nedenlerin başında geliyor. Ayrıca burun içi eğriliği, burunda polip olması ve bağışıklık yetmezlikleri de sinüzite yol açabiliyor. Çocuklarda sık görülebilen sinüzit rahatsızlığı, uyku düzeninin bozulmasından, okul başarısına kadar çocuğunuzun pek çok konuda olumsuz yönde etkilenmesine yol açabiliyor.
Çocukluk çağında sık görülen viral enfeksiyonlar ve alerji hem mukoza defansını bozarak hem de sistemik direnci düşürerek sinüzit oluşumuna zemin hazırlıyor. Travmatik ya da genetik kökenli burun septumu eğriliği, bademcik ve geniz eti büyümesi, dudak ve damak yarıkları, burun polipleri, burun içinde yabancı cisimler burunda havayolu tıkanıklığı yaparak tekrarlayan sinüzit oluşumunu kolaylaştırıyor.
Saçların ıslak bırakılması, rüzgar-klima karşısında kalınması ve çok soğuk havalarda alın ve kafanın korunmamasına bağlı olarak sinüslerin enfekte olma olasılığının arttığını belirten Prof. Dr. Mustafa Kazkayası “Sinüzitlerin ciddi kafa içi komplikasyonlarına yol açması ve tekrarlayan sinobronşiyal enfeksiyonlar nedeniyle çocuklarda gelişim bozukluğu yapabilmesi hastalığın önemini artırmaktadır” diyor.
5-6 yaş çocuklarda sık karşılaşılan bir problem
Sinüslerin burun boşlukları ile kapakçıklar aracılığıyla irtibatlı havalı kemik boşlukları olduğunu belirten Prof. Dr. Kazkayası sinüzitlerin solunum havasının nemlendirilmesi ve ısıtılması fonksiyonlarına yardımcı olan, ses rezonansı yapan ve başın ağırlığını hafifleten boşluklar olduğunu söylüyor. Doğumdan itibaren bu yapının oluştuğunun altını çizen Prof. Dr. Kazkayası “Etmoid ve maksiller sinüsler doğumda mevcuttur. Sfenoid sinüsün gelişimi 5 yaşından itibaren hızlanır. Frontal sinüsler de 6. yaşta radyolojik olarak görüntülenebilir” diyor.
Sinüslerin içini döşeyen mukozanın iltihabı olan sinüzit, gerçek sıklığı bilinmemekle birlikte çocukluk çağında sık karşılaşılan bir problem olarak dikkat çekiyor. Çocuk yaş grubunda sinüslerin anatomisi yetişkinlerinkine benzerlik göstermekle birlikte, hacim olarak küçük olmaları ve bunlarda üst solunum yolu enfeksiyonlarının sık görülmesi çocuğun tekrarlayan sinüs enfeksiyonlarına yatkın hale gelmesine neden oluyor.
Çocuğunuzun hayatını olumsuz etkiliyor
Çocuklarda sinüzitten sorumlu başlıca mikroorganizmaların virüsler ve bakteriler olduğunu belirten Prof. Dr. Kazkayası, sinüzitin bir enfeksiyon olduğunu, bu nedenle hastanın yaşam kalitesinin aktif enfeksiyon süresince belirgin olarak bozulacağının altını çiziyor. Prof. Dr. Kazkayası, “Sinüzit çocuğunuzun hayatını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Uyku düzeni ciddi anlamda bozulurken, okul başarısı da olumsuz yönde etkileniyor. Bazı durumlarda çocuklarda iştahsızlık ve mide bulantısı da görülebiliyor” diyor.
Ateş, öksürük, burun akıntısı gibi rahatsızlıklar sinüzitin habercisi
Semptomların değişken ve çoğu zaman belirsiz olması, çocuklarda sinüs enfeksiyonunun az görüldüğü kanısının yaygınlığı, bu hastalığın gözden kaçmasına, farklı tanılar nedeniyle yetersiz tedavi edilmesine ve olayın kronikleşmesine ya da enfeksiyon yinelemelerinin sık olarak görülmesine neden oluyor.
Çocukluk döneminde sinüzit belirtilerinin genellikle spesifik olmadığını belirten Prof. Dr. Kazkayası, ateş, öksürük, geniz akıntısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, burun kanaması, baş ağrısı, yüz ağrısı, halsizlik ve ağız kuruluğu semptomlarından birkaçının aynı anda görülebildiğini söylüyor.
Kronikleşen sinüzite dikkat!
Pediatrik sinüzitlerde medikal tedavinin en önemli kısmı ise antibiyotikler. Akut sinüzitlerin büyük oranda medikal tedaviye iyi yanıt verdiğini vurgulayan Prof. Dr. Kazkayası “Antibiyotik tedavisi en az 10 gün süreyle verilmeli, hatta semptomlar düzeldikten sonra bir hafta tedaviye devam edilmelidir. Erken kesilen antibiyotik tedavisi semptomların tam olarak düzelmemesine ve hatta kronikleşmesine neden olabilir. Düzenli olarak deniz suyu ile günlük yapılan burun temizliği sinüzit oluşumunun önlenmesinde yardımcı olabilir” diyor.
Çocuklardaki sinüzit tedavisi etkili olmadığı takdirde mutlaka doktora danışılması gerektiğinin önemine dikkat çeken Kazkayası, geniz etine bakılması ve varsa bunun cerrahisi planlanmasını öneriyor. Zorunlu kalındığı takdirse ise çocuklarda sınırlı oranda endoskopik sinüs cerrahisi uygulanabiliyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Hakkında
Yaşam kalitesini artırmak için dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmak hedefiyle kurulan Anadolu Sağlık Merkezi, modern tıbbın gereklerini yeni ve kapsamlı bir sağlık anlayışıyla hastalarına aktarıyor. Hizmet kalitesine önemli katkı sağlayan Johns Hopkins Medicine (JHM) ile devam eden işbirliği Anadolu Sağlık Merkezi'nin sağlıkta referans merkezi olma vizyonunu da destekliyor. Kurulduğu günden buyana gerçekleştirdiği çalışmalarla ‘Sağlığın Merkezi’ konumuna ulaşan Anadolu Sağlık Merkezi; onkoloji, kalp damar sağlığı, kadın hastalıkları ve tüp bebek, nöroloji, cerrahi bilimler ve iç hastalıkları dahil olmak üzere tüm branşlarda sunduğu hizmetlerde hasta odaklı yaklaşımla hareket ediyor. Hizmetlerinde hasta hakları ve güvenliğini temel önceliği olarak belirleyen Anadolu Sağlık Merkezi, kaliteli sağlık hizmeti ile dünyanın farklı bölgelerinden gelen hastalara tedavi olanağı sunuyor
Johns Hopkins Medicine Hakkında
Johns Hopkins Medicine, Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimlerini ve bilim adamlarını, Johns Hopkins Sağlık Sisteminin organizasyonları, sağlık profesyonelleri ve tesisleri ile birleştirmektedir. Johns Hopkins Medicine’ın misyonu, tıbbi eğitim, araştırma ve klinik bakım standartlarını mükemmelleştirerek toplumun ve dünyanın sağlığını daha iyi bir seviyeye çıkartmaktır. Farklı ve kapsamlı olan Johns Hopkins Medicine, Johns Hopkins Hospital’ın 1889’daki açılışından bu yana, sağlığı korumak için hekimlerin ve tıbbi bilim adamlarının biyomedikal araştırmalar ve tıbbi bilgilerin uygulanması konularındaki eğitimlerinde uluslararası liderlik sağlamıştır.