19. yüzyıl İngiltere'sinde, 'mutluluk faydadadır' diyen J. Stuart Mill ve 'en üstün iyi, faydadadır. İyiyi kötüden ayıracak ölçü, fayda ölçüsüdür' diyen Jeremy Bentham, gibi düşünürlerde, 'sürekli fayda, geçici faydadan iyidir' noktasında tarif bulan 'faydacılık,' geçici olmayan hazları mutluluğun amacı gören hazcılık ile örtüşmüştür.

Daha sonra, cinsel hazzı ve doyumu, bedensel acı ve en güçlü duygu olan ruhsal acıyla birlikte ele alarak, Eros'u ve Doğa'yı uzlaştırmak isteyen Marquis de Sade, 'kötülük ve suç her çeşit zevkin kaynağıdır' diyerek, ahlaksal değerleri eleştirip bunları cinsel hazcılık anlayışı çerçevesinde değerlendirmiş ve cinselliği, insanları tanımanın en kesin yolu olarak görmüştür.

Günümüzde insanın varoluş amacı olan zevklerin tatmin edilmeyip bastırılması sonucu ruhsal rahatsızlıkların meydana gelebileceğini savunan ve hazcılığın sözde bilimsel kaynağını oluşturan ise 'S.Freud' olmuştur.
8 4

Her şeyde haz almayı ön planda tutan ve sadece eğlenceye dayalı bir hayat tarzını benimseyen hedonistler, cinsel yaşamlarında da anlık zevkleri uzun vadeli mutluluklara tercih ederler. İnsanın varoluş amacını arzuların tatmininde arayanlar, arzuların en zirvesi olan cinsellikte de sınırsız özgürlüğü seçtiler.

Peki gerçekte cinsel özgürlüğün sınırsızca yaşanması mümkün mü? Hayır.

Çünkü sınırsız cinsellik, cinsel doyum eşiğini yükseltir ve zamanla öpüşerek bile orgazm olan hedonistler, kokain almadan orgazma ulaşılamaz hale gelirler. Cinsel beklenti düzeyi yükselen bu insanlarda aile bağları zayıflar. Aile sadakatine uymayan eylemler başlar. Aile parçalanmaya başlar.
8 5

Yüksek cinsel beklentisine ulaşılamayınca ümitsizlik, karamsarlık, öfke ve saldırganlık duygularına yönelim sonucunda depresyon kaçınılmaz olur. Aykırı cinsel eylemlere, pornografiye ve uyuşturucu kullanımına yönelim artar.

Cinsel hazzın doğasında devam etme beklentisi vardır. Hazzın devam etmemesi kişinin kendisini kötü hissetmesine neden olur. Hazzın tatmin edilmemesi intihara kadar giden süreci başlatabilir. Günümüzde, insanı cinsel haz peşinde koşmayı idealize eden tüketim toplumu yüzünden hem hedonizmin hem de sonrasında intiharın görülme oranı çok artmıştır.
8 6

Son tahlilde cinsel hedonistler; sevilmek, cinsel anlamda beğenilmek arzusuyla yaşarlar. Ahlaki kuralları, yasakları ve toplumsal sınırları sevmezler, aksine nefret ederler. Bu yüzden din ve ahlak kelimeleri en rahatsız oldukları kelimelerdir.

Ayrıca ölüm gerçeği onları çok rahatsız eder. Düşünmemek için en büyük silahları alkol ve keyif verici maddelerdir. Son derece 'ben merkezci' olurlar. Şahsi menfaatlerini çok iyi kollarlar. 'En kutsal değer senin çıkarındır' diyerek, kendi değerleri için her türlü değeri feda edebilirler. Narsistirler. Sadece kendilerini severler. Kendilerini özel ve önemli görürler.
8 7