En çok 60 yaşını geçmiş ve kadınlarda görülen yumurtalık kanseriyle karşılaşma riski yüzde 1.4'tür.
Yumurtalık kanseri görülme riski bazı koşullarda artmıştır, 40 yaş üzerinde olmak, çocuk doğurmamış olmak, yağdan zengin diyetle beslenmek, talk pudrası kullanmak ve ailede yumurtalık kanser öyküsüne sahip olmaktır.
Bununla birlikte doğum kontrol hapı kullanma, çocuk doğurma ve emzirme, rahmin alınması, tüplerin bağlanması yumurtalık kanser görülme riskini azaltır.
Yumurtalık meme, rahim ve bağırsak (kolon) kanseri geçirmiş birinci derece akrabası bulunan kişiler yumurtalık kanseri geliştirme bakımından artmış risk altındadırlar. Bu kişilerde yaşam boyu risk, birinci derece akrabalarından bir kişide yumurtalık kanseri varsa yüzde 5, iki kişide varsa yüzde 7’dir. Bu kişilerde ailesel yumurtalık kanseri açısından BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonları taranmalıdır.
Yumurtalık kanserinde şikayetler belirgin değildir, bu nedenle tanısı geç konur. Kasık ve karın ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık erken evredeki belirtilerdir. İleri evrelerde komşu organlara ait bası bulguları olur ki bunlar; kasıklarda basınç hissi, sürekli idrar ve dışkılama hissinin olması, karında kitle ve sıvı toplanmasına bağlı şişlik ve vaginal kanamadır.
Yumurtalık kanserinde etkili bir tarama yöntemi yoktur. Günümüzde erken tanıda en sık yaklaşım düzenli jinekoljik muayene yapılarak ve ayrıntılı aile öyküsü alınarak hastanın değerlendirilmesidir. Hastanın muayenesinde pelvik alanda bir kitle saptanırsa transvaginal ultrasonografi ile de değerlendilmelidir. Ayrıca yumurtalık kanserinde kana fazla miktarda salınan ve CA-125 olarak adlandırılan değerde ölçülmelidir. Ancak CA-125 değerinin sigara içme, erken gebelik, endometriozis gibi durumlarda da artabileceği bilinmelidir.
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları yumurtalık kanserlerinde cerrahi tedaviden korkulmaması gerektiğini belirtiyor. Ameliyat esnasında kanserin cinsi ve yaygınlığı değerlendirilir. Hastanın yaşı, çocuk istemi ve kanserin evresine göre ameliyat planlanır. Rahim, yumurtalıklar ve pelvik bölgedeki lenf düğümleri tamamen alınabilir. Ameliyat sonrası da kemoterapi ve ya radyoterapi planlanır.
Yumurtalık kanserinde erken evrelerde beş yıllık yaşam yüzde 70 iken, ileri evrelerde bu oran giderek azalır.