YANLIŞ 7: Öpüşme veya dokunma gibi yakınlaşmalarla hamile kalınabilir. Son derece popüler olan bir başka tuhaf inanç da öpüşme, el ele tutuşma, sarılma gibi sevgi paylaşımlarıyla gebelik yaşanabileceğidir. Gebelik oluşumu için gerekli olan tek şey penis-vajina birleşimi sırasında erkeğin menisinin vajina içine boşaltılmasıdır. Bu birleşimde de hamilelik olması için kadın yumurtasının uygun ortam ve şartlarda hazır olması ve meni içindeki erkek spermi ile döllenme kabiliyetine sahip olması gerekir. Aynı şekilde erkek sperminin de kadın yumurtasını dölleyebilecek kadar sağlıklı olması şarttır. Bu haller dışındaki hiçbir temas ile gebelik olamaz.
10 7
YANLIŞ 8: Doğum kontrol hapları kısırlığa ve kilo almaya neden olur. Eski doğum kontrol hapları ödem veya kilo artışına yol açabiliyordu. Ancak günümüzde üretilen yeni doğum kontrol haplarında bu tip yan etkiler bulunmamaktadır. Modern haplar çok düşük dozda kadınlık hormonu, östrojen ve kaliteli progestin, yani yumurtlama hormonu içerir. Kullanılmaya başlanıldığında yumurtalıklar dinlenmeye çekilir ve yumurtlamayla birlikte üretilen tüm hormon salınımları durur. Kaynağı kadının kendi yumurtalıkları olan erkeklik hormonu yani androjen de salgılanmaz. Bunun sonucu olarak doğum kontrol hapları tüylenme ve sivilceleri azalttığı gibi adet düzensizliği sorununu da ortadan kaldırır.
10 8
YANLIŞ 9: Bir erkeğin arkasından tuvalete girilirse kadın gebe kalabilir. Tuvalet veya havuz gibi mekanlardan sperm alıp gebe kalmak mümkün değildir. Çünkü spermlerin tuvalet veya havuz suyunda yaşama şansları yoktur. Bir kadını gebe bırakacak tek eylem, erkeğin kadının vajinasının içine ya da az bir olasılık da olsa vajina çevresine boşalmasıdır. Bunun dışında kadının gebe kalma olasılığı yoktur.
10 9
YANLIŞ 10: Cinsellik konuşulmaz çünkü ayıp, yasak ve utanç vericidir. Toplumsal olarak cinselliğe yüklenilen olumsuz duygu ve düşünceler ya da cinselliğin ayıp, yasak ve utanç üçgeninde yaşamak, cinselliğin konuşulmasını ve doğru bilgilenmeyi engeller. Oysa ki çiftlerin cinsellikten beklentilerini konuşmaları, cinsellikle ilgili duygu ve düşüncelerini, cinselliğin yaşandığı an da dahil her zaman konuşmaları gereklidir. Bu da yaşanılacak hazzı olumlu yönde artırır. Ayrıca cinsel kimliğin oluşum dönemlerinde önce aileden, sonra okullardan doğru cinsel eğitim alınırsa, çocuklar cinsellik hakkında konuşabilirse, kendi bedenlerini ve kendi cinselliklerini sağlıklı bir şekilde tanımlayabilirler. Bu da ileride yaşayacakları cinselliği sağlıklı ve mutlu kılar.
10 10