YANLIŞ 3: Kadın için cinsellik bir görevdir. Evliliğe kadar bakire kalmayı tercih eden kadınlarda, cinsel ilişki yaşamamak için direndikleri bir süreçten, birden yatakta bir performans sergilemeleri gereken bir sürece geçiş dramatik olabilmektedir. Maalesef bazı aileler veya topluluklar cinselliğin kötü ve pis olduğuna dair mesajlar vermektedirler. Bunlar kolaylıkla üstesinden gelinemeyecek çekirdek düşüncelerdir ve evlilik yaşantısına da yansır. Toplumsal öğretilerde, evlilikte bedenlerin hoş ve zevk dolu bir yaşantı içerisinde olacağı vurgulanır. Ne yazık ki bu tip öğretilerde zevkin sadece erkeğe has olduğu gibi asılsız bilgiler de yer alır. Oysa kadın da erkek de hem ruhsal hem de bedensel olarak zevk almaya uygun olarak tasarlanmıştır. Hem kadın hem de erkek vücudunda dokunulduğu zaman uyarılan cinsel organlar ve bölgeler vardır. Kadının da erkeğin de hormonsal bir cinsellik döngüsü vardır. Bu döngüde cinselliğe yönelik fiziksel, duygusal ve zihinsel dürtüler oluşur. Bu dürtüler düşünceleri etkiler ve fiziksel yansımaları, iyi, normal ve eşler arasında sevgi dolu bir yakınlaşma sağlayıcı bir fonksiyona sahiptir. Eğer istenilirse, cinsellik hem kadın hem de erkek için eğlenceli bir hal alabilir. Kadınlar için cinsellik bir ‘görev’ değil, bir ‘armağan’dır, ‘hak’tır. Burada bir cinsiyet ayrımından söz edilemeyeceği gibi her iki cinsin de birbiriyle yapacağı paylaşımlar karşılıklı olarak haz alıp vermeyi sağlamaktadır.
10 3
YANLIŞ 4: Cinsel birleşme yanlış bir şeydir. Bazı aileler, çocuklarını cinsel yolla bulaşan hastalıklara, istenmeyen gebeliklere ve duygusal acılara karşı korumaya çalışırlar ve bir korku iklimi yaratırlar. ‘Seks yapma’ derken ‘İleride kocanla özgürce seks yapabilirsin’ demeyen aileler, maalesef cinsellikle ilgili iyi hiçbir şey söylemedikleri için, çocuklarına bozulmuş bir bakış açısı bırakırlar. Dengeli bir cinsel bilgilendirme içerisinde cinsellikle ilgili sınırların çok net bir şekilde ortaya konması önemli olsa da, evlilik ilişkisi içerisindeki cinsellik yaşantısının kadın ve erkeğin birbirlerine bağlanmalarındaki önemi ve diğer olumlu tarafları ile ilgili de bilgilere mutlaka değinilmesi gereklidir. Bu nedenle ‘cinsel birleşme’ yanlış bir şey değildir; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir performans hedefi koymadan, zamandan kopma, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni bir armağan gibi paylaşabilme, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…
10 4
YANLIŞ 5: Penisin vajinaya girmesi zordur. Birçok kadında vajinanın yapısına yönelik dar, sert ve esnemez olduğu yönünde yanlış inanışlar vardır. Oysa vajina sevişme ile birlikte esneyebilen ve uzayabilen bir yapıya sahiptir. Vajinanın esneyebilme ve uzayabilmesinin en büyük bilimsel kanıtı doğumdur. Vajina cinsel ilişki sırasında erkeğin penisinin büyüklüğü ya da küçüklüğüne göre kendini hazırlar ve şekil alır. Bu cinsel mit, cinsel ilişki sırasında kadının kendini kasmasına neden olduğu için, kadında cinsel ilişkiye girememeye yönelik cinsel işlev bozukluğuna neden olmaktadır.
10 5
YANLIŞ 6: İlk cinsel ilişkide kanama olmazsa kadın bakire değildir. Kızlık zarı vajina girişinden 1,5 cm içeride doğuştan delik olan esnek bir yapıdır ve ilk cinsel ilişkide kızlık zarında hafif bir açılma olur. Aslında kanama olmaması normalde beklenen bir durumdur. Normal şartlar altında, normal bir kızlık zarı, ister ilk gece olsun isterse yüzüncü gece, kanamaz, delinmez, patlamaz ya da yırtılmaz. Kadın rahat ve kendini kasmazsa, sulanması olmuşsa, penis girişini hissetmez. Kızlık zarının açılması denilen olgu giyilen ince çorabın bir yere takılıp kaçması gibidir. Ayrıca penisin vajina girmesiyle ilk açılma sırasında kızlık zarından gelen kan, parmağın kanaması gibi değildir, belli belirsiz bir sıvıdır. Bu da kadın rahatsa, kendini kasmazsa, sulanması tam olmuşsa fark edilmez bile...
10 6