Cinsel yaşama üç engel var

Yapılan araştırmalar, kadınların yaşamları boyunca en çok kanama düzensizlikleri, vajinal akıntılar, bel ve kasık ağrıları nedeniyle doktora gittiğini ortaya koyuyor. Düzenli olarak kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına giden kadınlar, bu sorunlardan daha erken haberdar oluyor, cinsel hayatlarında da bu etkenlere bağlı sorunlar yaşamıyor.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu şunları söylüyor:

"Buluğ çağından önce çocukluk döneminde kanama olursa bunun mutlaka araştırılması gerekir. Normal şartlarda ilk kanamayı takiben yaklaşık 2 yıl içinde adet kanamaları düzene girer. Menopoza yaklaşıncaya kadar da bu düzen devam eder. Buluğ çağında ya da menopoza yakın dönemlerde adet düzensizlikleri çok sık görülür. Bu dönemlerdeki düzensizliklerde belirgin bir anormallik görmezsek pek fazla tedavi yapma gereği duymayız. Bizim için en önemli kanamalar, beklenmedik zamanında ortaya çıkan, düzensiz ve uzun süreli kanamalardır ki mutlaka araştırma ve tedaviyi gerektirir."

Sorun, normalden fazla bir kanama şeklinde olabildiği gibi hafif lekelenmeler tarzında da görülebiliyor. Prof. Dr. Seyisoğlu, adet dışı ortaya çıkan beklenmedik kanamaların araştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Menopoz dönemi kanamalarına dikkat!

Menopoz döneminde “miktarına bakılmaksızın" görülen her türlü kanamanın önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu, diğer kanama düzensizlikleri arasında sık adet görme, seyrek adet görme, hiç adet görmeme, adet ortası kanamalar, adet sırasında aşırı kanama ya da az kanama, adet süresinin uzun ya da kısa olması gibi sorunların da yer aldığını belirtiyor. Bunların yanı sıra, rahimde görülen miyomlar, hormonal etkilerin dışında kanama düzensizliklerinin en sık sebepleri arasında kabul ediliyor. Kanama bozukluklarının tedavisi nedene yönelik yapılıyor. Hormonal bozukluk varsa medikal tedavi uygulanıyor, rahim içinde organik bir sorun varsa cerrahi müdahale tercih ediliyor.

Vajinal akıntı normal mi?

Kadınların cinsel sağlığını olumsuz etkileyen en önemli sorunlar arasında yer alan, daha çok da enfeksiyon kaynaklı olan vajinal akıntılar ise normal fizyolojik akıntılar ve enfeksiyona bağlı akıntılar olarak ikiye ayrılıyor.

Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu, fizyolojik akıntıların şu belirtilerle ortaya çıktığını söylüyor:

"Kokusuz, saydam, renksiz, adetin belirli zamanlarına göre miktarı artıp azalan akıntılar normal akıntılar olarak nitelendiriliyor. Rahim ağzından gelen sümüksü ve saydam renkli bu akıntılar hormonlar ile ilgili olduğundan belirli zamanlarda artış gösteriyor. Muayenede bulgu yoksa normal kabul ediliyor."

Enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkan akıntıların belirtileri arasında renkli, kokulu, rahatsız edici miktarda görülmesi ayırıcı tanı oluyor. Bakteri, mantar ya da parazit kökenli olabilen bu akıntılar, genelde gri, sarımsı gri ya da yeşil renkli oluyor, bu akıntıya yanma ve kaşıntı da eşlik edebiliyor.

Kasık ve bel ağrılarını ihmal etmeyin

Kasık ve bel bölgesindeki ağrılar genital organlara bağlı olabildiği gibi bu bölgede bulunan idrar yolları, mesane ve bağırsaklarla da yakın ilişkili olarak da ortaya çıkabiliyor. Ağrı şikayetini değerlendirirken bütün bu sistemleri göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu, özellikle sık idrara çıkma, gece idrara kalkma ve idrar yaparken duyulan yanma hissinin, idrar yollarına ait hastalıkların en önemli belirtileri arasında bulunduğunu belirtiyor.