Uzmanlar, düşüncelerini yönetebilen insanların , duygularını ve davranışlarını değiştirebilme gücüne sahip olduğunu bunun yanı sıra fizyolojik etkenler dışında, erken boşalma, sertleşme sorunları, cinsel isteksizlik, vajinismus başta olmak üzere tüm cinsel işlev bozukluklarının kökeninde olumsuz düşüncelerin yattığını söylüyor.
Cinsellik hakkındaki olumsuz düşünceler duyguları, duygular bedensel duyumları ve cinsel davranışları etkiler. Burada bilinç çoğu zaman bu sürecin farkında olmaz ve her geçen gün otomatik olarak olumsuz düşüncelerin esiri olur ve kişinin korktuğu başına gelir. Buna ‘kendini gerçekleştiren kehanet’ deniyor.
Beyindeki olumsuz düşünceler "kendini gerçekleştiren kehanete"dönüşüyor. Bu olumsuz düşüncelere örnek vermek gerekirse; ‘Kalçamın çok büyük olduğunu düşünürse’, ‘Göğüslerimi sarkık bulursa’, ‘Onu tatmin edemezsem’, ‘Erken boşalırsam’ gibi olumsuz düşünceler de birer kendini gerçekleştiren kehanet haline gelerek cinsel hayatı kabusa çevirir.
Uzmanlar, kişilerin yaşanan olumsuzluklara takılıp kalmamasını, şimdiye odaklanmasını ve anı yaşamaları gerektiği konusunda kişileri uyarıyor.Cinsellikte sonucun değil anda kalarak ve hissederek sürecin yaşanması gerektiğini vurguluyor.