Bebeğin kordonunu kesmeden önce üç dakika beklenmesi, yeni doğan bebeğin kan hacmini üçte bir oranında artırabiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin kordonunun doğar doğmaz kesilmesi yönündeki tavsiyesinden yıllar önce vazgeçmişti.
İngiltere'deki hastanelerdeyse, doğumdan sonra kordonun ne zaman kesilmesi gerektiği konusunda kesin bir yönetmelik yok.
Birkaç yıl önce yapılan bir araştırmada, İngiltere'deki pek çok hastanede, kordonun doğumdan hemen sonra kesilmesinin tercih edildiği görülmüştü. Giderek artan sayıda veri gösteriyor ki, kordonun hemen kesilmesi en iyi yöntem değil ve kimi sağlık sorunlarına yol açıyor.
Küresel düzeyde okul yaşı öncesi çocukların dörtte birinde demir eksikliği anemisi gözleniyor. Avrupa'da bu oran yüzde 3 ile 7 arasında değişiyor. Bu da bebeğin beyin gelişimine zarar verebileceği için çok önemli bir sağlık sorunu yaratıyor.
Araştırmacılar, bu durumu önleyebilecek basit bir çözümün, bebeklerin hayata gözlerini açarken plasentadan olabildiğince kan ve demir stoklamaları olduğunu belirtiyorlar. Son yapılan araştırmada, İsveç'teki uzmanlar düşük riskli hamileliklerden sonra doğan 400 bebek üzerinde inceleme yaptı.
Anemi ve demir eksikliği riski azalıyor
Bu bebeklerden bazılarının kordonları, doğum üzerinden en az üç dakika geçtikten sonra, bazılarının ise 10 saniyeden kısa bir süre içinde kesilmişti. Kordonları daha sonra kesilen bebekler dört aylıkken, demir düzeylerinin daha iyi olduğu ve yeni doğan bebeklerde rastlanan anemiye yakalanmadıkları belirlendi.
Kordonun kesilmesini geciktirmenin gözle görülür olumsuz etkiler yaratmadığı da saptandı. Daha önce uzmanlar kordonun kesilmesindeki gecikmenin bebekte sarılığa yol açması olasılığından söz ediyorlardı.
Araştırmacılar, kordonları hemen kesilmeyen her 20 bebekten birinin, demir eksikliği çekmeyeceğini belirtiyor.