Anti-aging kelimesini duyduğunuz zaman ne düşünüyorsunuz? İlk aklınıza gelen “daha genç görünüme sahip olmak” olabilir. Fakat anti-aging, sadece cilt gençleşmesi ve genç görünmekten daha fazlası olmalı. Nitekim antia-aging kavramı günümüzde gençlik yıllarının enerjisine ve sağlığına da sahip olmayı da iddia ediyor.
BİYOLOJİK SAATİ YAVAŞLATAN ADIMLAR
Aşkın Nasırcılar, “Yaşlandıkça cildimizin kırışması, sarkması, incelmesi, saçların
beyazlaşıp grileşmesi aslında bize yıllar içerisinde cildimizin altında neler olduğu
hakkında fikir veriyor. Yaşlanma hücresel seviyede başlıyor ve zamanla, görmeyi,
işitmeyi, enerji seviyesini, cinsel güç ve isteği olumsuz yönde etkiliyor. Gerçek anti-
agingi tanımlamak gerekirse hücresel seviyede bu kötüleşmelerin yavaşlatılması ya da bazen geriye çevrilmesi diyebiliriz. Biyolojik saatimizi belirgin şekilde
yavaşlatabilen basit adımlar var. Maalesef çoğumuz göz ardı ediyoruz ancak bazı
kötü alışkanlıklardan kurtulmalı ve sağlıklı yaşam stilleri kazanmalıyız.” dedi.
UYKU DOĞAL BİR ANTİ-AGİNG
Uyku doğal bir anti-agingtir. Bugün biliyoruz ki kronik uyku eksikliği iş
performansınızı, sağlığınızı, ailenizle ve çevrenizle olan ilişkilerinizi olumsuz yönde
etkiliyor. Aynı zamanda çok erken yaşlandırıyor. Zihin ve beden yenilenmesi için
mutlaka yeterli sürede kaliteli uyku uyunmalıdır. Bu anlamda çoğu kişi için 8 saat
kaliteli uyku anti-aging için şarttır.
MUTLULUĞUNUZU ARTIRIN
Kaliteli uyku gibi diğer önemli bir nokta mutluluktur. Yapılan araştırmalar kısa süreli mutlulukların değil, hayatınıza anlam katan anne, babaya, ihtiyacı olanlara yardım etmek, çocuk büyütmek gibi bizi manevi yönden ve uzun süre mutlu eden olayların yaşam ömrünü uzattığını ortaya koymuştur. Yani anlık ve bireysel kazançları düşünmeyin. Mutluluk fiziksel ve zihinsel stresinizi azaltır. Mutluluk ve stres kavramları kişiye özeldir, o nedenle size hayatta derin anlam ve amaç veren, sizi neşelendiren neler var onları aramaya başlayın.
KALORİ KISITLAMASINA GİDİN
Kalori kısıtlaması bilinen bir anti-aging yöntemidir. Bilimsel olarak anti-aging etkisi
kanıtlanmış, hatta geçtiğimiz yıllarda Nobel Ödülü almış bir olgu. Kalori kısıtlamasıyla genetik olarak telomeraz aktivitesini artıran genler açılır. Telomeraz RNA ve proteinden oluşan kimyasal bir enzimdir. Görevi telomerleri korumaktır yaşımız ilerledikçe ve hücrelerimiz bölünüp çoğaldıkça telomerler kısalır. Telomerlerin kısalması yaşam ömrünün kısaldığına işarettir. Telomerlerin kısalmasını engelleyen telomeraz enziminin düzgün çalışması olabilecek biyolojik yaşınızı maksimumda yaşamanıza imkan sağlayabilir.
DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN
Tabii ki kastettiğim olimpik bir atlet gibi egzersiz yapmanız değil. Kalp hızını belli
seviyenin üzerine çıkaran, yeterince terleterek toksinleri atmanıza yardımcı olan
herhangi bir fiziksel egzersiz yeterli. Orta-şiddette düzenli egzersiz metabolizmayı
hızlandırır, uyku kalitesini arttırır ve birazda kilo vermenize yardımcı olur.
Sigara ve Alkolden Uzak Durun
En önemli ve en sık tüketilen toksik ürünlerin başında sigara ve alkol gelmektedir.
Bunları azaltmak veya bırakmak hızlı şekilde etki eden anti-aging yöntemidir. Sadece kırışıklıklara neden olmazlar yaşam döngüsünü de kısaltırlar.
Şekeri Diyetinizden Çıkarın
Rafine şeker hücrelere zarar verir bu nedenle bir toksin olarak düşünülebilir. En az
sigara ve alkol kadar bağımlılık yapar. Vücudun kendini tüketmesine neden olur. Kalp rahatsızlıkları, diyabet, birçok kanserde hatta ölümde başta gelen etmendir. Rafine şekerin besin değeri yoktur. Diyetinizden çıkarmak belirgin ve pozitif anti-aging etkisi yaratır.
ISIL İŞLEM GÖRMÜŞ BESİNLERDEN KAÇININ
Isıl işlem herhangi bir besinin, hem kalori içeriğini hem de kalitesini etkiler. Aynı
zamanda proteinlerin kimyasını bozar. Fırınlanmış ürünler tercih edilebilir
SAĞLIKLI BESİN SEÇENEKLERİ ARAYIN
Eski ve ünlü bir deyiş aslında durumu çok net özetlemiş “Ne yerseniz, osunuz”.
Doğrusu bu deyişi anti-aging başlayışı olarak da kabul edebiliriz. Bu nedenle
mevsiminde antioksidanlar açısından zengin, taze sebze ve meyveleri tüketmeyi
tercih edin. Aynı zamanda kavrulmamış ceviz, badem, fındık gibi yemişleri diyetinize katın. Deniz balıkları ve yağsız et sağlıklı proteinler, yağlar içermeleri açısından önemlidir. Aşırı pişirmekten kaçının.
KÖK HÜCRE TEDAVİSİ
Kök hücreler anti-agingin fiziksel halidir diyebiliriz. İyi haber, hepimiz kök hücrelere
sahibiz. Kök hücre tedavisi tüm bedensel ve zihinsel sağlığa etki eder. Yaşla ilişkili
eklem ağrısına, hareket yeteneğine, enerji artışına ve kondisyona kadar birçok şeye etkisi vardır. Bunlar dışında cinsel disfonksiyondan, kelliğe ve duygu durum değişikliklerine kadar birçok rahatsızlıkta devam eden çalışmaları bulunmaktadır. Cilt elastikiyeti ve parlaklığını artırır, kalp-damar sağlığına olumlu etki eder.
Anti-agingte amaç genel sağlığı iyileştirmek hücresel düzeyde yaşlılığın etkileri ile
savaşarak doku onarımı sağlamaktır. Ancak bu sayede gerçek anti-aging
başarılabilir. Anti-aging amaçlı kök hücre tedavileri yatış gerektirmez, ayaktan
uygulanabilir ve ağrılı iyileşme süreçleri içermez.