Bu dolunayın genel etkisinin içinde, toplumsal karışıklıklar, bazı ölümlü ve yıkıcı durumlar söz konusu olabilir. Görünen o ki, hem ülkemizde hem de bireysel hayatlarımızda ortalık biraz karışacak. Bireysel alanda ise, uzun zamandır kafamızı meşgul eden yapsak mı, yapmasak mı, gitsek mi, kalsak mı dediğimiz konular öyle ya da böyle netleşecek. Sizi bağlayan, durduran konuları siz cesaret edip ortadan kaldıramıyorsanız hayat sizin için kaldıracak. Vakit büyük değişim ve dönüşüm vakti!

Etrafımızda bile hiçbir şey aynı kalmıyor. Aynı kentsel dönüşüme benzetiyorum bunu. Eski olan ne varsa yıkılacak ve yerine yenisi gelecek. Tabii ki değişimi çok da fazla sevmeyen insanoğlu için bu süreç ölüp küllerinden yeniden doğmak gibi olacak…

Bazen bazı inançlara çok tutunuruz ve sanki başka yol bilmeyiz. Ben şanssızım deriz mesela ve şansımızı zaten kendimiz kapatırız. Aslında o gün size bir tatlı alıp sizinle muhabbete gelen arkadaşın bile şans olduğunu düşünmeyiz. Şansı genelde şans oyunlarından para çıkmasına endeksleyen bir toplumuz biz! Ben yapamam ki deriz mesela, ya da yaşım geçti, şimdi evrenin size bu dolunayla cevabı YAPABİLİRSİN olacak.

Kalk, değişimi başlat, eskileri yık, hiçbir şey aynı kalmasın olacak… Tabii başınıza gelen olayları değişim ve dönüşüm olarak görürseniz ne ala… Bir de şöyle bir bakış açısı var; 'başıma bunlar geldi, hep de beni buluyor öldüm bittim' derseniz olayların acı tarafında kalır, hayatın akışında olmaz ve değişimin güzel tarafında kalmazsınız!