Aşk hakkında bilmediğiniz 7 şey!

Göz teması kurmak aşkın kapılarını aralayan en etkili şey. Peki aşk düşüncesini tetikleyen diğer aşk ve ilişkinin etkenleri neler?

Pozitif duygular olan sevgi duygularımızı yalnızca bir kişiyle sınırlamak alışkanlığından kurtulduğumuzda gerçek sevgi ve samimiyeti keşfetmiş olacağız.

Etrafımıza ördüğümüz duvarları kaldırdığımızda, çevremize çektiğimiz o setin vücudumuzu nasıl olumsuz etkilediğini ve bizi ne kadar ağırlaştırdığını farkederiz.

Eğer daha sağlıklı ve uzun bir hayat istiyorsanız kalbinizi içinizdeki sevginin gücüyle besleyin!

İşte aşk hakkında muhtemelen bilmediğiniz 7 şey!

Bilimsel terimlerle aşktan bahsetmek zordur. Yapılan son bilimsel çalışmaların ışığında ortaya çıkan aşk imajı yön değiştiriyor.

Bunu öğrenebilmek için insanların bulundukları konumdan biraz uzaklaşarak aşka farklı bir bakış açısıyla yaklaşmaları gerekiyor. Bu da bedensel bir bakış açısı gerektiriyor.

Aşk ve sevgi dediğimiz şey romantizm değil, cinsel arzular değil hatta ailenizle ve sevgilinizle aranızda hissettiğiniz o özel bağ bile değil.

Ve belki de hepsinin içinden en zorlayıcı olanı, aşkın koşulsuz ve sürekliliği olan bir şey olmaması.

Yapılması gereken radikal değişlik ise, vücudunuz aşkı deneyimlerken o mikro dakikalarda karşınızdaki kişiyle paylaştığınız özel bağı hissetmek.

Aşk özel bir şey değildir. Aşkı sevdiklerimizle aynı şekilde düşünmeye meyilliyiz. Kendinizi yalnızca arkadaşlarınız ve ailenizi sevebileceğiniz düşüncesiyle sınırlarsanız, sağlınızı ve kişisel gelişiminizi kısıtlamış olursunuz.

Aslında, herkesle aranızda mikro bağlantılar kurabilirsiniz. Bu kişi size yabancı biri ya da bir tanıdığınız olabilir.

Kendinizi güvende hissettiğiniz ve insanlarla doğru bağlantılar kurabildiğiniz sürece sevgi duygusunu tadabileceğiniz şartlar etrafınızda mevcut bulunuyor.

Göz teması aşkın kapılarını aralayan en güçlü anahtar. Vücudunuz, etrafınızdaki kişilerin duygularını yakalayabileceğiniz şekilde tasarlanmış. Aşk umuduna kapıldığınız o mikro anlar, pozitif yansıtma olarak tanımlanıyor.

Eğer karşınızdaki kişiyle göz teması kurmazsanız, bu karşılıklı duygu alışverişini de engellemiş olursunuz.