Erzincan’ın Kemaliye ilçesi ve ilçe sınırlarında yer alan Karanlık Kanyon ile üzerindeki Taş Yolu, uzun zamandan beri gitmek istediğim yerler arasındaydı, ama gündeme getirdiğim her defasında, bizimkiler; “gideriz” diyerek öteliyordu.
Bizimkiler kim mi?
Yabancı değil, birlikte geziler yaptığım, sevdiğim arkadaşlarım. Baktım, bunlar beni her defasında dikkate almıyor, bi haftasonu kahvaltısında, gideceğimiz yerler gündeme gelmişken; “Siz, bu Karanlık Kanyon ve Taş Yolu’nu öteliyorsunuz, ama göreceğimiz yerin, dünyanın ikinci büyük kanyonu ve çevresinin de çok güzel olduğunu biliyor musunuz?” söylemiyle söze başladım. Arkadaşların bilgileri vardı ama gene de, kutsal bilgi kaynağına ve Google’a müracatla, ayak üstü ufak bir sorgulama yaptılar. Daha sonrası derseniz? Kemaliye’ye gitmemiz kesinleşti ve ilk anda uçak biletleri bulundu, ardından da hemen bir gezi planı yapıldı. Gideceğimiz bölge hakkında, daha detay bi araştırma yapalım dediğimizde; istediğim bilgiye ulaşamadım desem, yalan olmaz ya da ben bakmasını bilemedim. İnternette, Karanlık Kanyon yazdığınızda, önünüze “dünyanın ikinci büyük kanyonu” olarak bilgi gelse de, “neye göre ikinci büyük kanyon?” sorusuna yanıt alamadım. Kayaların yükseltisine göre mi? Yüz ölçümüne göre mi? vd. Gerek Erzincan Valiliği gerekse Kemaliye Kaymakamlığının sitesinde de bu bilgiler yok. Valiliğin açıklamasında; “Dünyanın en görkemli kanyonlarından biri ”, Kaymakamlık sitesinde ise “Avrupanın en önemli kanyonlarından biri” yazılı ki bana göre doğru olan da bu, ama dünyanın ikinci büyük kanyonu doğru mudur? Doğruysa neye göre ben bulamadım. Erzincan Havalimanında, aracımızı kiralayıp, konaklayacağımız öğretmen evine ulaştığımızda saatler geceyarısını çoktan geçmişti. Sabah kalktığımızda da çok oyalanmadan, kahvaltı sonrası hemen yola koyulduk. Malum, yolumuz üç saate yakın ve tecrübelerimize dayanarak biliyoruz ki bu çok daha uzun sürecekti. Huyumuz kurusun, beğendiğimiz her yerde, durmak, oyalanmak, ve fotoğraf çekmek gibi bi adetimiz var da. Üstüne bir de; Erzincan Kemaliye yolu o kadar güzeldi, gördüğümüz ve beğendiğimiz her yerde durup, fotoğraf çekmeye daha ilk anlarda başladık.
Yol boyunca seyreden görüntüler karşısında, baktık olacak gibi değil, varacağımız yere geç kalıyoruz, hiç durmadan yola devam etmeye karar verdik. Öğleden sonra da Kemaliye’ye ulaştık.
Kemaliye girişinde, Karanlık Kanyon’u, ilk burada gördük.
Her zamanki gibi kuralı bozmayayım ve sonda yazmam gerekeni başta yazayım. Sosyal medyada paylaşılan, buraya ait bir fotoğrafın altına, arkadaşın biri şu yorumu yazmıştı. Yolun bitmiş hali bu mu? Hikayesini bilmediği için sorusunda haksız sayılmazdı. Bu konuda, ilk önce şunu vurgulamalıyım, yolun yapımına ilk başlandığında, destek olanlar bugün hayatta değil, çünkü, yol tam 132 senede tamamlanmış. Yüksekliği yer yer 400 -500 metreye ulaşan sarp kayalıkları ile Karanlık Kanyon üzerindeki Taş Yolu, gerek emekleriyle, gerek maddi anlamda destekleriyle bu yolun yapımına gönül koyanların, mutlak başarısı ve kuşkusuz bir azmin simgesi. Okumalarım sırasında önüme düştü ve yazmadan edemedim, yolun başlangıç noktasına ilişkin bir not gördüm ve aynen kopyaladım;” Büyüklerim anlatırdı. Belediye Başkanı Ekşioğlu Osman Efendi önayak olmuş. Anlatılanlara göre bellerine ip bağlayarak sepetlerle kayalıklardan aşağıya sarkmışlar. O zaman böyle makineler yoktu. Böyle başlamışlar. (*) 1870 yılında, ilk anda 7 köyün bağlantısını sağlamak için yapımına başlanan yol, insan gücüne dayalı, yerine göre dönemin ilkel aletleri, kazma, kürek, balyoz vs. kullanılarak taşların oyulması, daha doğru tabirle tırnakla kazılırcasına tamamlanmış. Evet bazen devlet yardımı da alınmış, özellikle 1992 yılında dönemin Erzincan Valisi merhum Recep Yazıcıoğlu; “siz bir koyun, ben devlet olarak iki koyacağım ve hep birlikte bu yolu açacağız” sözleri karşılık bulmuş ve halkın da katkısı ile yeniden başlatılan çalışmalar, 10 yıl sonra sonuç vererek 2002 yılında yol hizmete açılmış. İlk anda, bir insanın geçebileceği şekilde tasarlanan, ama zaman ilerledikçe ve ihtiyaçlar geliştikçe, buna paralel yol da genişletilmiş ve 8.5 km uzunluğunda, 38 tüneli ile KemaliyeDivriği bağlantısı yapılmış.
Emekleri geçen insanların, çektiği zorlukları yakından yansıttığını düşündüğüm için özellikle bu fotoğrafı paylaşmak istedim. Şimdilerdeyse, artık ulaşımdan çok, turizm amaçlı ve macera arayan, adranalin tutkunlarına hizmet veriyor. Kanyonda, bot seferleri yanısıra, yol üzerindeki ziyaretçiler için izleme noktalarının da olduğunu belirtebilirim. Hemen not düşeyim, sezonda gitmediğimiz için biz bota binemedik. Taş Yolu’nun yapımına ilişkin bu bilgiden sonra gelelim bizim gezimize... Karanlık Kanyon üzerindeki Taş Yolu’na, aracımızla ilk giriş yaptığımız anda, okuduklarımızın aksine “aaa neresi tehlikeli” derken az ilerleyip, keskin virajları ve sarp kayalıkları gördüğümüzde ortak kararımızı çoktan vermiştik “yok ya, hadi yürüyelim, bu bizi aşar ” Kiraladığımız arabamıza da arabayı kullanan arkadaşımıza da güvenimiz sonsuzdu ama yolun bazı yerleri o kadar bozuktu ve daha kötüsü, keskin virajlardan, karşıdan gelen araçları görmek mümkün değildi. Zaten, dünya genelindeki tehlikeli ve zorlu yolların tanıtımını yapan "www.dangerousroads.org" adlı internet sitesince, iki yıl önce "dünyanın en tehlikeli yolu" olarak belirlenmesi de boşuna olmamalıydı.
İlk anda, uygun bir yer bulamadığımız için geri dönemedik. Bu arada, biz uygun bir park yeri arayarak, yavaşca ilerlerken, karşıdan gelen araçtaki arkadaşların da korktukları için yolun sonuna gidemediklerini ve döndüklerini öğrendik. Zor bela, arabayı güvenli bir yere park edip yürümeye başladık. Yol üzerinde yürürken, ilerleyen araçları her gördüğümüzde içimiz gitti ve bir anda, bir kez daha araba ile yeniden denemeye karar verdik! Biraz ilerledikten sonra cesaretimiz yerine geldi ve bu kez pes etmedik. Devamında, çok da keyifli bir zaman geçirdik.
Yolda giderken görüntülyebildiğim kadarıyla bazı kareleri aşağıda paylaşmaya çalıştım.
Yolda keskin virajların yanında, büyük yarıklar da mevcut. Bu yarıkta, kiraladığımız aracımızı, konu mankeni olarak kullandık.
Karanlıkta, bu yoldan araçla geçmek istemediğimizden, akşam saatlerinde gün batımını beklemeden geri döndük. Ertesi gün, çevreyi gezmek için erkenden yola koyulduk.
Bekir ve Nermin Taştan çiftine ait 96 basamakla çıkılan, kayaların üzerindeki bu evi görüp, sonrasında durmamak mümkün değildi. Aşağıda devam eden karelerde, yöreye ait, uzaktan çektiğim görüntüleri yüklemeye çalıştım.
Vali Recep Yazıcıoğlu köprüsüne ulaştığımızda, zaman epey bir geçmişti geçmesine ama etraf öyle güzel ve huzurluydu ki bi uğrayıp gidelim dediğimiz yerde iki saate yakın zaman harcadık.
Döndük dolaştık, dönüş yolunda da Taş Yolu’na yeniden uğradık. Bu kez yolumuz uzun,bu yüzden hafif bir yürüyüş yapmayı tercih ettik.
Taşların heybeti karşısında ne kadar da küçük kalmışım değil mi? (**)
Tünellerin içten görüntüsü, bu kadar aydınlık olduğuna bakmayın. Işığın hiç girmediği kısımlar da var. (**) Gün sonunda, Erzincan’a doğru yol alırken, gün batımında hedeflediğimiz yerde olamadık belki ama en azından yolda çok güzel yerler görüntüledik.
Erzincan’a ulaştığımızda, zaman iyice ilerlemişti ve bizim uçusumuz da çok erken saatte olduğu için, erkenden kalacağımız öğretmen evinin yolunu tuttuk. Bu arada, farkındayım, Kemaliye hakkında fazla paylaşımda bulunmadım. Kısa cümlelerle geciktirilmeyecek kadar öyle güzel bir yer ki, ayrı bir başlıkta hakettiği şekilde, uzun bir anlatım için, köşeye sakladım. Son olarak, yazmış olayım; eğer yolunuz bir gün bu yöreye düşerse, Kemaliye ve Karanlık Kanyon’u görmeden, Taş Yolu’nda yürümeden dönmeyin, derim, inanın pişman olmazsınız.
(*)http://v3.arkitera.com alınmıştır.
(**) Fotoğraflar Can Yalçın’a aittir.
"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."