Karl Lagerfeld'in dünyası!

20. yüzyılın en önemli tasarımcısı, moda dünyasının 'Tanrısı' olarak kabul edilen Karl Lagerfeld, Gazeteci Olivia de Lamberterie ile yaptığı söyleşide kendi dünyasının kapılarını araladı.

İşte o söyleşiden çok özel notlar…

Sözcükler modadan daha mı önemli?

Kitaplar önemlidir, fotoğraf önemlidir, görseller önemlidir ama en önemlisi bu üçünün birlikte olmasıdır. Benim işim bu üçlünün karışımı. Sözcüklere tapıyorum... Modayla ilgilenmiyor olsaydım, dil üzerine eğitim alırdım, gerçi bunun için biraz fazla üşengecim.

Annenizden sıklıkla bahsediyorsunuz ama babanızdan pek az. Neden?

İnanılmaz ciddi biriydi, annemden çok daha kibar, dolayısıyla daha az eğlenceliydi. Bana hep " Benden ne istersen iste ama annenin önünde değil" derdi. 1880'de doğdu, Çin, Rusya, Karakas'ta yaşadı. Onu pek görmüyordum, ben çocukluğumu büyük bir özgürlük içinde köyde geçirdim, ailem ya Hamburg'da ya da seyahatte olurdu ama asla kendimi sevilmiyormuş gibi hissetmedim.

"Elisabeth ve ben" bölümünde annenizin size karşı sert olduğunu anlıyoruz…

Tüm hayatını bana korkunç şeyler söyleyerek geçirdi. " Döşemeciye gitmem gerek, burun deliklerin kocaman, oraya perde takmalı" gibi sözler bir çocuğa söylenir mi? Bavyera şapkalara bayılırdım ama annem bana " Yaşlı bir lezbiyene benziyorsun!" derdi.

Size ilham veren kadınlar kimler?

Kimseyi kırmak istemiyorum, özellikle listemde olduğunu düşünen kadınları… Ama evet, Jacqueline Chaban-Delma'ya bayılıyorum. Monaco Prensesi Caroline, ideal bir kadın, akıllı ve hayat dolu. Charlotte Gainsbourg kimsenin olmadığı kadar şirin, güzellikten bahsetmiyorum ama onun doğumunu gördüm ve 14 yaşındayken kütüphanemi düzenlememe yardım etmişti, çok tatlı bir kız.

Zarafet nedir?

Üzgünüm, doğal zarafete Etyopyalı köylü kadınlarda, kırmızı halıdakilerden daha sık rastlıyoruz. Bu zamanda parayı kullanma şeklimiz cesaret kırıcı. Ama ben kendi zamanımı olduğu gibi ele alıyorum, eğer kritike etmeye başlarsam kendim kritik edilebilir hale gelirim. Almanya'da beni en "cool" Alman seçmişler. Bunu çılgınca buluyorum. Cool? Almanya'da karşıdan karşıya geçemiyorum, sanki halkın sahibiyim! İnsanlar bana "Biz de senin gibi Almanız " diyor! İyi de 80 milyon Alman var! Bana dokunmak istiyorlar, benim yaşımda bir adama öyle dokunulmaz.

(ELMAELMA-ÇEVİRİ ÖZEL)