Türk Pasaportu'na Amerika'dan tam not!
Bahçeşehir Üniversitesi tarafından hazırlanan çarpıcı belgesel Türk Pasaportu Amerika'da yapılan ikinci gösterimde büyük beğeni topladı.
Bahçeşehir Üniversitesi’nin akademik danışmanlığında Tekfen Vakfı ve Türkiye Musevi Cemaati’nin sponsorluğunda çekilen bir umut yolculuğunun öyküsünü anlatan film, ABD'de ikinci kez tanıtıldı.
4 ay önce Harvard Üniversitesi’nde galası yapılan filmin Amerika’daki ikinci gösterimi New York Üniversitesi (NYU) Steinhardt Fakültesi’nde gerçekleşti. İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan Yahudi soykırımı döneminde, çeşitli Avrupa ülkelerinde görev yaparken, Nazi kamplarına gönderilme tehlikesiyle yüz yüze kalan Yahudiler’in hayatını kurtaran Türk diplomatlarının, kendi yaşamlarını ve kariyerlerini tehlikeye atmalarının öyküsünü anlatan 'Turkish Passport’ belgesel filmi New York Üniversitesi’ndeki gösteriminde izleyicilerden tam not aldı.
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan, filmin yapımcısı Güneş Çelikcan, Proje Direktörü Yael Habif, Üniversite Gençlik Dayanışma Platformu Başkanı İbrahim Artukarslan ile birlikte Türk ve Amerikalı birçok konuk filmin gösteriminde hazır bulundu.
New York Üniversitesi Steinhardt Fakültesi Dekanı Mary Brabeck yaptığı açılış konuşmasında bugüne kadar ekranlara yansımayan bir öykünün izletileceğini söylerken, filmin çekiminde emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Dekan Brabeck, şöyle dedi:
"Türk büyükelçi, konsolos, diplomatların, İkinci Dünya Savaşı sırasında ve Naziler’in yaptığı soykırım sırasında Yahudiler’e nasıl yardım ettiklerinin bilinmeyen öyküsünü üniversitemizde gösterecek olmaktan dolayı çok mutluyuz."
Brabeck ayrıca, kültür, dil, din farklılıklarının insanların yaşamlarını zenginleştiren öğeler olduğunu; bunlara vurgu yaptığı için de bu filmin, Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği ile NYU’da gösterilmesini önemsediklerinin altını çizdi.
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, yaptığı konuşmada, üniversite liderlerinin bir arada yaşama kültürüne teşvik edici davranışlarda bulunmalarının önemi üzerinde durdu. Yücel, şunları söyledi:
"Türk Pasaportu, insanlık tarihinin en utanç verici dönemlerinden birinde, din, dil, ırk ayrımı yapmadan, yapılan vahşetin karşısında umursamaz kalmamayı seçen Türk diplomatlarının, Avrupa’da yaşayan Yahudiler’i kurtarmak adına yaptıkları girişimleri anlatıyor. Bu belgesel filmin özellikle Holokost inkârcılığının yükseldiği son yıllarda, ibretle izlenecek bir belge niteliği taşıdığını düşünüyorum."
İnsan aklının almakta zorlandığı Holokostun bir daha tekrarlanmaması için, hatırasının yaşatılması ve her sene anılması gerektiğine inandığını söyleyen Yücel, Bahçeşehir Üniversitesi olarak bu belgeselin bir parçası olmaktan dolayı çok memnun olduğunu ifade etti.
Üniversitelerin rollerinin öğrencilerine sadece bilgi aktarımı olmadığının altını çizen Yücel, şöyle devam etti:
"Üniversite liderleri olarak, bir arada yaşama kültürünü teşvik edici, gençlerimizi motive edecek, onlara ırkçılığın, Antisemitizmin ve İslamofobinin olmadığı bir gelecek bırakabilmek için bu tür projelerin hep yanında olmamız gerektiğini düşünüyorum. Antisemitizm ve İslamofobi gibi kavramların körüklenmesine karşı durmak için duyarlılık yaratmalıyız."
BM Daimi Temsilcisi Apakan da konuşmasında, "Türkler’in ve Yahudiler’in geleceğine iyimserlikle bakarken güvendiğim nokta; Türkler ve Yahudiler arasında tarihsel olarak ortak dostluk bilincinin var olduğudur. Bu akşam da, bunu düşünmenin ve farkına varmanın yaşandığı bir aksam olsun."
Filmin yapımcısı Güneş Çelikkıran de gazetecilere yaptığı açıklamada belgesele üniversitedeyken başladığı bir araştırma sonucunda ulaştığını, anlatırken şöyle konuştu: "Film, ilk başta Cannes Film Festivali’nde galasını yaptık, daha sonra New York’ta bu belgeselin gösterilmesi bizim için çok önemli. Hem burada Türk toplumu, hem de Bahçeşehir ve NYU açısından. Bugün burada olmaktan çok mutluyuz, umarız izleyici de buradan mutlu bir şekilde ayrılır. New York’ta Soho Film Festivali’nde finale kaldık. Nisan ayında, gösterimi olacak. Bu da bizim için çok önemli. Film için çok güzel tepkiler alıyoruz. Belli bir kesime indirmeden herkesten çok olumlu tepkiler aldığımızı söyleyebilirim."