Yatakta 'isteksizlik devri' sona eriyor
Cinsel isteksizliğin pek çok sebebi olabilir. Fakat doğru iletişim ve adımlarla evli çiftlerin karşılaştığı en büyük sorunlarından biri olan bu rahatsızlık giderilebilir.
İlişkinizin ilk günlerinde yatağa kadar bekleyemez, bir bakışla kendinizi sevgilinizin kollarında bulurdunuz. Şimdilerdeyse cinsellik sadece arada bir yapılması zorunlu bir alışkanlık haline geldi. Bu hikâye size bir yerden tanıdık mı geliyor? O zaman siz de cinsel isteksizlik sorunuyla karşı karşıyasınız demektir.
Önemli olan, bu nedenleri bulmak ve sorunu çok geç olmadan
ortadan kaldırmaktır.
KADINLAR NEDEN CİNSELLİKTEN KAÇAR?
Cinsel isteğin olması, hem kadında hem de erkekte bazı faktörlere bağlıdır. Bunlar; biyolojik içgüdü, kişinin kendini seksi bulması, yeterli benlik saygısı, çekici bulunan bir partnerin varlığı ve partnerle cinsellik dışındaki alanlarda da iyi ilişkidir. Ayrıca cinsellikle ilgili daha önce olumlu deneyimler yaşamış olmak da çok önemlidir.
Medical Park Göztepe Hastanesi’nden Psikiyatrist Dr. Hülya Soylu bunun birçok sebebi olduğunu belirtiyor.
İLİŞKİDE UYUM VE ÇEKİCİ BULMA ÖNEMLİ
İsteksizliğin, kişiye göre değişen farklı sebepleri vardır; tıbbi, psikolojik ve farmakolojik (ilaç ya da madde kullanımına bağlı) faktörlerin bir kombinasyonudur. Kadınlarda, özellikle ilişkide anlaşmazlık varsa cinsel sorunlar da beraberinde geliyor. Kişi partnerini fiziksel olarak çekici bulmuyorsa ya da duygusal açıdan ilgisi-sevgisi azalmışsa, ona karşı arzu duymaz ve bu durum da cinsel isteğin kaybolmasına yol açabilir.
Uyarılma ve orgazm evresinde, erkekten kaynaklanan özellikle erken boşalma gibi nedenler kadını cinsellikten soğutabilir.
AĞRILI İLİŞKİ ETKİLİYOR
Kadınlarda organik sebebe bağlı (östrojen eksikliği, menopoz, hiperprolaktinemi, vajinal enfeksiyon gibi) ağrılı ilişki de kadının eşinden uzaklaşmasına neden olur.
Hamilelik ya da cinsel yolla bulaşan hastalık kapma korkusu da diğer bir isteksizlik nedenidir.
ERKEĞİN CİNSEL PERFORMANS ISRARI KADINI SEKSTEN SOĞUTUYOR
Çocukluk döneminde yaşanmış travmalar, kötü deneyimler ya da aile tarafından aşılanmış cinsellik karşıtı tutum, isteksizliğe hatta vajinismusa sebep oluyor. Çiftler arasında cinsel ilgi balonundan bir dengesizliğin olması durumunda ortaya çıkabilen, erkek tarafından dayatılan ısrarlı cinsel performans baskısı da, kadında azalmış cinsel istekle sonuçlanabilir. Bunların dışında istek azlığı; kronik stres, anksiyete ve depresyona bağlı da olabiliyor. “Partnerinize karşı cinsel istek duymamanızın birçok nedeni olabilir. Sorunun neden kaynaklandığını bularak, birlikteliğinizi kurtarabilirsiniz.”
ERKEKTE PERFORMANS EN ÖNEMLİ ETKEN
Erkeklerde cinsel isteksizliğin nedeni ‘performans anksiyetesi’ olarak da tanımlanan, başarısız olma kaygısıdır.
Bunun altında yatan sorunsa çoğu kez ereksiyon kusuru ya da erken boşalma problemidir.
ÇALIŞMA HAYATININ ZORLUĞU ETKİLİYOR
Ayrıca günümüzde, gerek kadınlar gerekse erkekler, çoğunlukla çalışma hayatındaki zorluklardan dolayı kronik stres ve yorgunluk yaşıyor. Bu, cinsel isteğin yitirilmesinde önemli bir etken olabiliyor.
UZUN SÜRE SEKS YAPMAMAK SOĞUTUYOR
Uzun süre seksten uzak kalmak da cinsel dürtüyü azaltıyor. Cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olan ürolojik bir sorun ya da testosteron eksikliği ve hiperprolaktinemi de erkeklerde istek kaybına yol açıyor.
DEPRESYON LİBİDOYU DA VURUYOR
Depresyonda, libido kaybı en sık görülen bulgulardan biri. Ancak tedavide kullanılan antidepresan ilaçlar da bazı hastalarda isteksizliğe neden olabiliyor. Ayrıca her iki cinste, antiandrojen, antihipertansif ilaçlar, sakinleştiriciler, alkol, amfetamin gibi maddeler sorunu tetikliyor.
Psikiyatrist Dr. Hülya Soylu’ya göre; “Kişinin cinsel işlev bozukluğunu çözmek için yapacağı ilk şey ‘cinsel sorunu’ olduğunu kabullenmek. Partnerler karşılıklı olarak konuşabilmeli, yargılayıcı-suçlayıcı olmaktan kaçınmalılar. Cinsel problem bir kişiye bağlı olabilir; ancak iki kişiyi etkiler. Bu nedenle ortak bir sorun olarak ele alınmalıdır. Eğer cinsel isteksizlik ilişkideki anlaşmazlıktan, çatışmalardan kaynaklanıyorsa, birlikte çözüm yollan aranmalıdır. Bireysel çabalar sonuç vermiyorsa ve tıbbi bir duruma bağlıysa, konunun uzmanına, psikolojik sorunlara bağlıysa bir psikiyatriste ya da cinsel terapiste başvurulmalıdır.”
ÖNCE NEDENİN TESPİTİ, SONRA TEDAVİ
Tedavi, ayrıntılı ve sağlam bir şekilde nedenlerin anlaşılması üzerine kurulmalıdır. Dr. Hülya Soylu, cinsel isteksizliğin nedenlerini psikolojik, übbi, farmakolojik (ilaçlara ya da madde kullanımına bağlı) olarak üç ana başlıkta toplayarak açıklıyor.
“Tedavi nedene yönelik yapılmalıdır. Yani isteğin azalmasına ya da ilişki sırasında ağrıya sebep olan herhangi bir hormonal, ürolojik ya da jinekolojik faktör varsa bunların değerlendirilip uygun şekilde uzmanınca tedavi edilmesi gerekir. Hormonal kökenli bir cinsel istek azlığı varsa, eksik hormonu yerine koymakla çoğu kez başarılı bir şekilde tedavi sağlanıyor. Psikolojik nedenli cinsel istek bozukluğu varsa, konusunda eğitim görmüş uzmanın yapacağı psikoterapiye çoğu kez kişi olumlu yanıt verir” diyor.
TEDAVİYE BİRLİKTE KATILIN
Çiftin tedaviye birlikte katılası son derece önemli. Bununla birlikte çocukluk döneminde hatta sonrasında yaşanmış bir travma, taciz ya da istismar varsa, tedavinin sağlıklı ilerleyebilmesi için ilk önce bireysel tedavi uygulanması gerekebilir. İlaç kullanımına bağlı cinsel fonksiyon bozukluğu varsa; bunun bırakılması, dozunun ayarlanması ya da değiştirilmesi gerekmektedir.
ERKEN BOŞALMA VARSA…
Uyarılma ve orgazm evresinde erkekten kaynaklanan (özellikle erken boşalma gibi) nedenlerle sık sık başarısızlık yaşanması, kadınlarda olumsuz duygular oluşmasına neden olur. Bu da cinsel isteğin bastırılmasıyla sonuçlanır. Erken boşalma, erkeklerde de ‘performans anksiyetesi’ olarak tanımlanan başarısız olma kaygısı doğurur.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Suat Süphan Erşahin, konuyla ilgili bilgi verdi:
• Fizyolojik ve fiziksel nedenler
• Cinsel organ yapı ve fonksiyonel bozukluklar
• Vajinal enfeksiyonlar
• Rahim ağzı enfeksiyonu
• Rahmin alınması
• Hormonal faktörler
• Alkol-uyuşturucu kullanımı
• Şeker hastalığı
• Tansiyon, kalp, karaciğer, böbrek hastalıkları
• Parkinson gibi nörolojik hastalıklar
• Obezite
• Cinsel organ şeklini bozan travma, virütik enfeksiyonlar
• Yaşlanma, menopoz
• Anti depresan ilaç kullanımı
• Kronik hastalıklar için düzenli kullanılan ilaçlar
• Gebelik, kürtaj korkusu
• Vajinusmus
• Depresyon, psikolojik hastalıklar
• Kızlık zarının bozulma korkusu
• Eğitimde yetersizlik
• Güvensizlik, aldatılmak
• Eşcinsel eğilimler
• Yoğun iş temposu
• Yeni doğan bebek
• Yeterince uyarılmama
ŞÜPHE
Cinsel hayattaki olumsuzluklar, kişinin yaşamında birtakım sıkıntılara yol açabilir. Cinsel isteksizlik, partnerde yanlış anlaşılmalara yol açabilir ve sosyal yaşamı etkileyebilir. Kişi, partnerinden şüphe duyduğunda ayrılmaya kalkabilir, iktidarsızlık, karşısındakine isteneni verememe, huzursuzluk, başarısızlık ve asabiyete yol açabilir. İsteği artırmak için yanlış ilaç kullanılabilir. Bu da bazı hastalıkların artmasına yol açabilir. Cinsel isteksizlik, uzun süreçte kişide yanlış cinsel eğilimlere yol açabilir.
Afrodizyak yiyecekler Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevil Nas Can; “Geçmişten günümüze bazı besin türlerinin kadın ve erkekler için afrodizyak etkisi gösterdiği biliniyor.
Özellikle bazı hormonların salınımını artıran ve sinir sistemini olumlu etkileyen besinlerin libidoyu artırıcı etkilere sahip olduğu uzmanlarca kanıtlanmıştır” diyor.
Kadınlarda, özellikle regl dönemlerinde veya öncesinde aşırı tatlı, çikolata tüketme isteği görülür. Östrojen hormonunun vücutta dolaşımının azalması, tatlı isteğinde artışa sebep olabiliyor. Östrojenin azalmasıyla kan şekeri düşüklüğü oluşabiliyor, iştah ve tatlı isteği artıyor. Bu da bize, hormonlarımız ve besin tüketimimiz arasındaki ilişkiyi anlayabilmek için güzel bir örnek oluşturuyor.