Ten uyumu nedir? Ten uyumu nasıl anlaşılır?
Çiftler arasında ruhsal olduğu kadar fiziksel uyumda çok önemlidir, bu aşamada ten uyumu gündeme gelir. Nedir peki bu ten uyumu?
Son yıllarda çok sık dile getirilen konulardan biridir ten uyumu, halk arasında fiziksel çekim olarak da adlandırılabilir. Aslında çiftler için son derece önemli olan bu konuya ne yazık ki çok dikkat edilmemektedir. Eşler arasında uyumlu bir cinsel anlayış olduğunu gösteren ten uyumu, dokunma isteğini arttıran bir istek olarak tanımlanabilir. Sadece cinsel uyum olarak anlaşılsa da aslında farklı etkenlerin bir araya gelmesi ile oluşur. Yani burada cinsel uyum bir sonuç niteliği taşırken, çekicilik, hayal, tutku, zevk alma-verme, hayattan uzaklaşmak gibi hissedilen duygular, cinsel uyumun en önemli ön koşullarıdır. Vücutta çeşitli maddeleri salgılayarak, sağlıklı ve mutlu yaşamamızı sağlayan maddelere "hormon" deniyor.
Vücudumuzun salgıladığı hormonlardan birisi olan “Feromon”unkeşfedilmesi, ten uyumu ve cinsellik arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Aşkı kontrol eden bu madde, hava yolu ile alınarak beyne iletilir ve bu sırada bir ten iletişimi gerçekleşir. ”Aşk Kokusu” olarak açıklanan feromon, kişilerin davranış şekillerini bile etkileyebilir. Örneğin kadınların yumurtlama döneminde etrafa yaydığı feromonlar, erkeklere diğer zamanlardan daha çekici gelir.
Ayrıca tek başına yaşayan erkeklerin sakal ve saçlarının geç çıkması, birlikte oturan kadınların adet günlerinin aynı zamana rastlaması, birlikte yaşayan insanların birbirlerine benzer davranışlar göstermelerinin altında feromonlar olduğu iddia edilmiştir.
Ten uyumu nasıl anlaşılır?
Ten uyumu hissedildiğinde kişide; kalp atışının hızlanması, sürekli dokunma isteği ile kendini gösterir. Sürekli dokunmak, o anda kalma isteği, ten uyumunu kişiler için çekici kılıyor.Bir kez yaşandığında bağımlılık yaratan bu uyum, kişide, “acaba aynı tenden mi yaratıldık” gibi bir his oluşturur. Kişilerde coşku, mutluluk, özgüven gibi iyi hisler uyandıran bu uyum, zaman içinde büyüyen ve gelişen bir durum değildir.
Cinsel isteği arttırarak, çiftler arasında sağlıklı bir cinsel yaşamı sağlar.
İlişkilerde zorunlu bir kriter olmasa da eşler arasındaki bağı güçlendirici bir etkisi vardır. Ten uyumunun aşk ile aynı anlama geldiği düşünülse de daha çok çiftlerde bağımlılık yaratan bir etkisi vardır. Toplumda aşk yaşayanların ortalama yüzde 10’unda ten uyumu vardır.
Ten uyumu biter mi?
Fakat aşk gibi ten uyumu da zamanla kaybolabiliyor. İlk heyecanlarını kaybeden çiftler, monotonlaşan ilişkilerinin sonucunda, tekrar aynı duyguları yaşamak için alternatif ilişkilere yönelebiliyorlar. Yasak ilişkinin yakalanma korkusu ile sahte bir heyecan hisseden kişiler, eşlerine karşı sadakatsiz hale gelebiliyorlar. Bu durumu önleyebilmek için çiftlerin duygularını açıkça konuşabilmeleri ve ilişkilerini canlandırabilmek için yeni şeyler denemeye açık olmaları gerekiyor.
Bunun dışında; korku, kaygı bozukluğu, eşin kendisine dokunmasına tepki, eşe dokunmayı istememek, erkekte güvensizlik duygusu ve kadında isteksizlik gibi belirtiler de ten uyumunun kaybolmayı başladığını gösterir. Çiftler arasında, sarılıp uyuma gibi sürekli temas halinde kalma durumu, azalmaya başladıysa konu ile ilgili profesyonel bir destek alma zamanı gelmiş demektir.
Ten uyumu eksikliği çiftler arasında sorun yaratır mı?
Çiftlerin cinsel hayatları, evliliklerine ciddi anlamda etkide bulunuyor. Kişilerin Cinsel hayatlarında yaşadığı sıkıntılar, o birlikteliğin uzun süreli ve sağlıklı olmasını zorlaştırabilir. Yapılan araştırmalara göre cinsel hayatın mutlu evliliklere katkısı, yüzde 70’lerde görülmüştür.
Ten uyumu, görülen semptomlar nedeni ile ilk gece korkusu, ereksiyon sorunları, vajinismus gibi durumlar ile karıştırılabiliyor. Fakat bu sorunların tedavisi, ten uyumuna göre daha kolaydır. Ten uyumu ilişkinin ilk zamanlarından itibaren hissedilen bir duygudur ve sonradan oluşturulması bir hayli zordur. Bu gibi durumlarda, ilişkinin seyrini, kişilerin beklentileri belirler.
Ten uyumunun aşk ile direk bağlantılı olarak düşünmek yanlış bir tutumdur ve kişilere hayal kırıklığı yaşatabilir. Oysaki her ilişkinin güçlü bir yanı vardır. Çiftlerin bunlar üzerinde odaklanması, aralarındaki bağı arttıracaktır.