Reflü nedir? Reflünün belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
Reflünün yemek borusuna bağlı olan ve az görülen belirtilerini sizler için derledik!
Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak
tanımlanabilir. Günümüzde yanlış beslenmeye bağlı olarak çok fazla
kişide reflü hastalığı vardır fakat çok azı bu durumu farkederek
uzmana başvurur. Hastalar hekim kontrolü dışında ilaç kullanarak
tanı konulmasını geciktirirler. Uzmanlar reflünün klasikleşen
belirtilerinin görülmesi durumunda acil olarak bir hekime
görünmeleri gerektiğini belirtiyor.
Reflünün Belirtileri
Reflünün pek çok belirtisi olduğunu söyleyen Gastroentroloji Uzmanı
Prof. Dr. Hakan Bozkaya, göğüste ve boğazda yanma hissi, ağza acı
su gelmesi, mide ve göğüs ağrısı dışında yutma zorluğu, ses
kısıklığı, açıklanamayan öksürük, geceleri olan astım atakları,
inatçı diş ve dişeti hastalıkları, kronik sinüzit ve tekrarlayan
akciğer enfeksiyonlarının da reflü belirtisi olabileceğini
vurguladı.
Tedavi edilmeyen reflü, genetik olarak yatkın kişilerde yemek
borusu kanserine neden oluyor. Düzensiz ilaç kullanımı reflü
hastalığında kalıcı çözüm sağlamamaktadır. Bu durum, yemek borusu
kanseri dahil yemek borusu veya yemek borusu dışı çeşitli
hastalıklarının geç tanı almasına sebep olabilir. Reflü, yemek
borusunda ülserler, larenjit, ses kısıklığı, akciğer enfeksiyonu,
astım ve bronşektazi gibi kalıcı akciğer hasarına da neden
olabilir. Vurgulanması gereken bir başka husus ise reflü
hastalığının şiddetinin şikayetler ile paralellik
göstermeyeceğidir.
Reflü tanısı nasıl koyulur?
Her ne kadar reflü tanısı hastanın öyküsü temelinde konulsa da
teknolojik gelişmeler ile günümüzde reflünün şiddetini ölçmek ve
alt tiplerinin tanısını koymak mümkündür. Bu yolla gereksiz ilaç
tedavisi ve cerrahi işlemler önlenebilir.
Reflü tedavisinde neler yapılır?
Yeni başlayan, kısa süreli ve hafif şiddetli hastalıkta hayat tarzı
değişikliği (diyet, kilo verme, yatak başı yükseltilmesi vs.) ve
ilaç tedavisi uygulanır. Tedaviye dirençli, sık tekrarlayan ve
şiddetli hastalıkta daha kuvvetli asit baskılama stratejileri
kullanılabilir. Medikal tedavi ile semptomların yeterince kontrol
edilemediği, uzun süreli ilaç kullanımının sakıncalı olduğu veya
mide fıtığı gibi yapısal değişikliğin olduğu durumlarda ise cerrahi
uygulanabilir.