Kadın ve erkek beyni arasındaki farklar Prof. Dr. Sultan Tarlacı elmaelma.com'a anlattı
Kadın ve erkek beyni arasındaki en büyük fark nedir sorusuna Prof. Dr. Sultan Tarlacı 'empati' yanıtını veriyor. Tarlacı'ya göre 'kadınlar 2 kez üzülüyor.'
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, kadın ve erkek beyninin farklı şekilde çalıştığına dikkat çekti.
Genel anlamda kadın-erkek eşitliği açısından, kişilere eşit
fırsatlar sunulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı,
kadınlar ile erkeklerin beyinsel ve davranışsal olarak farklı
olduğunu söyledi.
Empati kurma yeteneği açısından kadınlar ile erkeklerin farklı beyin örüntüsüne sahip olduğunu, kadınların empati duygusunu yani başkasının acısını daha iyi anlayabildiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Dünyayı yöneten erkekler, azıcık kadın beyinli olsaydı, dünya daha yaşanılır bir yer olurdu herhalde” diyor.
Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şöyle devam etti:
“Hepimiz kadınların daha duygusal erkeklerinse mantıksal kararlar aldıklarını biliriz. Bu konuda şöyle hayali bir öykü oluşturabiliriz:
Berber Ahmet’in karısı ölmektedir ve eşinin hayatını kurtaracak bir ilaç vardır ama bu ilaç çok pahalıdır. Ahmet’in de ilacı alacak parası maalesef yoktur. Eczaneye gider, eczacı Ayşe’ye bu durumu anlatır ve “Param yok” der. Bu durumda eczayı Ayşe ne yapar? Ya da diğer bir soru olarak bu durumda berber Ahmet ne yapmalıdır? Eczacı kadın ilacı karşılıksız verir mi? Vermezse berber Ahmet’in çizeceği yol ne olabilir? Satırları okurken herkesin bir senaryo oluşturduğunu duyar gibiyim ama olaya cinsiyetler açısından bakıldığında, ikilem durumlarında kadın ve erkeklerin tepkileri farklı olmaktadır.
Bu tür ikilemler erkeklerin önüne geldiğinde kararlarını ilacı çalmak-çalmamak, hayat kurtarmak-kurtarmamak, mala mülke değer vermek arasındaki somut kavramlar üzerinden ele alırlar. Kadınlar ise verilecek kararın insanlar arasındaki kişisel ve duygusal bağları nasıl etkileyeceği açısından değerlendirirler. Erkek ve kadınlar böyle bir çatışmada, içlerinde farklı sesler algılarlar.
Kadınlardaki kararlar, başka insanları önemseme ölçüsünde güdülenirken, erkeklerde ise davranış somut bir kavram olan adalet üzerinden şekillenir. Bu durumun sinirsel beyin temelindeki yapı yine empati kurma becerisidir. Genel olarak tüm kültürlerde kadınlar savaş ve avlanma gibi şiddet içeren etkinliklerde yer almazlarken (Homeros ve Hesiodos’un bahsettiği, Samsun’un bugünkü Terme ilçesi ve o dönemdeki Temiskira bölgesinde yaşayan Amazon kadın savaşçıları saymazsak genelde savaşçı askerlerin tümü tarihte erkeklerdir) çocuk ve hasta bakımı gibi daha özverili işlerde sabırla çalışırlar.”
KADINLAR HEM İYİ HEM DE KÖTÜ İNSANLARLA EMPATİ KURABİLİYOR
Kadınların evrensel şefkate önem verirken, erkeklerin adalet ve dürüstlük kavramı ölçülerini esas aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu, erkek ve kadın beyinlerindeki empati farklılığının bir gerçeğidir. Bir kadın dürüst olmayan birisini cezalandırabilir ama onun acısını da paylaşabilir. Erkek ise acısını paylaşmadan onu cezalandırır. Bu anlamda kadınların asker veya kanun uygulayıcıları olmaları duygusal empati kurma yüksekliklerinden dolayı sakıncalı görülebilir. Ancak farkı baştan kabul eden bir kadın için, erkek gibi bir değerlendirme yapmak zor değildir” diye konuştu.
ERKEKLER SADECE İYİ İNSANLA EMPATİ KURUYOR
Bilim insanlarının yaptıkları araştırmalarda, iyi insanları acı içinde görmekle kötü insanları acı içinde görmek arasında nasıl bir beyinsel çalışma farklılığı olduğunu araştırdıklarını belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şöyle konuştu:
“Kadınlar böyle bir durumla karşı karşıya bırakıldıklarında, yani hem iyi adamı hem de kötü adamı acı içinde gördüklerinde beyinlerinde aynı alanların (ön singulat ve insüler beyin bölgesi) ışıl ışıl çalıştığı tespit edilmiştir. Bunun diğer bir ifadesi şudur: Kadınlar hem iyi hem de kötü adama kuvvetli biçimde empati göstermişlerdi. Erkeklerde ise oldukça farklı bir beyinsel durum tespit edilmişti. Erkekler iyi insanların acı çektiklerini gördüklerinde kendi beyinlerinde acı çekme alanlarında çalışmanın ortaya çıktığı yani acı çeken iyi insanla empati kurdukları tespit edildi. Buna karşın erkekler kötü adamların acı çektiklerini gördüklerindeyse beyinlerindeki başkasının acısını hissetme alanlarında hiçbir çalışma gözlenmedi. Kötü olduğu kabul edilen adamların acı çektiğini gören erkeklerin beyninde acı algılayan alanlar sessizliğe bürünmüştü. Kadınların aksine erkekler, kötü adamların kaderleriyle ilgilenmiyor gözüküyorlardı. Bundan daha da ötesi, erkeklerin dürüst davranmayan kötü adamların cezalandırılmasından keyif aldıklarını gösteren, beynin ödüllendirme sisteminde devreye giren bölgelerin çalıştığı ortaya çıkmıştı. Buradan çıkan basit sonuç, empati kurma yeteneği açısından kadınlar ile erkekler farklı beyin örüntüsüne sahiptir ve kadınlar empati duygusunu yani başkasının acısını daha iyi anlayabilmektedirler.”
ASKERLİK NEDEN ERKEK MESLEĞİDİR DERSİNİZ!
“Belki de bu nedenle savaşlarda erkekler asker olurlar” diyen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir hasmının acısını erkeğin beyninde paylaşmasının imkân dışında olması, onu iyi bir kahraman haline getirebilir. Diğer yandan iyi olan arkadaşlarına veya grup üyelerine duyduğu empatinin yüksek olması, grubu ateşleyici ve birliği devam ettiren bir duygudur. Düşman cephesinde ölümleri gören erkek için bu katlanılması kolayken, kendi cephesinde ise acı vericidir. Bu acı da doğal intikam arzusunu kamçılayacaktır. Kadınlarda ise durum farklıdır. Hasmının acısı bile onda paylaşılan bir acı oluşturur. Kadınlar da asker olurlar ancak bunu yerine getirirken muhtemelen daha fazla yoğun ve acı veren duygulara maruz kalırlar. Erkelerde ortaya çıkan siyah-beyaz, biz-onlar keskin ayrımı kadınlarda biraz puslanabilir.”