Fare ve hamaböceğinden tiksiniyorsanız şanslısınız!
Fare, hamamböceği gibi istenmeyen canlılardan tiksinmeniz, sağlıklı olduğunuzu gösteriyor olabilir.
Böceklerden öylesine nefret ediyorsunuz ki, başka yere baksanız bile orda olduğunu hissedebiliyosunuz. Peki bu sizi pısırık yapar mı? Tabii ki hayır, bu daha az hasta olma olasılığınız var demektir. Bu korkunun sebebi aslında davranışsal bağışıklık sistemi! Bu sayede görüntü, ses, dokunma ve koku yoluyla istenmeyen nesneleri algılarız ve onlar vücudumuzla temas etmeden onlara tepki veririz.
British Columbia Üniversitesi’nde yapılan yeni bir çalışma bu mekanizmanın bize benzersiz bakış açıları sağladığını ortaya çıktı. Enfeksiyonla savaşan bağışıklık sistemimiz hastalık ve hastalıkların hızlı iyileşmesini sağlayan hücre, doku ve organların ağı ile birlikte çalışır.
Davranışsal bağışıklık sistemi diğer yandan oldukça az kalori harcamayı gerektirir. Mesela buzdolabını açtığınızda çürümüş gıdaların kokusunun yüzünüze doğru püskürüldüğünü hissedersiniz ve bu sizin mekanizmanız sayesinde fazla enerji harcamanıza gerek duymadan gerçekleşir.
Davranışsal bağışıklık sistemi seratonin içeren beyin kimyasalları tarafından işlenir. Bu ruh halini düzelten bir biçimde karşımıza çıkar. İstenmeyen nesnelerden tiksinti hissi beynin bi oyunudur ve vücut buna cevaben bazen bulantı hissetmenizi de sağlar.
İğrenme insan doğasının temel bir parçası!
London School of Hygiene and Tropical Medicine'dan Dr Val Curti, yaptığı araştırmayla insanların tiksindiği şeylerin evrensel olduğunu ortaya koydu. Bu listenin başını sıçan ve hamamböceği çekerken, diğer hayvanlar, hasta ya da hijyenik olamayan insanlar, kirli ortamlar ve bazı gıdalar da bu listede yer alıyor.
Dökülmeli hastalıklar ve açık yaralı insanların yanına genelde oturmaktan çekiniliyor. Aslında görgü gerektiren konulara karşı da iğrenme duyguları oldukça açık. Mesela yere tüküren bir insan gördüğünde genelde herkes bu durum karşısında tiksinir.
Ayrıca bu durum genel sağlığınızın iyi bir göstergesi… Slovakya Üniversitesi’nin 100 gönüllü insan üzerinde yaptığı araştırmada parazit ve böceklerden iğrenen insanların diğerlerine göre daha sağlıklı olduğu ortaya çıktı. Bunun nedeni de uzmanlar iğrenilen neslelerden hastalık bulaşma korkusuyla onlarla teması olmayan insanların bulaşıcı mikrop ve hastalıklardan korunduğu için olduğunu destekledi.
Glasgow Üniversitesi’nın yaptığı bir araştırma ise daha ilginç sonuçlar ortaya koydu. Tiksinme seviyeleri çok olan kadınlarlar daha erkeksi ve maço görünümlü adamlarla evlenmek istiyor. İstenmeyen nesnelerden tiksinmeyen kadınlar ise erkeksi yüz ve vücut özelliklerini sevmediğini söylüyor.
Uzmanlar bu durumun hayatta kalma tepkisi olduğunu söylüyor. Derin bir ses tonu ve erkeksi fiziksel özellikler daha iyi sağlıkla bağlantılı genler taşımasıyla ilişkilendirilir ve inanışa göre bu adamlar hastalık ve enfeksiyonlara karşı korunabilir. Başka bir deyişle eril adamla cinsel birliktelik yaşayan kadın, kendisine ve çocuklarına fayda sağlamış olur.
İğrenme duygusu siyaset dünyasını da ilgilendiriyor. Batı Virginia Üniversitesi’nin yaptığı bir ankete göre, iğrenme duygusu fazla olan kişiler sağ görüşü destekliyor. Araştırmacılar davranış bağışıklık gücü fazla olan insanların, sosyal muhafazakarlık, sağ kanat oteriterliği, dini kökencilik ve politik muhafazakarlığa ilgi gösterdiklerini beyan etti.
Bir başka ilgi çekici araştırma da British Colimbia Üniversitesi’nden geldi. Bu üniversitesitenin araştırmacılarının incelediği dal ise spor. Araştırmalara göre iğrenme duygusu daha fazla olan sporcular daha agresif oluyor.
Bu mekanizma hastalık ve enfeksiyon önlenmesinde etkili olsa da hassas bir araç değildir. Mesela Kalifornia Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre bu mekanizması çok gelişmiş insanlar köpek dışkısı şeklinde yapılmış çikolatadan pek tiksinmiyor.
ELMAELMA ÇEVİRİ ÖZEL