Çocuklar ders çalışmayı neden sevmez? Çocuklara ders çalışmayı sevdirmenin yolları nelerdir?
Çocuklar genellikle ders çalışmayı sevmezler, sıkılırlar ve hemen oyuna koşmak isterler. Bunu nasıl engelleyebileceğinizi Uzman Psikolog Duygu Karaer anlattı!
Çocuklar ilkokula başladıktan sonra yani oyunu bırakıp ders ve öğrenme eğilimine geçtiklerinde oryantasyon süreçleri zor olur. Çünkü uzun zamandır çocuk sadece eğlence dolu aktiviteler yaparken artık ondan bir şeyler üretmesi beklenmektedir. Bu gibi durumlarda çocukların vereceği ilk reaksiyon; adapte olamamak ve ödev yapmaktan kaçınmak olacaktır. Bu durumla nasıl başedeceğinizi Uzman Psikolog Duygu Karaer anlattı!
1 - Ailecek Bir Çizelge Oluşturun
Bu aslında hepimizin bildiği klasik bir ders programı. Bunu motive
edici hale getirmekse sizin elinizde. Aile olarak oturup, büyükçe
bir karton veya kağıda, onun istediği şekilde ve renklerde, bir
haftalık program çizmesine yardımcı olun. Daha sonra, evinizin ve
çocuğunuzun günlük alışkanlıklarına uygun olarak her bir saati
belirleyin. Sabah uyanmasından, okuldan geliş ve uyku saatine
kadar, tüm ders/ödev saatleri ve molalar da dahil olmalı.
Unutmayın, bu onun günlük rutini, dolayısıyla, saatleri onunla
fikir alışverişi yaparak ve anlaşarak koymaya özen gösterin. Bir
ufak püf noktası: ders süresini 1-2 saat gibi uzun tutmak yerine
parçalara bölerek ve aralara keyif aldığı aktiviteleri koyarak
verimi arttırmanız daha çok mümkün.
Araştırmalara göre, çalışmanın sonrasında doğrudan uykuya geçildiğinde öğrenilen bilgiler hafızada daha kalıcı bir hale geliyor. Günlük ödev rutininde bunu devamlı uygulamak zor olabilir, çünkü ödev sonrası oyun, bilgisayar, telefon bir ödül niteliği taşır. Ama özellikle sınav dönemlerinde haftalık rutinin dışına çıkarak bunu uygulamak, bilgilerin ertesi güne tazeliğini korumasını sağlar.
2 - Motivasyon Kaynağı Belirlemek
Çocuk bilmeli ki, haftalık program, onun kendi istediği başarıya
ulaşmasına yardımcı olmak için var. Bir de üzerine, bunu
pekiştirecek bir ödülü olursa işte o zaman tam bir motivasyon
sebebi sağlamış olursunuz. Ödül, ne çok büyük ne çok küçük olmalı.
Onun seçtiği ama sizin standartlarınıza da uyan herhangi bir şey
olabilir. Bazen bir yemek, bir film, ailece bir aktivite, küçük bir
hediye ya da hafta sonu ekstra bir bilgisayar saati… Eğer çocuğunuz
o hafta programın yarısından fazlasına uyum sağlamışsa onu
yüreklendirmek adına ödülü vermeniz ve bir sonraki hafta için daha
iyisini yapmaya motive etmeniz iyi olur.
3 - Sınırları Esnetmemek
Gelelim esneklik payına, yüreklendirmek için özellikle ilk
haftalarda mümkün olduğunca ödülü alması iyi bir şey fakat
çoğunlukla aksattığı takdirde ödülü o hafta pas geçmelisiniz ki
sonraki hafta programa uymak için bir sebebi olsun. Kurallarla
ilgili siz ne kadar esneklik gösterirseniz, o kadar suistimale açık
hale getirmiş olursunuz.
4 - O Saati Özel Hale Getirmek
Evde alternatif bir çalışma alanı belirlemesine izin
verebilirsiniz. Bu bazen kendi odasının dışında bir yer ona iyi
gelebilir. Dikkat edilecek nokta, bir başka aile ferdinin
sınırlarını ihlal etmemek! Diyelim ki, salonda çalışmak istedi ve o
sırada kardeşi televizyon seyrediyor. Sırf o istediği için
kardeşini kaldırmak ve oraya yerleşmek değil, kendine olduğu kadar,
ailenin diğer üyeleri için de uygun olan bir alan seçmesini teşvik
etmelisiniz. Ve tabii ki malzemelerini rahatça koyabileceği bir
masa, bolca ışık, olabildiğince görsel-işitsel uyaranlardan arınmış
bir alan gerekli.
Çalışma saatine özel yiyecek/içecekleri de bu rutinin bir parçası yapabilirsiniz. Özellikle, fındık, ceviz gibi atıştırmalıklar, taze meyve suyu, hem zihinsel hem fiziksel açıdan faydalı seçenekler. Son olarak, ders araç gereçlerini, onun ilgi duyduğu alana göre, kendi kendine seçmesine izin vermek ders çalışmaya özendirebilir. Mesela, sevdiği çizgi karakterin kalem kutusu, sevdiği renklerde değişik kalemler, kendi seçtiği defterler…
5 - Proje Ödevlerinin Sahibi: Anne-Baba!
Bir proje ödevi varsa bu eksiğiyle, fazlasıyla, eğrisiyle
doğrusuyla ona ait olmalı. Aksi halde, ödevin öğretici bir yanı
kalmamış olur. Bazen ödevler adeta bir yetişkin düzeyine göre
verilebiliyor veya ebeveynler kurtarıcı rolü üstleniyor ve öğrenme
fırsatı ortadan kalkıyor ne yazık ki. Çocuğunuz yardım istediğinde
ailesini yanında hissetmeli, sizden destek alabilmeli, fakat
sonuçta ortaya çıkan projenin üzerine gururla kendi adını da
yazabilmeli. Başardığı noktaları takdir ederek onu yüreklendirin ve
bir daha ki sefere hangi noktaları geliştirebilir, daha doğru
yapabilir birlikte fikir yürütün.
6 - Çalışma Sırasında Cep Telefonunu Ne
Yapmalı?
İdeal olan, ders saati boyunca çocuğun telefonuyla ilgilenmeden
kendinden uzak tutabilmesidir, fakat biliyorum ki her çocuktan bu
davranışı kolayca yapmasını beklemek pek gerçekçi değil. Bildiğiniz
gibi, çağımızda telefonlardan uzak 1 saat geçirmek biz yetişkinler
için bile zor. Doğrudan telefona el koymanız aranızda çatışmaya ve
devamında da verimsiz bir ders saati geçirmesine yol açabilir.
Öfkelenebilir, sizinle inatlaşmaya çalışabilir ve kişisel alanına
saygı duyulmadığını hissedebilir, hele ki bir ergenden
bahsediyorsak…
Onun yerine, öncelikle konuşmanızı öneririm. Telefonun nasıl dikkat dağıtıcı bir etkisi olduğunu, gerekirse kendinizden de örnekler vererek, samimi bir şekilde anlatın. Telefonu almak istemenizdeki amacın onu kısıtlamak değil, daha iyi bir çalışma yapmasını sağlamak olduğunu bilmeli ve hissetmeli. Bu kuralın arkasındaki mantığı anladığında, bu artık bir kural olmaktan çıkabilir ve telefon yanında olsa dahi onunla ilgilenmeden işine odaklanabilmeyi öğrenebilir. Bunu denemenizi öneririm. Eğer sonuç alamazsanız, o zaman tekrar konuyu karşılıklı konuşarak ve gerekçelerini belirterek telefonu alıp odanın dışında tutabilirsiniz. Telefonuna şifre koyabilir, kapatabilir, kendi seçtiği bir yere koyabilirsiniz. Onun mahremiyetine saygı duymak da buradaki püf noktası.