Bolluk ve bereketin 2 kuralı!
Hipnoterapi Uzmanı Sosyolog Gani Eser, ''Bolluk, sonsuz enerji akışına izin vermek olarak tanımlanabilir'' diyor.
"Fatura öderken mutlu olmak"
Önüne set çekmediğiniz, vanayı kapalı tutmadığınız sürece su
akar, geçtiği yerlere bereket getirir ve bu diğerleri de izin
verdiği ölçüde sürer gider.
Sonlu olmak, sınırlı olmak aslında zihnimizin bir oyunudur.
İnsanoğlu yaşadığımız döneme gelinceye dek bir çok badireler atlatmış, savaşlar ve kıtlık görmüş, vahşi hayvanların saldırısına uğramış, salgın hastalıklarla mücadele etmiş ve hep bir şeye odaklanmıştır: hayatta kalmak.
Günümüzde durum değişmiş, hayatta kalma güdüsünün yerini yaşam standartlarını yükseltme, bolluk ve refah içinde yaşama isteği almıştır.
Genlerimize kazınan tutumları, inançları değiştirmek elbette
kolay değildir. Savaş görmüş atalarımızın unu, şekeri çuvallara
koyup stoklama alışkanlıkları anne-babamıza geçmiş, gençlik
yıllarımızda saçma gelen bu alışkanlık evlenip çoluk çocuğa
karıştığımızda bize de bulaşmıştır.
Oysa; ister yiyecek stoklayalım, ister para, ister nefretimizi,
söyleyemediklerimizi; hepsi zarar verir bize.
Size altın değerinde iki kuraldan bahsedeceğim.
Bolluğun ilk kuralı önce kendi kabını doldurmaktır. Bu kolayca bencillikle karıştırılabilir. Oysa aralarında büyük bir fark vardır. Yaşamın sunduğu fırsatları görmek, cesaretle kabul etmek, sonra da diğerleriyle paylaşmaktır kast edilen.
İkinci kural ise verirken mutlu olmak.Para bize gelirken ne
kadar mutlu oluyorsak faturalarımızı öderken de aynı mutluluğu
hissetmemiz, aldığımız hizmeti ayağımıza
kadar getirenlere teşekkür etmeyi bilmemiz bizi bolluğa
ulaştıracaktır.
Tercihinizi yapın: Ya fırsatları görmezden gelirsiniz, ya
cesaretle değerlendirip sadece kendi kabınızı doldurursunuz; ya da
paylaşarak diğer insanların da zenginleşmesine katkıda
bulunursunuz.
Alırken olduğu kadar verirken de mutlu olmayı başardığınız ölçüde
zenginleşireceğinizden kuşkunuz olmasın. Seçim sizin!
Uzm.Hipnoterapist Sosyolog Gani ESER 2014