Anksiyete belirtileri neler nefes darlığı semptomlarından biri!

Anksiyete ya da kaygı bozukluğunun psikolojik belirtilerinin yanında fiziksel belirtileri de bulunuyor. Nefes darlığı da bunlardan biri.

Koronavirüsün ülkemizde de görülmesi hemen herkeste endişe ve korkuya neden oldu. Anksiyete (kaygı) bozukluğu rahatsızlığından muzdarip olanlar için ise durum daha da can sıkıcı bir hal aldı. Anksiyete, yarattığı psikolojik etkilerin yanında nefes darlığı, titreme, kas ağrıları gibi fiziksel belirtilere de sebep olabiliyor. Eğer siz de nefes darlığı çekiyorsanız sebebi anksiyete bozukluğu olabilir. İşte anksiyete (kaygı) bozukluğunun fiziksel belirtileri!

Sürekli yorgunluk hissi

Vücudumuz stresin yarattığı tepkilerle başa çıkarken fazlaca enerji harcar ve bu da yorgun düşmemize neden olur. Aynı zamanda kaygı bozukluğu, uyku düzenini de bozduğundan derin dinlenme ihtiyacımızı karşılayamayız. Sürekli olarak kaygı halinde olmak, bitmeyen bir yorgunluk hissi yaratır.

Nefes darlığı

Nefes alarak vücudumuza aldığımız oksijen kanımıza karışır, vücudumuzda dolaşır ve nefes verirken de vücutta biriken fazla karbondioksidi dışarı atarız. Strese verdiğimiz tepkiler, yine ilkel içgüdülere bağlı olarak sinir sistemimize daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğumuza dair bir sinyal gönderir ve böylece daha sık nefes alıp vermeye başlarız. Çok hızlı nefes alıp vermek (diğer adıyla hiperventilasyon), oksijen ve karbondioksit dengesinin bozulmasına neden olarak anksiyetenin fiziksel belirtilerini güçlendirir.

Kalp hızının artması

Anksiyetenin en yaygın bilinen fiziksel belirtilerinden biri, kalp hızında görülen artıştır. Korku ve kaygı duyulan bir anda sinir sisteminde tetiklenen hormonların da desteğiyle kalbe daha fazla kan pompalanmaya başlanır, böylece vücut büyük kasları olası bir ‘savaşma’ haline karşı hazırlar. Bu da kalp atışının normalden daha hızlı gerçekleşmesine neden olarak çarpıntı hissi yaratır.

Uykusuzluk

Kaygıya kapıldığımızda bedenimizde fazla miktarda adrenalin ve kortizol hormonu salgılanır, bu da uykuya geçişi zorlaştırır. Uykuya daldığımızda bile, bu hormonların hala yüksek olması nedeniyle dinlendirici bir uyku imkansız hale gelebilir. Kaygı bozukluğu uykusuzluğu, sürekli uykusuzluk da kaygıyı tetikler, böylece hiç de hoş olmayan bir kısır döngünün içine girmiş oluruz. Eğer kaygı ile baş etmekte zorlanıryorsanız, en azından iyi uyuyabilmek için gerekli önlemleri alıp bu döngüyü kırmanın yollarını aramak gerekir.

Kas ağrıları

Strese verdiğimiz tepkilerden biri de, kaslarımızın fazlaca gerilmesidir. Bedenin belirli kısımlarının sürekli gergin olması, özellikle boyun, sırt ve omuzlarda uzun süren ağrılar oluşmasına neden olabilir. yüz ve çene kaslarının gerilmesi baş ağrılarına da yol açar.

Sindirim problemleri

Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin sindirim sistemlerinde de çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Karın ağrısı, kabızlık, ishal gibi sindirim sorunları, kaygı bozukluğuna eşlik edebilir. Beynimizle doğrudan bağlantıda olan bağırsaklarımız, stresten de doğrudan etkilenerek bozulmaya başlar.

Aşırı terleme

Sempatik sinir sistemi aşırı uyarıldığında, ter bezleri etkilenir ve vücutta aşırı terlemeler görülebilir.

Titreme

Anskiyete atakları ile birlikte tetiklenen hormonlar, vücutta titremelerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Sıklıkla ellerde görülen titremeler baş ve boyun bölgesinde, kollarda ve bacaklarda da görülebilir.