Sonbahar nefesinizi kesmesin!

Türkiye’nin ilk tuz terapi merkezi olan Sense Renaissance; bu hizmeti şifalı tuz madenlerindekiyle aynı mikroklima sağlanmış, tamamı doğal tuzlarla kaplı olan bir tuz mağarasında gerçekleştiriyor.

Seans sırasında havaya çok ince öğütülmüş Himalaya tuzları püskürterek mikrop ve alerjenlerin olmadığı steril, rahatlatıcı ve negatif iyonlu bir ortam sağlıyor. Bu negatif iyonlar insanın kendini daha ferah, zinde ve sağlıklı hissetmesini sağlıyor.

Asıl önemli olan ise terapi sayesinde; yorgunluk, stres, solunum zorluğu, astım, enfeksiyon, alerji ve mikrobik hastalıklar gibi solunum problemleri, yine solunan havayla tedavi ediliyor.
 
Hastalıklara karşı bağışıklık sisteminizi güçlendirin

Dünyanın pek çok yerinde astım hastalarının tuz mağaraları, tuz odaları gibi terapi yöntemlerini kullanmakta olduğu ve bu doğal terapilerle solunum yolu hastalıklarına karşı ilerleme kaydettikleri gözlenmiştir.

Dünyada birçok üniversite tarafından olumlu etkileri kanıtlanan tuz terapisi ile özellikle astım hastaları düzenli kürlerden sonra yaşam kalitelerinde ciddi bir iyileşme hissettiklerini belirtmiştir.

Tuz terapisi ayrıca iç organlarımızda biriken sigaranın kalıntılarından ve bakterilerden arınmamıza yardımcı oluyor ve bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor.

New England Journal of Medicine

New England Journal of Medicine'de yayınlanan makale; araştırma sonuçlarının ışığında Halo Therapy’nin, yani tuz terapisinin faydalarını şöyle anlatıyor: "tuz terapisi aynı zamanda bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve hastalıklara karşı direncimizi yükseltir. 7 ila 12 seans sonunda faydalarını yaklaşık 6-12 ay süresince hissetmeye devam ederiz."

Sonbahar öncesinde, sağlıklı bir adım atabilirsiniz.

Sense Renaissance‘ın tuz mağarasında, tuz terapilerinin temelinde yatan en önemli özellik olan negatif iyonla kendinizi daha ferah, zinde ve sağlıklı hissedebilir, yorgunluk, stres, solunum zorluğu, astım, alerji gibi rahatsızlıklarınızı ilaçsız bir yöntemle en aza indirebilirsiniz.

Aileniz ve çocuklarınızla birlikte bu uygulamadan yararlanabilir, Sonbahar öncesinde sağlıklı bir adım atabilirsiniz.

Bir buçuk milyon çocuk, altı milyon yetişkin astım hastası

Ülkemizde astım hastası olma sıklığı, şehirler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Genelde kıyı kesimler, şehirler, büyük metropoller ve düşük sosyoekonomik yaşam şartlarında daha sık görülmektedir.

"Akciğere havayı taşıyan, hava yollarının mikrobik olmayan müzmin iltihaplanması" olarak tanımlanan astım, toplumda azımsanmayacak oranda görülüyor.

Türkiye’de çocuk astımlı sayısı bir buçuk milyonu, yetişkin astımlı sayısı ise altı milyonu buluyor. Astımda yakınmalar tekrarlayıcı ve nöbetler halinde oluyor. Gece ortaya çıkması veya artış göstermesi sık rastlanan bir bulgu.

Hafif yakınmaların kendiliğinden gerileyebilmesi mümkün olmakla birlikte alerjenler, ilaçlar, soğuk hava, tahriş edici ağır kokular, enfeksiyonlar bu yakınmaların tekrar ortaya çıkmasına sebep oluyor.