Koku alamamanın nedeni nedir ne iyi gelir tedavi yöntemleri nelerdir?
Dost sohbetine eşlik eden kahvenin kokusuyla da huzur verdiğini biliyor muydunuz? Ya yediğiniz yemeğin lezzetini sahip olduğu aroması ve kokusundan aldığını?
Mis gibi kokan bir çiçeği en son ne zaman içinize çekerek kokladınız? Sıcacık bir simit ya da sıcak bir çikolata kokusuyla huzur duydunuz mu hiç? Pek çoğumuz kokuları doğru algılamadığının farkında olmayabilir. Oysa koku alma bozukluğu toplumun 5’te 1’ini etkileyen önemli bir sorun! Peki koku ve tat alma duyusu olmayan kişiler, hayatı nasıl algılıyor, bu duyularını geri kazanmaları mümkün mü?
“Tiroit hastalıklarından diyabete birçok nedeni
var!”
Yerli ve yabancı, alanında önde gelen uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen Uluslararası Koku ve Tat Sempozyumu’nun Başkanı, Acıbadem Taksim Hastanesi KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, koku alamamanın önemli bir hastalık olduğunu, bu sorunla yaşayan binlerce kişi olduğunu belirtirken, hastalığın tedavisine yönelik yenilikler hakkında bilgi verdi.
Koku alma bozukluğunun burun ve sinüs hastalıkları, üst solunum yolu enfeksiyonları ve kafa travmaları gibi sık bilinen nedenleri dışında, sıklıkla gözden kaçan ama klinik pratiğimizde pek çok açıdan önümüze çıkan nedenlerinden bazıları da Endokrinolojik problemler ve Toksik nedenlerdir. Diyabet, Hipotiroidi gibi hastalıkların yanı sıra hava kirliliği gibi pek çok toksik faktör de koku alma bozukluğuna yol açarak, yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürüyor.
Doç. Dr. Aytuğ Altundağ “Daha önce pek çok koku alamayan hastaya tıpta bir çözüm olmadığı söyleniyordu, artık tanımladığımız güncel tedavi metotları ve erken teşhis sayesinde koku alma duyusunu yitiren pek çok insan tekrar koku alma yeteneğini kazanıyor” dedi. Uzun yıllardır bu alanda önemli çalışmalar yapan ve ülkemizi de yurtdışındaki pek çok toplantıda bu alandaki çalışmaları ile temsil eden Doç. Dr. Aytuğ Altundağ “Artık sadece koku duyusunu sonradan yitirmiş kişilerin tedavisi değil, aynı zamanda doğuştan koku alamayan kişilerin destek ve rehabilitasyon süreçlerini, beslenme şekillerini, sosyal yaşamda güvenlikleri için gerekli eğitimleri de planlıyoruz. Bu amaçla 18 ülkenin ortak olarak çalışmaya dahil olduğu proje kapsamında çocukluk çağında erken dönem koku alma bozukluğu olan çocukların tespiti için “Evrensel Koku Testi”ni geliştirdik ve bu testin çocuklara uygunluğunu da sağladık” dedi.
“Koku bozukluğu hastası olduğunu bilmeyenler var!”
Çocuklarda erken dönem koku alma sorunları üzerine önemli çalışmalara imza atan Dr. Valentin Schriever toplantıda yaptığı konuşmada, koku bozukluğu hastası olduğunu bilmeyen pek çok kişi olduğunu belirterek “Artık işitme seviyesinin erken dönemde tespiti gibi koku duyusunu da erken yaşlarda test etmek istiyoruz. Çalışma arkadaşım Doç. Dr. Aytuğ Altundağ ve diğer bilim insanları ile ortak olarak ürettiğimiz ‘yeni koku testi’ bu amaca hizmet edecektir” dedi.
KOKU ALMA KAYBI DEPRESYONA BİLE NEDEN OLABİLİYOR!
Prof. Dr. Thomas Hummel koku alma bozukluklarının genel bir rahatsızlık olduğunu belirtirken bu sorunun toplumun beşte birini etkilediğini söyledi. Koku alma kaybının temel nedenlerinin viral üst solunum yolu enfeksyonu, sinüs-burun hastalıkları ve baş travmaları olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hummel, bu rahatsızlığa kulak burun boğaz hastaları arasında da çok sık rastlandığını vurguladı. Koku alma duyusunun kaybının; yemekten zevk alamama, yemekten zehirlenme ve sigara kokularını fark edememe gibi rahatsızlıklara yol açtığını belirten Prof. Dr. Thomas Hummel sözlerine şöyle devam etti: “Koku alamama bir ölçüde sosyal ortamlarda ve iş hayatında zorluklar yaratmaktadır. Çoğu hasta bu kısıtlamalarla başa çıkabilmektedir ancak az bir oranda da olsa bazı hastalarda yaşam kalitelerini etkileyen önemli kısıtlamalar ve depresyon gözlemlenmektedir.”
KOKU YAŞAMSAN ÖNEM TAŞIYOR!
4 ciltli Kokular kitabının yazarı Vedat Ozan da toplantıda yaptığı konuşmada; koku ve tat duyusunun yaşamsal öneme sahip olduğunu belirterek “Örneğin; olası bir gaz kaçağı ya da zehirli maddelere maruziyet esnasında koku duyusu erken uyarı sistemi gibi çalışırken, koku duyusunu kaybeden kişi hem ölümcül risklere karşı savunmasız kalıyor hem de yaşam kalitesinde ciddi oranda azalma meydana geliyor. Koku duyusunun başrolde olduğu ve insanlar için yaşamsal önem taşıyan birçok şey var” dedi.
Küçük kırmızı bir meyvenin tohumları olan kahve, Afrika’da yetişmeye başlayıp tüm dünyaya yayılmış ve tarihin gidişatında birçok şeyi değiştirmiştir. Hatta bazı tarihçiler, kahve ve kahve evleri olmasa aydınlanma çağının mümkün olmayacağını ileri sürmektedirler. Ayrıca kahve, kamu diplomasisinin ilk araçlarından biri olmuştur. Yapılan araştırmalar kahve gibi kahve kokusunun da insan psikolojisini olumlu etkilediğini ortaya koyuyor.