Bilinçsiz antibiyotik kullanımı zararları neler aort damarının yırtılmasına neden oluyor!
Hastalanınca bir uzmana görünmek yerine bilinçsizce kullanılan antibiyotikler aort damarı yırtılması gibi birçok riskli hastalıkları beraberinde getiriyor!
Çeşitli hastalıkların tedavi edilmesinde kullanılan antibiyotik ilaçlar ne yazık ki günümüzde hala doktor yetkisi olmadan da kullanılmaya devam ediyor. Doktor kontrolünde kullanılması gereken antibiyotik ilaçlar bilinçsizce kullanılması aort damarı yırtılması gibi bir çok riskli durumlara neden olabiliyor! İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır bilinçsizce kullanılan antibiyotik ve sonucunda doğabilecek durumlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Bilinçsiz antibiyotik kullanımı aort damarını yırtabiliyor
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA, bir grup antibiyotikle ilgili önemli bir uyarı yayınladı. “Florokinolon” grubu bu ilaçların riskli hastalarda doktor kontrolünde dahi çok dikkatli kullanılması gerekiyor çünkü yapılan yeni çalışmalara göre bu antibiyotikler ölümcül olabilen aort yırtılmalarına yol açabiliyor!
Enfeksiyon tedavilerinde antibiyotikler, halen tıp dünyasının elindeki en iyi seçeneklerden biri. Ancak doktor kontrolü olmadan, antibiyogram testi yapılmadan “ezbere” kullanılan bazı antibiyotikler, riskli hastalarda aort yırtılması gibi ölümcül tablolara dahi neden olabiliyor. Sanatçı Oya Aydoğan’ın da yaşamını yitirmesine neden olan aort anevrizması, belirti vermeden sinsice ilerleyen ölümcül bir hastalık. Ailede veya hastanın kendisinde yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, ailesinde ani ölüm vakası, tansiyona bağlı inme veya beyin anevrizması, diyabet, bayılma, aort yetmezliği vb olanlar aort anevrizması açısından riskli grubu oluşturuyor. İşte bu hastalarda antibiyotik kullanılırken çok dikkatli olunması gerekiyor.
Ölümcül kanamalara yol açabilir!
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA, konuyla alakalı hasta ve sağlık profesyonellerine yönelik 20 Aralık’ta ciddi bir uyarı yayınladı. Buna göre idrar yolu enfeksiyonları, bronşit, zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde yaygın olarak tercih edilen “florokinolon” grubu antibiyotiklerin riskli hasta gruplarında kullanımı kesinlikle kısıtlanmalı, mümkünse başka ilaçlar tercih edilmeli. Çünkü bu ilaçlar düz kas hücresinin DNA’sında değişikliğe yol açarak bu kasların hücre düzeyinde tahribatına neden oluyor.
Bu da aort damarlarında incelmelere, balonlaşmaya hatta yırtılmalara neden olarak ölümcül kanamalara yol açabiliyor! FDA’in yayınladığı bu uyarının hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri açısından çok ciddiye alınması gerektiğini belirterek önemli açıklamalarda bulundu. Sağlık Bakanlığı da kas iskelet sistemi riskleri için uyarmıştı.
FDA, bu uyarıyı 2015 ve 2018 yıllarında yapılan bilimsel çalışmalara dayandırıyor. En son araştırma, 19 Eylül 2018’de saygın tıp dergilerinden JAMA’da yer aldı ve FDA de bunun üzerine bu uyarıyı yayınladı. Antibiyotiklerin bilinçsiz veya kontrolsüz kullanımı, zaten dirençli enfeksiyonlara yol açması ve toplumda antibiyotik direncinin artışına neden olduğu için yeterince tehlikeli bir durum.
Aort anevrizması ve yırtılmalarına yol açabileceğine yönelik bilgiler çok yeni olsa da ölümcül riskleri bakımından ciddiye alınması gerekiyor. Prof. Dr. İhsan Bakır, florokinolon grubu antibiyotiklerle ilgili 2017 yılında Sağlık Bakanlığı’nın da bir uyarı yayınladığına dikkat çekerek, “Bakanlığın yayınladığı uyarıda bu grup antibiyotiklerin kas iskelet sistemi üzerindeki ciddi yan etkileri üzerinde durulmuş ve basit enfeksiyonlarda kullanımında sakatlığa varabilen bu risklerin, tedaviye yönelik yararların önüne geçebileceği vurgulanarak ilk seçenek tedavi olarak düşünülmemesi gerektiği belirtilmişti. Bu yeni çalışmalar da gösteriyor ki kalp damar sistemi açısından riskleri de var.
DNA'yı değiştiriyor!
JAMA’da konuyla ilgili yayınlanan bu en son araştırma, Baylor Tıp Fakültesi’nden Kalp Akciğer Cerrahisi Anabilim Dalı ile Kalp Damar Araştırma Enstitüsü ve Texas Kalp Enstitüsü’nden Kalp Damar Cerrahisi Bölümü ile Kök Hücre Araştırma Birimi’nden bilim insanları tarafından ortaklaşa yürütülen bir çalışma. Fare deneylerine dayandırılan çalışmaya göre bu etken maddeli antibiyotikler, hücrenin çekirdeği ve mitokondriyal DNA’sında hasara neden olarak birçok olumsuz reaksiyonu başlatıyor.
Bu reaksiyonlar da hali hazırda aort anevrizması bulunan farelerde anevrizmanın yırtılmasına, aort anevrizmasına yatkınlığı olan yüksek tansiyon vb bulguları olan farelerde ise aort damarının incelmesine, balonlaşmasına yani anevrizma oluşumunun tetiklenmesine neden oluyor. Tansiyon hastalarının zaten damar cidarı incelmiş oluyor. Yani bu hastaların aort anevrizmasına yatkınlığı zaten yüksek. Bir de üzerine bu ilaçların kullanımı, yırtılmaları yani ölümcül anevrizma kanamalarını tetikleyebilir. Araştırmaya göre bu grup antibiyotikler, riski iki katına çıkarıyor.
AİLE HEKİMLERİ VE ACİL HEKİMLERDE ÇOK DİKKAT ETMELİ!
Hekimler de (özellikle aile hekimi veya acil hekimleri) enfeksiyon bulgusu ile gelmiş hastaya antibiyotik başlamadan önce mutlaka antibiyogram yapmalı ve ona göre antibiyotik yazmalı. O an bu imkan yoksa ailede ve hastanın kendisindeki risk faktörleri sorgulanmalı. Hastanın kendisinde veya ailesinde yüksek tansiyon, diyabet, ani ölüm, aort yırtılması, aortta balonlaşma (anevrizma), tansiyona bağlı inme, tansiyona bağlı beyin anevrizması, bayılma, aort yetmezliği gibi öykülerden herhangi biri dahi olsa,birincil tercih florokinolon grubu bu antibiyotikler olmamalı. Başka seçenek yoksa da hastalar bu antibiyotikleri kullanırken yakından takip edilmeli.
Ölümcül risk taşıyor
Aort anevrizması yırtılmaları, her 100 bin kişinin 5’inde,yani nadiren görülse de bu vakaların yüzde 40’ımaalesef daha hastaneye ulaşmadan ölüyor. Hastaneye ulaştırılabilen hastaların yüzde 50’si ise ilk 48 saatte kaybediliyor. Erkeklerde kadınlardan iki kat daha fazla görüldüğünü anlatan Prof. Dr. İhsan Bakır, sözlerini şöyle noktaladı: “Akut (ani gelişen) hasta grubunu genellikle 50-55 yaş grup oluşturuyor. Kalp yetmezliği bulguları, göğüs ağrısı,şiddetli sırt ağrısı ile seyrediyor. Hastalar genellikle ‘Çok şiddetli, yırtılır gibi ağrım var’ diye başvuruyor.” şeklinde konuştu.