Şükriye Tutkun kimdir annesi babası ve ölen çocuğunun acı dolu hikayesi

Şükriye Tutkun kimdir, eşi, anne ve babası ile çocuğuna dair acı hikayesi izleyenleri gözyaşlarına boğdu. Müge Dağıstanlı Erdoğan ve Gülşen Yüksel Salt'ın sunduğu 2. Sayfa programına katılan Şükriye Tutkun, yetiştirme yurdunda başlayan hikayesini, anne ve babasının Yeşilçam filmlerini aratmayan boşanma hikayelerini, üvey babasıyla yaşadıklarını ve doğan bebeğini 5 gün sonra kaybetmesinin öyküsünü ilk kez anlattı. 53 yaşındaki Şükriye Tutkun, aslen Kocaelili. 2 yaşında İstanbul Kasımpaşa'da bir çocuk yuvasına terk ediliyor. 1986 yılında 20 yaşındayken evlenen Şükriye Tutkun, hamile kalıyor ancak bebeği sadece 5 gün yaşıyor kendisi de doğum sürecinde komaya giriyor. Öz babasını hayatında 2 kez gördüğünü ve toplamda 1 saatten fazla zaman geçirmediklerini de söyleyen Şükriye Tutkun, anne ve babasının boşanmasına halalarının neden olduğunu söyledi ve şunları anlattı:

İLAÇ İÇİRİP BAŞKASIYLA YATAĞA SOKMUŞLAR!

"Halalarım, annemin suyuna ilaç atıyorlar, yanına bir adam koyup fotoğrafını çekiyorlar. Babama gösteriyorlar. Annem ve babam boşanmışlar. Kadıncağız 36 kiloya kadar düşmüş.

İlk eşine de aynı şeyi yapmışlar, annemden sonraki eşine de yapmışlar. Annemden sonraki eşi o kadar bunalıma girmiş ki, 'Bu evden artık cenazem çıksın, soyum sopum kalmasın' demiş...

Babamdan olma 2 kardeşim vardı hiç görmediğim, bir de karnında bebek varmış kadının. Kadın çocuklara süt ısıtırken taşmış, ocak sönmüş ve eve gaz yayılmış. Babam eve gelmiş, artık çakmak mı yakıyor yoksa elektriği mi açıyor bilmiyorum. Bütün ev patlamış. Babamın eşi ve biri doğmamış 3 kardeşim orada ölmüşler."

İşte Şükriye Tutkun'un 2. Sayfa programında anlattıları:

"2 yaşında Kasımpaşa çocuk yuvasına bırakmışlar beni. 5 yıl orada kaldım. İlkokul ve ortaokulu çeşitli yetiştirme yurtlarında okudum. Lise yıllarında annemin yanına geçtim. Annem ziyaretlerime geliyordu fakat yoksul olduğu için beni alamıyordu. Üvey babam vardı. Evlerinde ne elektrik ne su vardı. Annem beni görmeye geliyordu, 'tuvalete gidiyorum' diyerek bırakıp gidiyordu. Çocukluğunda yaşadığın travmalar geçmiyor. Sağlıklı yuva kuramıyorsun. Ben hala bekarım, çocuğum yok mesela...

ÇOCUĞUM 5 GÜN YAŞADI

20 yaşında evlenmiştim. 1986 yılında doğum yaptım. Çocuğum 5 gün yaşadı. Sonra kaybettim. Ben de komada kaldım. Beni kurtarmak için çok çaba sarf ettiler. Böyle çocukluk yaşayınca hiçbir zaman sağlıklı bir bağ kuramıyorsun. Anne baba ile yetişmemişsin. O ilişkiyi bilmiyorsun.

MEĞER KARISININ ADI DA ŞÜKRİYE'YMİŞ!

Babamı hayatımda 2 kez gördüm. İkisinde de hastanedeydi. Birinde 'hasta' diye telgraf çekmişlerdi. Babamı ilk tanıdığımda 18 yaşındaydım. Toplamda geçirdiğimiz zaman 1 saat bile değil. Hastaneye gittim. 'Şükriye geldi' dediler. Gözünü açmadı. Meğer evlendiği eşinin adı da Şükriye'ymiş. 'Kızın geldi' dediler. Gözünü açtı. Babama kızgın değilim. Ona karşı bir öfkem yok. Şartlar el vermemiştir. Eminim ki babam beni sevmiştir. 

ÜVEY BABAMLA AİLE OLAMADIK

Lisede eve gittiğimde de annemle ve üvey babamla aile olamadık. Ben yurttan çıkmak istemedim zaten. Çünkü arkadaşlarım, ailemdi.

ŞÜKRİYE TUTKUN ÖLDÜ HABERLERİ ÇIKMIŞTI

Öte yandan Şükriye Tutkun, kendisiyle aynı dönem müzik piyasasına giren Naşide Göktürk ile benzerliği nedeniyle ölüm haberlerine konu olmuştu. Kanserle savaşını kaybeden Naşide Göktürk'ün ölüm haberi gelince herkes ölen kişinin Şükriye Tutkun olduğunu sanmıştı.