Ahmet Hakan’dan Şeyma Subaşı'ya zehir zemberek sözler: ‘Ruh ikizin…’!

Ama gel gör ki... Ortada kocaman bir röportaj var Şeyma. Konuşmuşsun, açılmışsın, anlatmışsın, cevaplamışsın, “Ey ahali, aha da ben buyum” demişsin, yani lisan-ı hal ile kamuoyuna “Buyurun, beni değerlendirin” demişsin. E ben de değerlendirdim. Ne yapacaktım yani o röportaj metnine? Sartre’ın Nobel’i ret konuşması muamelesi falan mı çekecektim? Tabii ki alay edecektim, tabii ki küçümseyecektim, tabii ki kafa bulacaktım. Çok affedersin ama o röportajla kafa bulmak değil, kafa bulmamak haksızlık olurdu.