'Nobel ödüllü kaç kadın var?'
Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, “Mesela fizikte, kimyada veya tıpta Nobel almış kaç kadın vardır dersiniz?” diye sorararak ses getirecek açıklamalarda bulundu.
Prof. Celâl Şengör öncelikle porno sitelerinin sayısız
faydasından uzun uzun söz etti . Arkasından Prof. Doğan Kuban,
tabiatta tekişlilik diye bir şey bulunmadığını ve aslolanın
çokeşlilik olduğunu yazdı. Şimdi de ünlü tıp profesörü Ahmet Rasim
Küçükusta, kadınları kızdıracak bir yazı kaleme alarak, bilim
insanlarının neredeyse tamamının erkek olduğunu, bu nedenle “bilim
adamı” kavramını kullanmakta hiçbir sakınca bulunmadığını ifade
etti.
Kadınlar ‘kıllanıyor’
Son yıllarda siyaseten doğruculuk adına ‘bilim adamı’ kavramı yerine kullanıma giren ‘bilim insanı’ veya ‘bilim kadını’ kavramlarının kulak tırmaladığını ve rahatsız edici olduğunu savunan Prof. Küçükusta, şunları söyledi: “Mesele kadınların başının altından çıkıyor olmalı. Çünkü çevremden biliyorum; bilimle uğraşan kadınlar kendilerine bilim adamı değil ‘bilim kadını’ densin istiyorlar. Açıkçası, bilim adamı teriminden ‘kıllanıyorlar.’”
‘Bilim adamı’ kavramının bu kadar yaygın olmasını da bilim
adamlarının neredeyse tamamının erkek olmasına bağlayan Prof.
Küçükusta, “Sadece ülkemizde değil tüm dünyada çok az sayıda bilim
kadını var. Mesela, fizikte, kimyada veya tıpta Nobel almış kaç
kadın vardır dersiniz? Ya da müzikte, edebiyatta, sosyolojide
sivrilmiş, deha, virtüöz seviyesine erişmiş kişilere bakarsanız,
bunların içinde de parmakla sayılacak kadar az kadın çıkar.
Durun; hemen ‘Ama üniversitelerimizdeki kadın doçentlerin,
profesörlerin sayısı her geçen gün artıyor. Birçok fakültede
erkekten çok kadın öğretim üyesi var’ demeye kalkmayın. Bilim
adamlığı başka şey öğretim üyeliği başka şey. Her profesör bilim
adamı olmadığı gibi, bilim adamı olmak için de illâ profesör veya
doçent olmak da gerekmez” dedi.
‘Bilim transseksüeli’
Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, olup bitenlerin kendisini üzdüğünü belirterek, yazısını şu sözlerle tamamladı: “Hem bilim insanı hem bilim kadını sözlerinden mustaripim. Hadi, madem bilim insanı var, o zaman ‘bilim hayvanı’ da olmalı diye cinslik yapmayalım ama yarın oğlanlar, lezbiyenler, travestiler, onun bunun çocukları ve daha bilmem kimler ayaklanırlarsa ne olacak? ‘Biz ne bilim adamıyız ne bilim kadını. Biz ‘Bilim lezbiyeniyiz’ veya biz ‘Bilim transseksüeliyiz’ diye herkes kendi terimini yaratırsa kim ne diyebilir?”
Hürriyet