2030 için korkutucu tahminler var
Dünya Diyabet Günü kapsamında bu hastalığa dikkat çeken uzmanlardan ürküten bir açıklama geldi: 2030 itibariyle 522 milyon şeker hastası olabilir.
Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından yayımlanan rapora göre, bundan 20 yıl sonra her 10 yetişkinden 1'inde diyabet görülme olasılığı hayli yüksek.
Söz konusu rakamların Tip 1 ve Tip 2 diyabet hastalarını
kapsadığını belirten uzmanlar, böylesi bir artışta yaşlanmanın ve
demografik etkenlerin rol oynayacağı görüşünde.
Diyabet vakalarının, ölümlerin sıklıkla bulaşıcı hastalıklardan kaynaklandığı Afrika kıtasında bile yüzde 90 artmasının beklendiğini belirten federasyon, dünya genelinde hızla artmakta olan obezitenin olası etkilerinin ise rapora yansıtılmadığını, bu nedenle açıklanan oranların “ılımlı” rakamlar olduğunu bildiriyor.
Dünya çapında yaklaşık 346 milyon diyabetli insan bulunduğunu açıklayan Dünya Sağlık Örgütü ise, diyabetten ölümlerin yüzde 80'inden fazlasının gelişmekte olan ülkelerde kaydedildiğini belirtiyor.
Diyabet vakalarının 2030 yılı itibariyle mevcut rakamların iki katına ulaşacağını tahmin eden örgüt, Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun öngörüsünün gerçekleşmesini ise “muhtemel” buluyor.
Diyabetli hasta sayısının obeziteden ziyade yaşlanmanın etkisiyle artacağını belirten uzmanlar, özellikle Tip 2 diyabetin hastaları orta yaşlarda yakaladığını, ayrıca hastalığın kilo alımı ve hareketsiz yaşam tarzıyla ilişkili olduğunu vurguluyor.
Uzmanlar, potansiyel diyabet vakalarının önemli bir bölümünün şimdiden alınacak önlemlerle engellenebileceğinin de altını çiziyor.
Taksim'de yürüyüş yapıldı
Dün Türkiye Diyabet Vakfı (TDV), Dünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında, Türkiye'de 10 milyon kişinin mücadele ettiği diyabet hastalığına karşı bilinçlenmenin önemine dikkati çekmek amacıyla İstiklal Caddesi'nde yürüdü.
Tünel'de toplanan diyabet hastaları ve yakınları, ellerinde “Diyabeti durduralım” ve “Her gün 10 bin adım at, diyabeti yen” yazılı pankartlar taşıyarak, alkışlar eşliğinde Taksim Meydanı'na yürüdü. Cumhuriyet Anıtı çevresini halka yaparak saran grup, renkli görüntüler oluşturdu.
Burada gerçekleştirdikleri etkinlik hakkında bilgi veren TDV Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Türkiye'de 10 milyon kişinin diyabet hastası olduğunu belirterek, “Diyabet Türkiye'de dünya ortalamasından bir-iki kat daha hızlı artıyor. Son 10 yılda bizim ülkemizde diyabet yüzde 100 oranında arttı. Diyabetin artış hızı olarak 2025 yılında ulaşmayı düşündüğümüz rakamlara şimdiden ulaştık” dedi.
Diyabet hastalığının 21. yüzyılın insanlara sunduğu yeni hayat modelinden kaynaklandığını ifade eden Yılmaz, “Diyabet hareketsiz bir yaşam, bilgisayar ve televizyon başında oturulan saatler, otomobiller, fast-food, hızlı ve düzensiz yemek yeme gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Diyabet, dünyada bir numaralı ölüm nedeni olan kalp damar hastalıklarının bir numaralı sebebi. Bunun yanı sıra böbrek hastalıklarının, hipertansiyonun, şişmanlığın ve obezitenin de bir numaralı sebebi. Bu nedenle 21. yüzyılın yeni hayat modeli, insan sağlığını 20 yıl içerisinde toplumsal felaket olarak bozuyor” diye konuştu.
İnsan ömrü ilk kez kısalıyor
Yılmaz, diyabet hastalığına karşı dikkat çekmek ve bir bilinç oluşturmak için yürüyüş gerçekleştirdiklerini kaydederek, şöyle konuştu:
“Herkesin yeni hayat modeliyle mücadele etmesi gerekiyor. Atatürk heykelinin önünde mavi halka oluşturduk. Mavi umut, halka birlik demek. Bu Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun amblemidir. Yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gideceğiz. Dünya Diyabet Günü'nün bir Dünya Yürüyüş Günü olarak kabul edilmesi için bir önerge vereceğiz. Bütün toplumda doğru beslenme konusuna dikkat çekmek istiyoruz.
Fast food'un yerine, bizim bol tahıllı bol lifli eski ve daha sağlıklı mutfağımıza dönülmesi gerekiyor. Yine amacımız insanlarımızı yürüyüş spor ve egzersiz yapması için motive etmek. Günde 10 bin adım diyabeti, riskli insanlarda yüzde 50-60 oranında önlüyor. Doğru beslenmeyle diyabeti yüzde 100 önleyebiliriz. Unutmamak lazım ki, diyabetin kontrol altına alınabileceği tek dönem gizli şeker dönemi. Diyabet, obezite, kalp hastalığı, hipertansiyon o kadar hızlı bir şekilde artıyor ki dünya sağlık örgütünün bir tahmini var.
Tüm dünya tarihi boyunca ilk kez bir sonraki kuşağın ömrünün bir önceki kuşağın ömründen daha kısa olacağı düşünülüyor. Çünkü yeni kuşak çok yoğun teknoloji kuşağı. Spor ve egzersizden uzak fast food kuşağı...”