Vücutta çıkan ağrısız, sabit ve büyük bezelere dikkat!
Beze diyip geçmeyin! Vücuttaki bezeler hastalık habercisi olabiliyor...
Boyun, koltuk altı, kasık gibi vücudun belirli bölgelerine yerleşmiş lenf bezelerinde görülen ağrısız şişliklerle kendini belli eden lenfomalar, gelişen tanı ve kişiye uygun tedavi yöntemleri sayesinde başarıyla tedavi edilebiliyor. Özellikle kemik iliği nakli olarak da bilinen kök hücre nakli lenfoma hastalarını eski sağlığına kavuşturabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Kemik İliği Nakli Merkezi’nden Prof. Dr. Türker Çetin, lenfoma ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Lenfoma, akyuvarların bir grubunu oluşturan lenfositlerden
kaynaklanan hematolojik bir kanser tipidir. Lenfositlerin bulunduğu
lenf bezeleri, dalak, kemik iliği gibi dokularda habis değişikliğe
uğrayan hücreler hızla çoğalarak belirti vermeye başlar. “Hodgkin
lenfoma” ve “Hodgkin dışı lenfoma” adı altında iki gruba ayrılır.
Bazı virüslerle oluşan enfeksiyonlar, zirai ilaçların da içinde
olduğu bazı kimyasal maddeler, bağışıklık sisteminin zayıflamasına
neden olan bazı hastalıklar ve AIDS, bağışıklık sistemini
baskılayıcı, doku ve organ nakli sonrası kullanılan ilaçlar ile
genetik faktörler lenfomalar için bilinen başlıca risk
faktörleridir.
Nasılsa ağrımıyor deyip geçmeyin
Hastalığın ilk ve en sık görülen belirtisi, lenf bezesinde şişliktir. Genellikle boyunda, koltuk altında veya kasıkta bu ağrısız beze şişmeleri fark edilir. Erişkin yaşta ve yaş ilerledikçe büyüyen bezenin kötü huylu olma olasılığı daha çok artar. Bazı hastalarda göğüs kafesi içi ve karın boşluğundaki lenf bezelerinde büyüme olur. Bezeler bazen çok büyüyebilir ve etrafındaki doku ve organlara bası yapan kitleler oluşturur. Bu nedenle nefes darlığı, yüzde ve boyunda şişme ya da karında şişlik, ele gelen kitle, karın ağrısı gibi yakınmalara yol açarlar. Beze büyümesinin ağrısız olması yanında yumuşak kıvamda olmaması, hareket etmemesi, çok büyük olması, asimetrik olmaması lenfoma veya başka bir habis hastalığı ön planda düşündürür.
Tedavi yöntemine lenfomanın tipine ve evresine göre karar veriliyor
Tanıda hasta öyküsü, fiziki muayene, kan ve idrar tetkikleri ile radyolojik görüntüleme testleri önemlidir. Teşhis için o bölgeden biyopsi almak gerekir. Karın içinden parça almak gerekirse laparoskopi veya laparatomi denilen cerrahi yöntemlerle karın içindeki şüpheli bölgeden parça almak gerekir. Göğüs kafesi içindeki bezelere ulaşmak için radyoloji tarafından tomografi kullanılarak hastalıklı bezeye ulaşılır ve parça alınır. Hastalığın evresini belirlemek amacıyla iki taraflı kemik iliği biyopsisi de yapılmalıdır.
Hastalığın tedavisinde kök hücre nakli önemli rol oynuyor
Lenfomalarda kemik iliği (kök hücre) nakli de önemli tedavi seçenekleri arasındadır. Hastalık kontrol altına alındığında tekrarlamasını önlemek amacıyla, tekrarlamış (nüks) hastalıkta tekrar kontrol sağlanınca ve tedavide kontrol sağlanamayan hastalarda kemik iliği nakli uygulanabilir. Nakil öncesinde hastadan (otolog) kök hücreler çekildikten sonra kemik iliğinin tekrar kan üretme yeteneğini ortadan kaldıracak dozda kemoterapi ya da radyoterapi uygulanır ve çekilen kök hücreler hastaya geri verilir. Nüks durumunda bazı hastalarda otolog nakil dışında sağlıklı kök hücre donörlerinden (bağışçılarından) doku grubu uygun allojenik veya doku grubu tam uymayan haploidentik nakil de seçenekler arasındadır.