Pıhtı atması nedir, neden görülür?
Prof. Dr. Bülent Erdemli, toplumda 'pıhtı atması' denilen ve ölüme kadar gidebilen ciddi risklere yol açan sağlık sorununun ciddiye alınması gerektiğini söyleyerek bilgiler verdi.
Kan akımını durması sonucu oluşan pıhtının
akciğer damarını tıkamasıyla ortaya çıkan risk, daha çok
kanser ve kalp yetmezliğinde, doğum kontrol veya hormon
hapı kullananlarda ve şişmanlarda görülüyor.
Rota'nın haberine göre, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi
ve Travmatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent
Erdemli, toplumda 'pıhtı atması' denilen ve ölüme kadar gidebilen
ciddi risklere yol açan sağlık sorunuyla ilgili bilgi verdi.
Vücut dokularından kanı toplayıp kalbe ve akciğerlere getiren
toplar damarlarda pıhtı oluştuğunda, kan akımının kısmen ya da
tamamen bloke olduğunu, burada ağrı, kızarıklık ve şişlik meydana
geldiğini anlatan Erdemli, bu olayın vücuttaki derin bir
toplardamarda gerçekleşmesi halinde de 'derin ven trombozu' (DVT)
denilen sorunun ortaya çıktığını belirtti.
Bunun en önemli tehlikesinin, pıhtının damar duvarından kopup kan
akımıyla kalbe, oradan da akciğere ulaşıp akciğer damarını tıkaması
olduğunu vurgulayan Erdemli, bu duruma 'Pulmoner Embolizm' (PE) adı
verildiğini söyledi.
Hastanedeki ölümlerin yüzde 10'dan fazlasının bu nedenle meydana
geldiğini bildiren Erdemli, şu bilgileri verdi:
''Derin ven trombozu, her yaş grubunda görülmekle birlikte ileri
yaşlarda görülme sıklığı artar ve 60 yaş üstündeki her 100 kişiden
birinde oluşur.
Kalça kırığı nedeniyle ameliyat edilen hastalarda yüzde 60, diz
protezi takılan hastalarda ise yüzde 84'e varan oranlarda derin ven
trombozu oluşabilir. Hastaneye dahili nedenle yatan hastaların ise
yüzde 10-20'sinde derin ven trombozu görülmekte ve hastane
ölümlerin büyük çoğunluğunun dahiliye kliniklerinde yatan hastalar
olduğu bilinmektedir. Derin ven trombozunu önlemek için tedavi
uygulanmayan genel cerrahi hastalarında ölümcül pulmoner embolizm
gelişme oranı yüzde 0.1-0.8'dir. Bu oran kalça protezi takılan
hastalarda yüzde 2-3, kalça kırığı hastalarında ise yüzde 4-7
civarındadır.''
Risk altında
bulunanlar
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği Tromboemboli
Komisyonu üyesi Prof. Dr. Erdemli, birçok faktörün venöz
tromboembolizm gelişme riskini artırdığını, bunların kalıtsal veya
sonradan gelişen nedenler olabildiğini belirtti.
Erdemli'nin verdiği bilgiye göre, risk oluşturan hastalık ve
durumlar şöyle:
Hareketsizlik: Risk faktörlerinden en çok bilineni
otobüs ya da uçak yolculuklarında uzun süre hareketsiz
kalınmasıdır. Baldır kasları uzun süre hareketsiz kaldığı zaman bu
bölümde toplardamar içinde pıhtı oluşabilir.
Kan pıhtılaşmasıyla ilgili hastalıklar: Bazı
hastalıklarda kanın çok kolay pıhtılaşması söz konusudur ancak bu
kişilerde başka risk faktörleri yoksa genellikle bir sorun
yaşanmaz. Bu risk faktörleri, çoğunlukla aileseldir. Bu bozukluğu
yaşayanların genetik danışmanlık açısından ilgili uzmanlarla
görüşmesinde yarar vardır.
Uzun süren yatak istirahati: Uzun süre hastanede
yatmak ya da felç gibi durumlarda bacaklarda kan akımı
yavaşlayacağı için toplardamarlarda pıhtı oluşması kolaylaşır.
Kazalar veya cerrahi girişimler: Toplardamarları
zedeleyecek kazalar veya cerrahi girişimler kan akımını
yavaşlatabilir ve pıhtı oluşma riskini artırabilir. Ayrıca
anestezide kullanılan ilaçlar toplardamarlarda genişleme yaparak
kanın göllenmesine ve pıhtı oluşmasına yol açabilir.
Gebelik ve loğusalık: Gebelikte pelvis ve bacak
toplardamarlarında basınç artışı meydana gelir. Pıhtılaşma
riskindeki artış doğumdan sonra altı hafta kadar sürer. Bu nedenle
gebelik sonlansa bile gerekli önlemleri altı hafta kadar bırakmamak
gerekir.
Kanser: Bazı kanserlerde kanda pıhtılaşmayı
artırıcı maddelerin miktarı artar. Ayrıca bazı kanser ilaçları da
pıhtı oluşumu riskini artırır. Venöz tromboembolizm geçirmiş bir
kanser hastanın yaşam süresi geçirmemişe göre daha kısadır.
Kalp yetmezliği: Kalp yetmezliği olan hastalar da
derin ven trombozu riski altındadır. Çünkü bu hastalarda kan
yeterince etkili bir şekilde pompalanamaz. Bu da kanın göllenmesine
yol açar ve pıhtı oluşumu riski artar.
Doğum kontrol hapları veya hormon replasman
tedavisi: Her iki ilaç da kanın pıhtılaşma özelliğini
artırır. Bu ilaçları kullanacakların öncelikle doktoruna danışması
gerekir.
Toplardamar içine yerleştirilen kalp pili veya
kateter: Bu cihazlar damar duvarını zedeleyebilir ve kan
akını yavaşlatarak pıhtı oluşumunu kolaylaştırabilir.
Daha önce geçirilen derin ven trombozu veya pulmoner
embolizm: Daha önce bunları geçirmiş hastalar tekrar derin
ven trombozu geçirmeye yatkındır.
Ailedeki derin ven trombozu veya pulmoner embolizm
öyküsü: Ailesinde bu rahatsızlıkları geçirenler için risk
daha yüksektir.
Aşırı kilolu olmak: Aşırı kilo pelvis ve bacak
damarlarında basınç artışına yol açar.
Sigara: Sigara içmek pıhtılaşmayı artırıcı etki
yapar.