Koronavirüs tedavisinde neden kan sulandırıcı kullanılıyor uzmanlar açıklıyor!
İngiltere'de yapılan araştırmalar koronavirüsün inme riskini 6 kat arttırdığını ortaya koydu. Ayrıca kalp krizi ve kangren vakalarında da yükseliş var.
İngiltere'de yapılan araştırmalar koronavirüsün inme riskini 6 kat arttırdığını ortaya koydu. Ayrıca kalp krizi ve kangren vakalarında da yükseliş var. Tüm bunların sebebi ise Kovid-19'un özellikle tromboemboli denilen pıhtı atma, pıhtılaşmaya olan eğilimi artırması. Koronavirüs hastalarında D-dimer değerlerinin yükseldiğini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Yusuf Kalko, bu süreçte kan sulandırıcı kullanılmasının çok önemli olduğunu açıkladı. İşte "Kan sulandırıcıların koronavirüs tedavisindeki yeri ne?" sorusunun cevabı...
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Yusuf Kalko koronavirüsün ilk görüldüğü tarihten itibaren inme, kalp krizi, elde ve ayakta kangren şikayetleri ile başvuran hasta sayılarında ciddi bir artış olduğunu belirtti.Dr. Kalko, "Kovid-19 hayatımıza girdiği ilk günden itibaren bilim camiası olarak o kadar yabancıydık ki bu virüse. Vücuda girdiği zaman tam olarak nelere neden oluyor, kısa vade ve uzun vadede vücuda etkileri neler? Hiçbirini bilmiyorduk. Fakat zamanla salgının etkilerini ve tedavide etkisi olan faktörlerini daha net görmeye başladık.Kovid-19'da özellikle tromboemboli dediğimiz pıhtı atma, pıhtılaşmaya eğilim maalesef çok yükseliyor ve ölüm sebeplerinde neredeyse bir numaraya çıkıyor.Koronavirüs vakaları görülmeye başladığı günden itibaren ayağında kangren gelişen, kol damarı tıkanan ya da şah damarı tıkanıp felç olan çok fazla hasta başvurmaya başladı.
D-dimer değeri neden yükselir?
Ortak hikayeleri de çoğu Kovid-19'a yakalanıp yoğun bakıma girip iyileşmiş hastalar ancak bir şekilde ayağı, kolu, eli kangren olmuş.Bunun sebebi insanlarda kandaki pıhtılaşmayı gösteren ve emboli riskini gösteren D-dimer değerlerinin çok yükseliyor olması" dedi.
Kan sulandırıcılar koronavirüs hastalarında ne işe yarıyor?
Koronavirüs tedavisinde kan sulandırıcıların çok büyük rol oynadığını ancak bunların kesinlikle bilinçsiz alınmaması gerektiğinin altını çizen Prof.Dr. Yusuf Kalko sözlerine şöyle devam etti: "Kovid öncesi kan sulandırıcı alan damar hastalarında tromboemboli riski, pıhtı atma riski ya da pıhtılaşma riskinin kan sulandırıcı almayanlara göre çok düşük olduğu saptanmış. Bu konuda artık yayınlar da var. . O yüzden Kovid geçiren herkesin tedavi sırasında kan sulandırıcı alması hayati öneme sahip.
Mide rahatsızlığı ve alerjisi olmayanlar aspirin kullanabilir
Mide rahatsızlığı bulunmayan, aspirine alerjisi olmayan kişilere ise mutlaka aspirin almalarını öneriyorum. Ancak burada da şu noktaya çok dikkat etmemiz gerekiyor: Mide rahatsızlığı olanlar, alerjisi olanlar kesinlikle kafalarına göre aspirin almamalı.Bu grup dışında kalan insanlar mutlaka aspirin almalılar. D-dimer 600'ün üzerinde olanlar göbekten kan sulandırıcı iğne yaptırmalılar. Bu pıhtılaşmayı veya akciğere pıhtı atmayı önleyecektir."
65 yaş üstü kişiler pandemi sürecinde nelere dikkat etmeli?
65 yaş üstü kişilere günlük hayata dair önemli tavsiyelerde de bulunan Kalko,"65 yaş üstü virüsü taşımayan ya da bulaş ihtimali olmayan hastaların yürümeye ve egzersize ihtiyacı var. Bu hastaların çoğunun göbek yağı çok fazla, çoğu kalp-damar hastası, tansiyon hastası, şeker hastası...
Kalabalıktan uzak mümkünse açık havada kısa kısa yürüyüşler yapmaları çok önemli. Toplu taşımadan, kalabalık ortamdan uzak dursunlar.Kalabalıktan uzak yerlerde yürüyüş ve egzersiz bu yaş grubu için çok önemli. Maskelerini takıp dışarıda, kalabalığın olmadığı yerde temiz hava almalarında hiçbir sakınca yok.Bir diğer dikkat çekmek istediğim konu da beslenme hataları. Pandemide insanlar makarnaya, böreğe, çöreğe, keke, tatlıya fazla eğilim gösteriyorlar.Avuç avuç kuruyemiş tüketmek de doğru bir hareket değil. Günde bir avuç içini dolduracak kadar ceviz ya da çiğ badem faydalı olabilir. Ancak bunun fazlası kilo ve yağlanmaya neden olacaktır. Ayrıca unlu ve şekerli mamuller de vücuttaki iltihaplanmayı artırır, bunu unutmayın.Olabildiğince mevsim meyvesi ve sebzesi tüketin, Akdeniz usulü beslenin, haftada 1-2 balık ve et tüketin" ifadelerini kullandı.
KAYNAK:PEMBENAR