Göz kanlanmasını ihmal etmeyin!
Göz kanlanmasının ihmale gelmeyeceğini ve birçok hastalığının habercisi olduğunu belirten Doktor Yetkin Özgan, dikkat edilmesi gerekenleri anlatıyor.
Doktor Yetkin Özgan, göz kanlanmasının ihmale gelmeyeceği uyarısında bulunarak; göz kanlanmasının üveit, enfeksiyon, ramotolojik hastalıklar ve troid gibi hastalıkların belirtisi olabileceğini belirtiyor.
Göz kanaması nasıl
olur?
Hemen hemen herkesin yaşadığı, ancak çoğu zaman 'geçer' diye
önemsenmeyen göz kanlanması sorununun, birçok göz hastalığının da
habercisi olabileceğini kaydeden Özgan, göz kanlanmasının; gözün
beyaz olan kısmının ön yüzeyini örten zar tabaka olarak bilinen
konjoktiva yüzeyindeki damarların genişlemesi sonucu oluştuğunu
anlattı. Özgan, “Çok ender olarak da bu damarlarda olan çatlamalar
kanlanmaya neden olur. Kanlanma tek bir gözde, sıklıkla da her iki
gözde görülür.
Bazı zamanlar göz yorgunluğu, klimalı, aşırı sıcak veya soğuk
ortamlar ya da bilgisayar başında uzun süre çalışmak gibi
nedenlerin tetiklediği göz kanlanması, üveit, göz tansiyonu, troid
ve ramotolojik gibi ciddi hastalıkların habercisi olabilir”
dedi.
Ağrı ve sulanma varsa ciddiye alın!
Göz kanlanmalarının özellikle ağrı, sulanma ve görme kalitesinde
azalmayla birlikte olduğu zaman acil durum teşkil ettiğini belirten
Özgan, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Tedavi altta yatan etkene
göre yapılır. Yabancı cisim varlığında cismin çıkartılması, ani göz
tansiyonu varlığında tansiyonun düşürülmesi ve tedavisi, üveitlerde
gerekli tedavinin yapılması ve sistemik rahatsızlıkların
araştırılması, ultraviyole yanıklarında gözün uygun ilaçlar
eşliğinde belirli süre kapatılması gerekir. Göz kızarıklığına neden
olan olay göze kimyasal bir sıvının veya gazın gelmesi ise ilk
yapılacak olan iş saniyeler içerisinde gözün ve çevresinin bol
suyla yıkanması sonrasında en yakın sağlık merkezine ulaşılması
olacaktır.
Göz kanamasını ihmal
etmeyin!
Göz kanlanmasının ciddiye alınması gerektiğinin altını çizen
Özgan, özellikle tek gözde yaşanan kanlanmanın riskli olduğunu
ifade ederek, kanlanmanın genelde konjoktiva tabakasını da içeren
bir tahrişe veya iltihabi sürece bağlı olduğunu anlattı. Yetkin
Özgan, “Göz kuruluğu, allerjik reaksiyonlar, mikrobik durumlar,
yabancı cisimler, travma, ani çıkışlı göz tansiyonu, üveit olarak
bilinen göz içi iltihabı, kirpik dibi iltihabı, güneşe ve
ultraviyole ışıklara maruziyet, sistemik hastalıklar göz
kanlanmasının nedenlerinden birkaçıdır.
Romatolojik hastalıklar ve tiroid hastalıklarında da gözlerde
kanlanmalar görülebilir. Gözde kan oturmaları ise belli bir bölgede
yerleşimli olup genelde kol tansiyonun yüksekliğine, travmalara ve
ıkınma gibi ani göğüs kafesi basıncı artışına bağlı olarak oluşur.
Göz kanlanması ihmal edilmemeli, bir hekime başvurulup nedenleri
araştırılmalı” ifadesini kullandı.