Genelde üşüyorsanız, sesiniz de kısılıyorsa...
Belki de en çok kadınları etkileyen 'hashimato' hastalığına yakalanmış olabilirsiniz! Peki bu hastalık nasıl oluşuyor?
Prof. Dr. Ziya Mocan pek bilinmeyen, fakat mağdurlarının hiç de az olmadığı bir hastalıktan bahsediyor: Hashimoto!
Kadınlarda, erkeklere oranla 6 kez daha fazla görülür.
Hipotiroidide hiçbir belirti görülmeyeceği gibi görülen belirti ve
bulgular vücut metabolizmasının azalmasına bağlıdır ve hemen tüm
organların işlevleri yavaşlamıştır. Bunun neticesinde halsizlik,
güçsüzlük, kolay yorulma, üşüme, soğuğa tahammülsüzlük, seste
kısıklık ve kalınlaşma, el, yüz ve bacaklarda sislik, göz etrafında
şişlik, ciltte kuruma, kabalaşma veya kalınlaşma, saçlarda dökülme,
kas krampları, depresyon, uyku bozukluğu, uyku hali, kabızlık,
kadınlarda adet bozukluğu, kilo alma, hafızanın zayıflaması,
hatırlamada zorluk, nabız sayısında azalma, hareketlerde yavaşlama,
terlemede azalma gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
Tanı
Hipotiroidi tanısı için serbest T4 ve TSH ölçümü yeterlidir.
Serbest T4 düşük, TSH ise yüksek olarak bulunur. Bazen hastada TSH
yüksekliği ile birlikte normal serbest T4 bulunabilir. Bu duruma
subklinik hipotiroidi denir. Subklinik sözcüğü, laboratuar
bulgusunun anormal olduğunu buna rağmen hastada klinik bulguların
olmadığını gösterir. Hipotiroidide ayrıca anti-Tg ve anti-TPO
denilen antikorlara bakılır. Anti-Tg, tiroit glandı içindeki
folliküllerde bulunan ve tiroit hormonlarının depolanmasında
kullanılan tiroglobulin (tg) denilen maddeye karşı üretilen
antikordur. Anti-TPO, tiroit hormonlarının sentezi için kullanılan
Tiroit Peroksidaz enzimine karşı yapılan antikordur. Bu antikorlar,
Hashimoto tiroiditinde yüksek olarak bulunur ve hipotiroidinin
kalıcı olduğunu gösterir.
Başlangıçta kanda anti -TPO antikor yüksekliği varken TSH, T3 ve T4 hormonları normaldir. Daha sonra zaman içinde hastalık ilerledikçe önce başlangıç evresinde tiroid yetmezliği (sadece TSH yüksek, fakat T3 ve T4 normal) sonra tam tiroid yetmezliği (TSH yüksek, T3 ve T4 hormonları düşük) gelişir. Tam kan sayımı yapılan hipotiroid hastaların % 30-40’ında kansızlık (anemi) % 15’inde demir eksikliği saptanır. Ayrıca B12 vitamin eksikliği de olabilir. Kreatinin fosfokinaz (CPK) ve prolaktin (PRL) düzeyleri yüksek olarak bulunabilir. Hipotiroid hastalarda kan yağlarında yükseklik (hiperlipidemi) vardır. Trigliserid düzeylerinde hafif artış olurken, total kolesterol, LDL kolesterol düzeylerinde artma olur.
Eğer hasta tedavi olmaz ise kan yağları yüksek olarak
bulunacağından koroner arter hastalığı riski artar.
Tedavi
Hipotiroidi çok defa çok yavaş ve sinsi olarak gelişir. Aynı
şekilde, hastanın tedaviye cevap vermesi de tedrici olur. Hastanın
ötiroit (tiroit hormonlarının kanda normal düzeye çıkması) hale
gelmesi yaklaşık bir buçuk ayı veya daha uzun bir zamanı alabilir.
Bu nedenle, hasta ötiroit oluncaya kadar iki veya üç aylık
aralıklarla doktor tarafından doz ayarlanması için görülmesi
gerekir. Ötiroit oluştuğu zaman, bu aralıklar 6-12 aya çıkar.
Hipotiroidi ömür boyu tedavi gerektiren bir hastalıktır. Çok nadir
olarak Hashimoto tiroiditli hastalarda yüzde 10-20 oranında
kendiliğinden düzelme olabilir. Tedavide tiroid hormonu
(levotiroksin) verilir. Amaç TSH ve T4 düzeylerini normal sınırlar
içinde tutmaktır. Ultrasonda nodül görüldüğü takdirde kanser
ihtimalini ortadan kaldırmak için tiroid sintigrafisi ve ince iğne
aspirasyon biopsisi yapılması gerekebilir.