En sinsi ve tehlikeli virüs: Hepatit B
Dünyada en yaygın virüsün viral hepatit olduğunu belirten Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mehmet Koruk, hepatit B ve karaciğer kanseri hakkında bilgi verdi.
Virüslerden genetik bozukluklara, aşırı yağlı yemekten fazla alkol tüketimine, karaciğer sağlığını tehdit eden pek çok şey olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Koruk, viral hepatiti anlatıyor.
Teşhis etmek yıllarca
sürebilir!
“Hepatit, karaciğer enflamasyonu demektir” diyen Koruk,
“Karaciğerin hayati işlevlerini yerine getirme kapasitesini
etkileyen birçok viral enfeksiyon tipini kapsar. Karaciğer
üzerindeki etkileri arasında enfeksiyonlarla savaşma yeteneğinin
zayıflaması, fibroz olarak adlandırılan orta şiddette skar dokusu
oluşumu ve siroz denilen ağır skar dokusu oluşumu yer alır. En
önemlisiyse, karaciğer hastalıklarının genelde önce hiçbir uyarı
işareti ya da semptom göstermemesi ve komplikasyonların yıllar
boyunca teşhis edilmeden sürebilmesidir” diyor.
Farklı virüslerin ve farklı bulaşma yollarının olduğunu dile
getiren Koruk, “Akut, yani kısa süreli viral hepatite yol açan
çeşitli virüsler - A, B, C, D ve E - vardır. Pek çok vakada virüs,
uzun vadeli komplikasyonlara yol açmadan kendi kendine yok olur.
Ancak, B ve C tipi hepatit virüsleri ömür boyu süren kronik
enfeksiyonlar geliştirebilir. Kronik hepatit hastalarının yüzde
15-25’inde zaman içerisinde siroz ve karaciğer kanseri dahil,
hayati tehlike potansiyeli taşıyan hastalıklar gelişir. Farklı
hepatit virüsleri farklı yollardan yayılır. Hepatit A ve E, enfekte
insan dışkısıyla kontamine olan su ve yiyecekler yoluyla bulaşır.
Hepatit B, C ve D ise enfekte kan ya da vücut sıvılarına temasla
bulaşır.3 Hepatit B (HBV) ve C (HCV), en yaygın viral hepatit
türleridir ve dünyada yaklaşık 500 milyon kişi bu iki virüsten
biriyle kronik olarak enfekte durumdadır. HBV ve HCV her yıl
yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne yol açmaktadır; her 3 kişiden
biri ise şimdiye kadar virüslerden en azından biriyle
karşılaşmıştır. Hepatit B virüsü (HBV) kronik karaciğer
hastalığının ve karaciğer bağlantılı ölümlerin dünya çapındaki en
önde gelen nedenidir. Tüm dünyada kronik HBV enfeksiyonu taşıyan
insanların sayısı 350 milyondur, 2 milyar kişi ise hayatının bir
noktasında virüse maruz kalmıştır. HBV ayrıca son derece
bulaşıcıdır - HIV virüsünden 100 kat daha fazla bulaşıcıdır”
şeklinde konuştu.
Diş fırçası, traş bıçağı ile
de bulaşabilir!
Hepatit B (HBV) enfeksiyonuna yakalanma riskini anlatan Koruk, “HBV
insandan insana enfekte kan ya da vücut sıvılarına temasla bulaşır.
En yaygın bulaşma şekli coğrafi bölgelere göre farklılık gösterir.
Batı Avrupa’da enfeksiyonların büyük bölümü enfekte kişiyle cinsel
temas ya da iğne ve enjektör paylaşımı yoluyla bulaşır. Ancak, Asya
ve Orta Doğu’da HBV en yaygın olarak anneden çocuğa ya da çocuktan
çocuğa geçer. Diğer yaygın bulaşma yolları ise enfekte bireylerle
diş fırçası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyaların ortaklaşa
kullanılması ve dövme ve piercing için sterilize edilmemiş alet
kullanımıdır. Enfekte anneler virüsü doğum sırasında bebeklerine
geçirebilir; ayrıca kazara batan iğneler yoluyla enfekte kana maruz
kalabilecek sağlık personeli de risk altındadır. Hepatit B
enfeksiyonu geçiren çoğu birey herhangi bir belirti ya da semptom
göstermez, ancak siroz ve karaciğer kanseri açısından çok daha
büyük bir risk taşırlar. Gerçekten de, enfekte kişilerin yüzde
15-25'inde HBV kaynaklı karaciğer hastalığı gelişir. Birkaç yıl
içinde, normal karaciğer dokusunun yerini ölü skar dokusunun alması
demek olan siroz ortaya çıkar. Sonunda siroz karaciğer yetmezliğine
yol açar, çünkü dokular öldükçe, karaciğerin işlev kabiliyeti
azalır.
Kronik Hepatit B'nin
tedavisi var mı?
HBV tüm dünyada kronik karaciğer hastalıklarının ve karaciğere
bağlı ölümlerin baş sebebidir. Kronik HBV’nin doğrudan tedavisi
yoktur, ancak daha ağır ve hayati tehdit oluşturan
komplikasyonların gelişmesini önlemeye yardım eden iki tip tedavi
bulunmaktadır. İnterferon tedavisi bağışıklık sisteminin
enfeksiyona yanıtını güçlendirmek yoluyla etki gösterir. Antiviral
tedavi ise virüsün kendini kopyalarken kullandığı sürece doğrudan
müdahale ederek, böylece kandaki virus miktarını azaltmak suretiyle
etkili olur. Kandaki virüs miktarının azaltılması, Bu miktarın
zaman içerisinde mümkün olan en düşük seviyede tutulması, Tedavi
seçenekleri her zaman bir hekimle ya da bu hedeflerin neden önemli
olduğunu açıklayabilecek bir sağlık mesleği mensubuyla
görüşülmelidir. Aşılama HBV’ye karşı başlıca korunma yöntemidir.
Aşı sadece daha önce virüse maruz kalmamış bireylerde etkindir. HBV
riski taşıyan kişilerin, teşhis için basit kan testleri hakkında
hekimlerine danışmaları gereklidir. Yaratabileceği ciddi sağlık
sorunları açısından olduğu gibi, enfekte kişi belirti göstermediği
halde hastalığı başkalarına bulaştırabileceği için de HBV
enfeksiyonunun tespiti kritik önemdedir. Semptom görülmemesi
nedeniyle, hastalığı teşhis edilmemiş milyonlarca HBV'li insan
vardır. Son olarak, HBV’nin yayılmasını önlemek için risk
faktörlerini anlamak ve virüse maruz kalmaya yol açabilecek
durumlardan kaçınmak gerekir” ifadelerini kullandı.
Hepatit B, önde gelen ölüm
nedenlerinin başındadır!
Karaciğerin geniş bir çeşitlilikte yaşamsal işlevlerde rol alan
vücudun büyük ve önemli organlarından birisi olduğunu dile getiren
Koruk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne yazık ki, karaciğer komplikasyonları genellikle belirsiz
kalırlar, hatta semptom oluşturmazlar ve sıklıkla uzun yıllar
tespit edilmezler. Hepatit B gibi kronik karaciğer enfeksiyonları
vücudun kendini ayakta tutma yeteneğini belirgin olarak bozabilir
ve sonuçta karaciğer kanseri, karaciğer yetmezliği, ve sonunda ölüm
dahil daha ciddi durumlara yol açabilirler. Virüslerden genetik
bozukluklara, aşırı şişmanlıktan aşırı alkol alımına kadar birçok
neden karaciğer bozukluklarına yol açsa da Hepatit B dünyanın en
yaygın karaciğer enfeksiyonudur. Hepatit B hepatit B virüsü (HBV)
ile oluşur ve dünyada iki milyardan daha fazla insanda enfeksiyon
geçmişi vardır. Birçok olguda, virüs uzun vadeli komplikasyonlara
olmadan kendini yok eder. Ancak virüs bir hayat boyu varlığını
sürdürebilir veya bireylerde karaciğer kanseri oluşturma riskini
arttıracak kronik hastalığa yol açabilir. Kronik enfeksiyon
prevalansı geçiş yoluna ve virüsün alındığı yaşa bağlı olsa da,
yetişkin vakaların yaklaşık % 10’u kronik enfeksiyona dönüşür.
Bu virüs, 350 milyon
kişiyi etkiliyor!
Dünyada yaklaşık 350 milyon kişi kronik hepatit B ile enfekte
olmuştur. HBV kişiden kişiye enfekte kan veya vücut sıvıları ile
bulaşır. Bulaşmanın en sık yolu coğrafi değişkenlik göstermektedir.
Batı Avrupa’da bulaşma çoğunlukla enfekte kişilerle yapılan cinsel
ilişki yolu yanı sıra iğne ve şırınga paylaşımıyladır. Ancak Asya
ve Orta Doğu’da HBV ağırlıklı olarak anneden çocuğa ve çocuktan
çocuğa bulaşma şeklindedir. Bulaşmanın diğer yolları enfekte kişiye
ait diş fırçalarının veya jilet gibi kişisel eşyalarının veya
sterilize olmayan piercing ve dövme aletlerinin paylaşımıdır.
Enfekte anneler bebeklerine doğum sırasında enfeksiyon
bulaştırabilirler. Sağlık çalışanları da kaza ile enfekte iğnelerin
kendilerine batması nedeni ile risk altındadırlar. Her karaciğer
enfeksiyonu enflamasyona neden olur ve karaciğerin hayati
işlevlerini gerçekleştirecek karaciğer kapasitesine zarar verir.
Özellikle komplikasyonlar enfeksiyonlarla mücadele yeteneğinin
azalmasından, fibrozis denilen hafif ve orta derecede yara
izi-dokusu dokusu oluşmasına ve siroz denilen ağır yara izi-dokusu
oluşmasına kadar gidebilir. En önemlisi karaciğer hastalıkları
genellikle hiçbir belirti veya semptom göstermez ve komplikasyonlar
yıllarca tanı konmadan kalabilir. Hepatit B’li çoğu kişide herhangi
bir belirti veya semptom ortaya çıkmaz, ancak bu kişilerde siroz ve
karaciğer kanseri gelişme riski çok daha yüksektir. Her yıl
yaklaşık 2000-4000 kişi hepatit B nedenli karaciğer hastalığı
nedeniyle ölmektedir. Siroz, önceden var olan karaciğer hasarı veya
enfeksiyonundan yıllar sonar, normal karaciğer dokusunun yerini ölü
yara izi dokusunun yer almasıdır. Sonunda, doku öldükçe,
karaciğerin işlev yeteneği azalır ve siroz karaciğer yetmezliğine
yol açar. Hepatit B, siroza ek olarak neredeyse her zaman ölümcül
olan karaciğer kanserlerininyüzde 80’inden sorumludur. 10 Hepatit B
virüsü (HBV) kronik karaciğer hastalığının ve karaciğer bağlantılı
ölümlerin dünya çapındaki en önde gelen nedenidir. Aşılama hepatit
B korunması için birincil yoldur. Aşı sadece virüse önceden maruz
kalmayan bireyler için etkilidir. Hepatit B riski altındaki tüm
bireyler hepatit B tanısı için, basit bir kan testi hakkında
doktorlarına başvurmalıdırlar. HBV enfeksiyonunun saptanması sadece
potansiyel olarak ciddi sağlık etkileri nedeniyle değil, enfekte
kişinin bilmeden hastalığı yayıyor olması nedeniyle kritiktir. Son
olarak vurgulanması gereken, hepatit B yayılmasının önlenmesi risk
faktörlerinin anlaşılmasını ve virüs maruziyetinden sakınılmasını
gerektirdiğidir. Daha şiddetli ya da yaşamı tehdit edici
komplikasyonların gelişmesini engelleyen tedaviler vardır. Bazı
ilaçlar enfeksiyona bağışıklık sisteminin tepki geliştirmesini
güçlendirmek yoluyla etki gösterirler. Bazı ilaçlar ise virüsün
kendini kopyalama sürecini doğrudan engelleyerek ve böylece kandaki
virüs miktarını azaltarak etki gösterirler, Kan içinde virüs
miktarını azaltılması, Zaman içerisinde virüs düzeyinin mümkün
olduğunca düşük tutulması tedavi seçenekleri her zaman bu
hedeflerin neden önemli olduğunu açıklayabilen bir doktor veya
sağlık profesyoneli ile görüşülmelidir.” diyor.