Bu besinler mide kanserini tetikliyor!
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Prof. Dr. Şuayib Yalçın'ın başkanlığında düzenlenen konferasta, beslenme şeklinin mide kanseriyle ilişkili olduğu açıklandı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim
Dalı Medikal Onkoloji Ünitesi tarafından Prof. Dr. Şuayib Yalçın
başkanlığında bu yıl ilk defa düzenlenen `Gastrointestinal
Kanserler Konferansı` Antalya’da gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Şuayib Yalçın özellikle yanlış beslenme alışkanlıklarının
sebep olduğu mide kanserlerinin en çok görülen kanserler arasında
ülkemizde bazı istatistik verilere göre 2. Sırada yer aldığını
belirterek şöyle konuştu:
İçecekleri fazla
sıcak tüketmeyin!
“Ülkemizde özellikle fazla tuz tüketimi olduğu gayet açık bunun
dışında yiyecekleri ve içecekleri fazla sıcak tükettiğimizi,
seçtiğimiz gıdalar ve pişirme şeklimizi, fazla turşu tükettiğimizi
gördük. Bu nedenle korunmak için bizim bu beslenme alışkanlığını
bir an önce değiştirmemiz gerekiyor. Bunun dışında son zamanlarda
şişmanlık ile birlikte özellikle mide girişi ile ilgili tümörlerde
de artış oldu. Demek ki eğer bizler az tuzlu yer ve sebze meyveyi
fazla tüketir, yağlı gıdalardan, gazlı içeceklerden, tuzdan
turşudan kaçınır ve gıdalarımızı dumanlı biçimde pişirmezsek mide
kanserinden korunmak mümkün. Her gün içilen tuzlu ayran mide
kanseri riskini 1.8 kat artırıyor. Tuzlu tereyağının her gün
kullanılması mide kanserine yakalanma riskini 1.5 kat, tuzlu
çekirdek ise 1.3 kat arttırdığı saptandı. Mide kanserli hastaların
yüzde 12.3`ünü kontrol grubundaki kişilerin, yüzde 8.5`inin
ailesinde mide kanserli hasta bulunuyor.”
Kolon kanserinden
egzersizle korunun!
Prof. Dr. Şuayib Yalçın kolon kanserlerinin de ülkemizde en sık
görülen sindirim sistemi kanseri olduğunu bununla birlikte nüfusun
hızla yaşlandığını ve kolon kanseri riskinin de yaşla birlikte
arttığını düşünürsek kanserden korunmanın çok önemli olduğunu
belirtti. Prof. Dr. Şuayib Yalçın “Aslında bu kanserden normalde
sağlıklı beslenerek, kilomuzu koruyarak ve egzersiz yaparak
korunmak mümkün. Ama bunun dışında aynen meme kanseri ve rahim ağzı
kanserlerinde olduğu gibi 50 yaşından sonra mutlaka tarama
testlerinin yapılması lazım. Eğer bu tür koruma programlarını
alırsak kanserden ölümler oldukça azalabilir” dedi.
Kanser değil,
doktora gitmemek öldürüyor
Özellikle kolon kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayan Prof.
Yalçın “Tıbbın en çok tedavi seçenekleri sunduğu kanserlerin
başında da kalın bağırsakları kanserleri geliyor. Ne kadar erken
teşhis edilirse, tedavi şansı da o kadar artıyor. Bizim ülkemizde
bu konuda ortalama yaş biraz daha düşük. Normalde 70 yaş, bizde ise
60 yaş civarında en sık görülüyor. Kadın-erkek arasında belli bir
fark yok” dedi. Türkiye’de ortalama yaş sınırının gittikçe
arttığını ve bu doğrultuda giderse kolon kanseri görülme sıklığının
da 2-3 kat artacağını belirten Prof. Yalçın “Türkiye’de bireylerin
kolon kanseri konusunda dikkatli olmaları gerekiyor özellikle bu
konuda riski önleyici yaşam tarzına dönmeyi ve de mutlaka tarama
programlarından yararlanmalarını öneriyoruz. Türkiye tedavi
yönünden iyi, ancak bizim ülkemizde diğer çalışmalarımızda
görüldüğü gibi doktora başvurmaktan çekiniliyor. Özellikle korku
nedeniyle kanseri amansız hastalık olarak görüyorlar. Oysa hiçbir
kanser artık amansız değil özellikle erken teşhis edildiğinde
tedavi başarısı çok yüksek. Ama yeter ki hastaların erken
dönemlerde başvurmasını sağlayabilelim” dedi.