Biri gerçekten sizi mi anıyor?

Kulak çınlaması, işitme kaybına neden olabilecek problemlerin habercisi olabilir. Çınlamanın şeklini doğru tespit ederek bir uzmana görünmekte fayda var.

Kulakta, "vızıltı, zil çalması, şelale akması, tıslama, cırcır böceği sesi" gibi tarif edilen kulak çınlamasının işitme kaybına neden olabilecek problemlerin habercisi olabileceği bildirildi.

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Alp Demireller, işitme yollarında yer alan sinir hücrelerinin, işitme kaybı sonucu bir elektriksel aktivite ürettiklerini ve bunun beyin tarafından çınlama sesi olarak algılandığını söyledi.

Çocuklar da dahil olmak üzere her yaşta görülebilen rahatsızlığın yaş arttıkça görülme sıklığının fazlalaştığını belirten Prof. Dr. Demireller, çınlamanın nedenlerini şöyle açıkladı:"Kulak yolundaki yabancı cisimler, kulak kiri, orta kulakta sıvı toplanması, enfeksiyon, kulak zarı ve orta kulak kemikçiklerinin hastalıkları, yaşlılığa bağlı çınlamalar, gürültüye maruz kalma, kulağa zararlı ilaç kullanımı (bazı antibiyotikler ve romatizma ilaçları, uzun süre aspirin kullanımı gibi), ’meniere’ hastalığı, nadir karşılaşılan sinir tümörleri, hormonal değişiklikler (hamilelik, menopoz, tiroid disfonksiyonu), baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri çınlamanın nedenleri arasındadır."

Prof. Dr. Demireller, sebep her ne olursa olsun kulakta "vızıltı, zil çalması, şelale akması, tıslama, cırcır böceği sesi" gibi tarif edilen kulak çınlamasının, işitme kaybına neden olabilecek problemlerin habercisi olabileceği, bu nedenle hafife alınmaması ve mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğini bildirildi.

Tedavi

Prof. Dr. Demireller, vakaların çoğunda özel bir tedavinin bulunmadığını kaydederek, öncelikle ayrıntılı hikaye alınarak fizik muayene ve tetkikler yardımıyla sebebin bulunmaya çalışılması gerektiğini ancak buna rağmen kulak çınlamasının nedeninin çoğu zaman bulunamadığını söyledi.

Neden ortaya konulmamış olsa da bazı durumlarda ilaçların etkili olduğunu anlatan Prof. Dr. Demireller, "Ancak çoğu ilacın etkinliği yüzde 50’yi geçmemektedir. Çınlama özellikle çevre sessiz olduğu zaman rahatsız edicidir. Bu koşullarda alçak sesle müzik dinlemek gibi sürekli ama rahatsız etmeyecek bir ses üreterek kişinin kulak çınlamasını unutması önerilir. İşitme azlığı olan kişilerde bazen çınlamanın kullandıkları işitme cihazı tarafından da azaltıldığı söylenmektedir" dedi.

Prof. Dr. Demireller çınlama rahatsızlığı olan kişilerin şunlara dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi: "Yüksek sesli müziğe maruz kalınmamalı. Kan basıncı sürekli kontrol ettirilmeli. Toz alımı kısıtlanmalı, yani tozlu ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmalı. Sinir sistemine uyarıcı etkisi olan kahve, kola ve sigaradan uzak durmalı. Günlük egzersizlerle kan akımı düzenlenmeli. Şeker hastalığı, hipertansiyon gibi sistematik hastalığı bulunanlar bu hastalıklarının tedavisine mutlaka uymalı, çünkü bu, tüm organlar gibi kulak sağlığı için de önemlidir."