Hamilelikte mutlu olmak için tüyolar!
Hamilelik döneminde anne adaylarının aşırı kilo almak ve eşinin artık kendisini beğenmeyeceği gibi bir takım endişeler, anne ve bebeğin sağlığını olumuz etkileyebiliyor.
Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, hamilelik döneminde görülen psikolojik kaygılar ve bu sorunlarla başa çıkabilme yolları hakkında bilgi verdi.
Anne adayında duygu durum bozuklukları görülebiliyor
Çocuk sahibi olmaya karar vermek, ikili ilişkiden üçlü bir ilişkiye geçiş ile birlikte aile sisteminin yeniden düzenlenmesi demektir. Gerçekte var olan sistem, artık işlevselliğini yitirecek ve yerine farklı bir sistem kurulacaktır. Yapılan planlar ile gerçekler uyuşmayabilir. Ne kadar çok kesin kalıplı plan yapılırsa gerçekleşmediğinde hayal kırıklığı o kadar fazla olmaktadır.
Hamilelik döneminde kadınlar hormonal değişimlerle beraber bebeği korumak için doğal olarak bebeğe yönelirler, merkez artık bebektir ve bebeğin sağlığı annenin sağlığı ile orantılı gelişmektedir. Özellikle beslenmeye dikkat etmek bu dönemde çok önemlidir. Hamilelik döneminde bulantı, iştahsızlık, yorgunluk ve uyku değişiklikleri görülebilir. Bu dönemde karmaşık duygular, kararsızlık, bebeğin sağlığı hakkında yoğun endişe hissedilebilir. Anne adayları sık sık “Nasıl bir anne olacağım? Eşimle ilişkim eskisi gibi olacak mı?” sorularını kendisine yöneltmektedir.
Kilo alırım endişesi ile yanlış diyet uygulamayın
Hamilelik döneminde anne adayının özellikle kendi bedeni ile ilgili endişeleri ve takıntıları ön plana çıkmaktadır. Kadınlar eşlerinin kendilerini beğenmeyeceği ve eskisi gibi çekici olmadıkları gibi endişelerle bu dönemde gereksiz diyet yapmamalıdır. Bu dönemde bebeğin sağlığı için yeterli besinlerin alınması çok önemlidir. Anne adayının kilo alımı ve beden değişikliği, hamilelik döneminden sonra sona ermektedir. Bu bilinçle yaklaşıldığında gereğinden fazla ya da az beslenilmemelidir.
Plansız gebeliklerde hamilelik depresyonu sık görülüyor
Anneliğe hazır olmak; bebeği taşımak, korumak, geliştirmek gibi kavramlara sahip olmayı ve bir canlının sorumluluğunu alabilme olgunluğunu gerektirmektedir. Özellikle plansız gebeliklerde bu olgunluk gelişmediğinden bebekten çok anne adayının kendi ile ilgili kaygıları ön plana çıkmaktadır. Eğer anne adayında yorgunluk, isteksizlik, alınganlık, sürekli ağlama hali, konsantrasyon güçlükleri ve aşırı öfke görülüyor ise “hamilelik depresyonu” söz konusu olabilir.
Eşler hamilelik döneminde birbirlerine destek olmalı
İyi iletişimin olduğu bir ilişkide, anne adaylarının eşi ile olan ilişkileri gelişir ve derinleşir. Hamilelik döneminde baba adaylarına da önemli görevler düşmektedir. Eşinin hamileliği sürecinde; kontrollere beraber gitmek, bebek ile ilgili alışverişlerde birlikte olmak, eşinin endişelerini önemsemek ve doğru şekilde iletişim kurabilmek önemlidir. Anne adayı bu dönemde hassas ve alıngan olur. Bu nedenle bebek bekleyen kadınların bedenindeki değişimler konusunda anlayışlı ve olumlu olmak, güzel sözlerle bu özel süreci birlikte geçirmek çok değerlidir.