Doğum kontrolüne 'bantlı' çözüm
Günümüzde, her şeyde olduğu gibi artık doğum kontrolünde de pratik yöntemler aranıyor. Bazı girişimciler, işte bu ihtiyaca cevap vermek için 'doğum kontrol bantlarını' üretti.
İlerleyen zamanlarda kolay kullanımı açısından birçok kadının tercihi olacak bu bantların, yararları kadar zararları da var. Tam anlamıyla 'profesyonelleşememiş' bu yöntem, kadınlarda ciddi sağlık sorunları da yaratabilir.
Nasıl
kullanılır?
Kullanımı çok kolay olan bantlar, vücudun herhangi bir bölümüne
yapıştırılabilir. Çoğunlukla tercih edilen bölgelerse kollar, sırt,
göbek çevresi ve kalçalar olmalıdır.
Adet başlangıcı ile yapıştırılan bantlar, üç haftalık sürenin
ardından çıkarılarak bir hafta ara veriliyor.
İçeriğindeki etken maddeyle yumurtlamayı engelleyip sperm geçişine
engel olan bantların 90 kilo ve üzerindeki kadınlarda güvenirliliği
düşüyor.
Avantajları
Kullanımı son derece pratiktir ve etkilidir. Adeti düzene sokmaya,
kanama miktarını azaltmaya, yumurtalık ve endometrium kanserine
karşı koruyucu etkisi vardır.
Dezavantajları
Her yararlı şey gibi bu bantların da birkaç dejavantajı mevcut.
Bunlardan ilki olası cilt reaksiyonlarına, cinsel yolla
bulaşabilecek hastalıklara karşı koruyucu gücünün olmaması.
Sıklıkla meme hassasiyeti, bulantı, adet miltarında azalmaya yol
açan bantlar, bazı antibiyotik ve migren tedavisinde kullanılan
ilaçların etkinliğini azaltabiliyor.
Yan etkileri
nelerdir?
Jinekolog Özgür Kavaz'ın verdiği bilgiye göre, en sık görülen yan
etkiler, ciltte irritasyon, adet düzensizliği, vücutta sıvı
tutumuna bağlı ödem, kan basıncında artık, memelerde
hassasiyet, baş ağrısı, bulantı, karın ağrısı ve duygusal
değişimler.
Şiddetli karın ağrısı, göğüs ağrısı, solunum güçlüğü, bacak ağrısı,
şiddeti baş ağrısı gibi şikayetlerde acilen hekime başvurulması
gerektiğini söyleyen Kavaz, "Sonuç olarak bu yöntem diğer hormonal
yöntemlerle kıyaslandığında kullanım kolaylığı ve yan etki azlığı
nedeni ile avantajlı kabul edilebilir" diyerek, diğerlerine göre bu
yöntemin üç haftada bir uygulanması ve enjeksiyonlara göre uygulama
açısından profesyonel bir destek gerektirmemesinin üstün tarafı
olduğunu da belirtiyor.